Şaklaban Verem miş?
Atatürk’e daha önce hakaret eden lümpenler gibi sosyal medyada, şov yapan dönerci lümpen zatta bu kervana katıldı. Şaklabanlara bir şaklaban daha eklendi!
Şaşırdık mı? Hayır!
Kirli ağzı ile Atatürk’e hakaretler yağdırdıktan sonra emniyet güçleri tarafından, tutuklandı. Daha sonra sorgusu bitince, ‘Verem’ olduğu gerekçesiyle serbest bırakıldı.
Verem!
Bulaşıcı bir hastalık İzole bir yaşam ve yine izole bir tedavi gerektirir. Ama bu zat, dönerci Halkla iç içe. Sosyal medyada şovda Hasta ise nasıl vatandaşa döner satabiliyor, evinde istirahat etmesi gerekirken? Bunun gibi onlarca hatta yüzlerce senaryo geliştirebiliriz.
Ama özellikle 1980’den sonra ‘Türklük kavramı’ yerine ‘Ilımlı İslam kavramının’ uygulandığı ülkemizde, yaşanan değişimi Atatürk üzerinden rahatlıkla görebiliriz.
Çağdaş, modern, laik bir hukuk devletini, Cumhuriyet normları ile birleştirerek bize emanet eden ATATÜRK, bu konuda bizi NUTUK’ ta uyararak, dikkatli olmamızı söylemişti. Yine haklı çıktı.
Bu gün ona dil uzatanlar aslında onun kurucu değerlerine, felsefesine, çağdaşlık ve modernlik anlayışına yine ‘TÜRK’ kimliğine karşı çıkarak, sözde bu değerlere karşı yine karşı devrim hayali ile yanıp tutuşuyorlar. Şaklabanlık yapıyorlar güya ağabeylerine?
Bugün bayramlarda, kutlamalarda, törenlerde, etkinliklerde, hutbelerde onun ismini ağzına almayanlar, unutmasınlar ki onun sayesinde bu ülkede, özgür yaşayabiliyorlar. Maaş alabiliyorlar. Çalışıp, ailesini geçindirebiliyorlar. Ceylan derili koltuklarda oturtabiliyor, döner satabiliyor yine sosyal medyada şov yapabiliyorlar?!
Bunların ATATÜRK’e hakaret etmesi sonucu gidecekleri yer, ‘kodes’ olması gerekirken tekrar işine dönmesi ise yine 1980’ den sonra uygulanan politikaların yeniden sahneye konarak, ülkenin geldiği durumdur. Ilımlı İslam modeli ile ‘Ulus Devlet’ kimliğini yok etmek.
Verem miş!?
Ondan serbest kalmış. Bence böyle ağız ishaline tutulanların, tuvalette kalması gerekir. Hem de, hapishanenin tuvaletinde!
Ama bir şeyi daha unutuyorlar. Onlar Atatürk’e kirli ağızları ile dil uzatırken, Atatürk ve onun ilkelerine, Cumhuriyetine daha fazla sahip çıkıldığını gördükleri için kahroluyorlar.
Atatürk aydınlık yarınlar, kişi hak ve özgürlükleri, kadın hakları, eşitlik, çağdaşlık, modernlik, demokrasi, hukuk ve modern normları kapsarken;
Siz Atatürk’ e hakaret ederek, gerici, bağnaz, çağdışı, köle ve din tandanslı yaşam isterken, karanlığa gömülelim, özgür olmayalım, sözde halifelik aşkı ile yanıp tutuşuyorsunuz ama yanılıyorsunuz.
Sizin ATATÜRK’ ü anlamanızı beklemiyoruz. Ama kanunların gerçek manada işletilmediğini görünce üzülüyoruz. Sorun bu!
Atatürk; Manda ve Himayecilik isteyenlere şöyle seslenir.
Beyler, bayanlar. Ne mandası ne himayesi. Manda ve Himaye yok.
Türk halkının azmi ve karakteri bize özgürlüğümüzü verecek. Öyle de oldu. Şimdi ağzı ishal olanlar düşünsün. Geriye dönüş yok...
Şaklabanlar her dönem çıkıyor çıkacak. Biz Atatürk’ün mirasına sahip çıkmaya, devam edeceğiz.
Şaklabanlara inat!
Can Emre /14 Kasım 2023
