Sanat, imkânsız olandan çıkar.
Şaşırtıcıdır.
Olağandışı ve olağanüstüdür.
Sanatçı da bu şaşırtıcılığı, olağanüstü olan şeyi yaratandır.
Sanatçı ÜST İNSANDIR.
** ** **
ÜSTÜME ÖRTTÜĞÜN YORGAN YÜREĞİMDEKİ SERÇENİN
KÜÇÜCÜK ÜRKEK KANATLARIYDI.
** ** **
Gerici, muhafazakâr zihniyet ve düşünce fukarası tutsak tutucular (tümü başka olandan ve değişimden korkarlar)sanatı ve sanatçıyı sevmezler. Sanat onların dünya görüşünü
Yansıtmalı, sanatçı da onların zavallı, kısır düşüncelerine hizmet etmeli…
Durmadan değişen bir düşünce yapısı, devrimci toplumsal dönüşümler bu muhafazakâr
ve tutucu düzen savunucularına ters gelir. İktidarları sürgit olmaz. O nedenle sanat ve sanatçı hep değişimleri var ettikleri için istenmeyen kişilerdir ve sanata da bu nedenlerle soğukturlar.
** ** **
CEVİZLER; ILGINLAR; AKASYALAR ARASINDAN ESEN BİR İKİNDİ
SERİNLİĞİYDİ GÖZLERİ…
** ** **
‘’Modern sanat, özgürlük yokluğuna tepkiden, siyasi otoritenin eleştirisinden, estetik ürünün metalaşmasına direnme, eski ifade biçimlerini terk ederek yenilerini bulma çabasından kaynaklıdır. ’’Engin Yıldızoğlu (Cumhuriyet)
Sanat, toplum gibi, insan gibi hep değişerek, yenilenerek yaşar, var olur.
Değişmek ve yenilenmek için de, hep eleştiri, hep eskiyen, dün olanı değiştirmeyi, hep yeni bir şeyi keşfetmeyi ister. Bulur, yaratır.
Sanat bu nedenle ilerici, devrimcidir.
Tutuculuk, gericilik, muhafazakârlık sanatı öldürür.
Sanat, var etmektir.
** ** **
HER YAĞMUR DAMLASI BİR NOKTAYA DÜŞER. HER YAPRAK
PAYINA DÜŞEN RÜZGÂRI BİLİR. HER IRMAK KENDİ YATAĞINDA AKAR.
VE İNSAN, YAŞADIĞI SÜRECE SEÇENEKLER İÇİNDEN BİR SEÇİM YAPAR.
İtalikler: Şükrü DURBAŞ’tan