S- 400’ler sorun oldu. Hava savunmamızı güçlendirmek için. Seneler önce Çin’den füze almak için anlaşma yaptık. Sonra Antalya da G-20 ülkeleri toplantısı yapıldı. O toplantıda Amerika Çin ile yaptığınız füze anlaşmasını iptal edin dedi. O toplantının sonunda Çin ile yaptığımız füze anlaşmasını iptal ettik. Amerika Çin ile yaptığımız füze anlaşmasını. Neden iptal ettirdi? Çünkü Amerika bize füze satmak istediğiiçin o anlaşmayı iptal ettirdi. Aradan zaman geçti. Rusya ile Suriye konusunda. İttifak yaptık. Hattı zatında Rusya ile ittifak yapmamız yanlıştı. Çünkü Rusya Esat’ı destekliyordu. Desteklemesinin sebebi Ak denize inmekti. Suriye’nin füze sistemlerini kurdu. Uçak filosunu Ak denize indirdi. Suriye ile böyle bir bağ kuran Rusya ile ittifak yapmamız yanlıştı. Birde bu arada Rusya’nın uçağını düşürdük. Bu uçak düşürme olayında Ahmet Davutoğlu emri ben verdim. Sınırımızı bir daha ihlal etsinler yine düşürürüz dedi. Rusya ile aramız bozuldu. Bizden aldıkları ürünleri almadılar. Özür dilendi. Sizin uçağınız olduğunu bilseydik düşürmezdik denildi. Birileri araya girdi. Rusya ile aramız düzeldi. Rusya ile aramızı bulan kişinin Cavit Çağlar olduğu söylendi. İşte bu arada hem nükleer elektrik santralinin yapımını Rusya verdik. Arkasından bu S- 400 füzelerinin anlaşmasını yaptık. Ve füzeleri teslim aldık. Hangarlara koyduk. Kurulumları yapıldı mı? Ne durma getirdik? Bunun hakkın da hiçbir bilgi verilmedi. Amerika şimdi bu S- 400 füzeleri bahane ederek Türkiye ye yaptırım uygulatma peşinde. Birde NATO üyesi ülke olmamızı ileri sürüyorlar. NATO kuruluş bildirgesinde bu konuda bir madde var mıdır? Onu bilmiyorum. Fakat şöyle bir madde var. NATO üyesi olan bir ülkeye dışarıda bir ülke saldırdığında. O ülkeye karşı NATO hemen faaliyete geçer der. Şimdi ABD bu maddeye istinaden mi bizim S- 400 füzesi almamıza engel olmak istiyor. Biz NATO olarak sizi kuruyacağız. Füze almanızı gereksiz görüyor. Yoksa füzeyi bizden alamdınız diye mi engel olmak istiyor? Bu S-400 füzelerini almamız. F-35 uçaklarını almamızı dahi engelledi. Yapımına ortak olduğumuz ve parasını ödediğimiz uçakları dahi almıyoruz. Bunun içinde iktidar herhangi bir girişimde bulunmuyor. ABD’nin de bu konuda açık bir beyanı yok. Evet Kendi hava savunma sistemimizi kurmak istiyoruz da? Prosedür nedir onu bilmek gerekir? Şimdi iki şık var. Birincisi Amerika şunu mu demek istiyor? Füzeyi neden bizden almadınız mı demek istiyor. İkincisi NATO ülkesi olduğumuz için mi bizim S-400’leri almamızı istemiyorlar? Ta baştan Çin ile yaptığımız füze anlaşmasını iptal ettiren. Amerika olduğu için. İnsanın aklına ilk gelen. Biz size füze verelimdir. F- 35 uçaklarının tesliminin askıya alınmasına bakıldığında. Füzeleri bizden almadınız. Anlamı çıkıyor. Bizim iktidarımız F- 35’lerin parasının ödendiğini söylüyor. Fakat bunun için hiçbir girişimde bulunduğu da yok. Anladığım kadarı ile bize bu S- 400 füzelerini kullandırmayacaklar? Geri iade edilmesi de mümkün değil. Bu Kürecik radar üssü olduğu müddetçe bu füzeleri kullanamayız. Kullandığımız anda kullandığımız füzeyi havada imha ederler. Rusya füzeleri sattı. Şimdi uzaktan olayları izliyor. Çünkü havadaki her hareketimiz. Hem Amerika hem de Rusya tarafından izleniyor. Şuradan hatırlayalım. Suriye ile aramız ilk bozulduğu zamanlar. Bir TF (iki kişilik) uçağımız düşürüldü. Suriye Füze ile düşürdü denildi. Rusya “bizde görüntüleri var. İsterlerse veririz” dedi. Fakat biz o düşürülen uçağın görüntülerini istememdik. Yukarıda bizim hava sahamızı hem Amerika hem de Rusya izliyor dedim. Onun için bu uçak düşürülmesini anlattım. Amerika nerden izliyor derseniz? Kürecik radar üssünden izliyor. Yalnız Türkiye’yi değil bütün orta doğu ülkeleri izleniyor. Bu radar üssü kurulken eleştiri yapıldı. Komutanı bizden olacak denildi. Fakat Amerikalı komutan atandı. Amerika bu radar üssünü İsrail’i koruma amacı ile kurdu. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜMDİYENE?
22- 12 – 2020 Mustafa KOÇAL
