Erhan GÖÇMEN Göçmen/yorum


SAĞLIKLI YAŞAM İLE BELEDİYELER İLİŞKİSİ

SAĞLIKLI YAŞAM İLE BELEDİYELER İLİŞKİSİ


    Ne kadar farkındayız bilemem ama günümüz dünyasında sağlıktan söz edenlerin genellikle ilk konuştukları konu fiziksel aktivite ve egzersiz konusu oluyor. Elbette yakın çevremizin tertip ve düzeniyle beraber hava ve çevre kirliliği de günümüz tartışmaları arasında çok yer ediyor ama sorumlular konusunda ne yazık ki aklımız çok fazla berrak değil.

     Bu bağlamda fiziksel aktivite derken aklıma hemen obezite konusu geliyor.  Ne yazık ki bu konuya yakından baktığımızda Türkiye olarak son yıllarda birinci sıralara çıktığımızı söylüyor konunun uzmanları. Bildiğimiz gibi obezite sağlımızı bozacak şekilde vücudumuzda aşırı yağ birikmesi olarak tarif ediliyor. Örneğin 2022 yılında yapılan bir araştırmada obezide konusunda yüzde 66,8 ile Avrupa’da ilk sırada gözüküyoruz. Ve bu konuda özellikle kadınlarımızın yüzde 46,2 gibi yüksek oranlara ulaşmasının da çok dikkat çekici olduğunu söylemek isterim.

     Gerek görsel gerekse yazılı basında obezite ile mücadele konusunda sağlık desteği alınmasının yanı sıra hareketli yaşam için yürüyüş yapılmasının en kolay ve de de en isabetli çalışmalar olabileceği ifade edilmekte. Tamam, iyi de toplum bu dar sokaklarda, işlek caddelerde, kalabalık ortamlarda nasıl yürüyecek bu konunun yerel yönetimlerle özellikle bu günlerde sıkı tartışılması gerekiyor derim.

    Fiziksel aktiviteden söz ediliyor ama koca koca kentler içinde vatandaşların kolaylıkla çat kapı gidebileceği spor alanları da yok çevresinde mesela. Bir kere daha söylersem eğer bu işlerin özel sektör eliyle yürüyebilmesi de ekonomik açıdan bir çok dar gelirli kesim için çok zor hatta imkansız da.

    Yaklaşık 7-8 yıl önce Erzincan’da idim.  Belediye tarafından her mahalleye geceleri de aydınlatılabilen halı saha ve tenis, basketbol sahalarını gördüm. İnanılmaz faydalı işler yapmışlar mesela. Kış şartlarında zor ama havaların ısınmasıyla beraber sahaların gecenin bir vaktine kadar dolu olduğunu da gözlemlemiştim.  Bence yerel yönetimlerin spor alışkanlığını geliştirilmesi adına en kolay yolun spor alanlarının ücretsiz olarak çoğaltılması tarafındayım. Burada eksik olan husus ise tribünsüz kapalı spor alanlarıdır. Demem o ki belediyelerin idaresinde yaz ve kış şartlarında, içerisine çok ucuz ücretlerle girilebilen, ısıtılabilen bir dört duvar spor alanından söz ediyorum.  

    Yıllardır yazıp çiziyoruz ama bu konuda en küçük bir mesafe alınamadığını görüyoruz. Aslında bu işler arsaların bulunması ile belediye, vatandaş ve devlet işbirliği ile böylesi basit kapalı spor alanları pekala olabilir ve de yaygınlaşabilir diyorum.

    Sağlık konusunda devlet katkıları elbette çok önemli ama kentin içinde akan trafiğin ağırlaşması ile çıkan eksoz gazlarının sağlık için ne kadar tehlikeli olduğunu konu uzmanları anlatıyor.  Yine kentin alt yapı eksikliği ile az bir yağmur yağmasında sokaklara taşan kanalizasyon artıklarının daha sonra kuruyup vatandaşlar tarafından solunmasının tehlikeleri hiç yok mu? Bu sokaklar ve caddeleri kimler nasıl temizler acaba? Bunların sorumluları belediyeler değilse kimler sorumlu? Daha da önemlisi, ev, atölye ve fabrika baca gazlarının kontrollünü kimler yapıyor veya bu işler sağlıklı bir şekilde yapılıyor mu?

     Çeşmeden akan sularımızın sağlıklı olabilmesi de önemli görülmeli. Bu bağlamda İçme suyu analizlerini kimler nasıl yapıyorsa bu listelerin belli yerlerde vatandaş dikkatine sunulması gerekmiyor mu? Yine her gün binlerce vatandaşımızın kullandığı yaya kaldırımları, trafiğe kapalı yürüyüş yollarının temizlikleri sadece kagıt, plastik toplamakla yeterli oluyor mu acaba?  Hayvanların işedikleri, kakalarını yaptıkları sonra ezilip toza karıştıkları alanların üzerinde yürüyenler bu havaları solumazlar mı? Buraların sık sık suyla temizlenerek havanın tozdan arındırılması ile vatandaşlarımızın temiz hava içinde yürümelerinin sağlanması gerektiğini düşünüyorum. 

     En önemli gördüğüm bir hususta çöp konteynerleri meselesi. Bir çoğunun etrafa koku saçan bakımsız konteynerler olduğunu görüyorum. Önümüz yaz mesela. Bunlar ne zaman yıkanacak, temizlenecek ve tekrar kullanıma verilecek acaba? Mikrop üretebilen bu konteyner meselesine belediyelerimizin ciddi olarak el atması gerekiyor. 

    Sonuç olarak çok fazla uzatmak istemiyorum ama yediğimiz, içtiğimiz ve hatta soluduğumuz o ücretsiz, beleş havada bile belediyelerimizin etkilerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

    Ne yazık ki bu çok hassas konular üzerinde çok fazla durmuyoruz. Örneğin gelin 2022 ve 2023 yılları içinde aile hekimlikleri ile hastanelere yapılan başvuru sayılarına bakarak yaşam alanlarımızdaki sıkıntılarımızı görmek mümkün olmaz mı acaba? 

   Demem o ki toplum olarak artan ve gelişen sanayinin yanı sıra yerleşim alanlarındaki aşırı kalabalıklaşmanın bizleri dünden daha dikkatli olmamız  gereken günlere taşıdığını söylerken bunun içinde belediyeleri bu yönde yerel halk olarak bizlerin mutlaka denetlememiz gerektiğini düşünüyorum. Bence belediyecilik kent halkının sağlığı ile yakından ilgili olduğunu ve bunun içinde her alanda kontroller yaparak sonuçlarını paylaşmasının bir belediyenin başarı kıstasları arasında olduğunu düşünüyorum. 

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli
  • Pazar 15.6 ° / 9.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 14.7 ° / 10.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

27.04.2024

  • İMSAK 04:23
  • GÜNEŞ 06:00
  • ÖĞLE 13:07
  • İKİNDİ 16:56
  • AKŞAM 20:03
  • YATSI 21:34