Sayın Uğur, "Biraz edep" yahu..

"Edip, bey, Biraz edep yahu!..."

"ASRIN PROJESİ" BANDIRMA LİMAN PROJESİ "ASRIN ÇEVRE FELAKETİ" NE DÖNÜŞMESİN?

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur Bandırma´ ya yapmayı planladıkları projeler ile ilgili konuşmuş.

Bandırma´ lılar olarak şehrin tamamını rahatsız eden Angus kokularını henüz unutmamışken bu yeni projeden daha da pis kokular yayılıyor.

Bandırma´ ya yapılması planlanan liman ve organize sanayi projesi "asrın projesi" olsa ne olacak, hiç yapılmasa ne olacak ki?

Nasıl olsa bu yeni proje Bandırma´ nın malı olan milli bir proje olmayacak, eninde sonunda özelleştirilip yabancılara satılacak bir girişimden ibaret. Burası kesin. Bugüne kadar hep böyle olageldiği için sonuçlarını şimdiden kestirebiliyoruz.

Bilindiği gibi "Bandırma Limanı" 17 Şubat 2010 tarihinde özelleştirilerek Çelebi Holding´ e devredilmişti. O tarihten beri Liman´ ın geliri devletin kasasına değil Çelebi Holding´ in gelir hanesine akmaktadır. Hele hele Bandırma Belediyesi Balıkesir Büyükşehir Belediyesi´ ne bağlandıktan sonra Bandırma´ nın gelirlerinin hemen hemen tamamına yakını Balıkesir´ e aktarılmaktadır. Bandırma´ ya, Bandırmalı´ ya düşen pay ise ancak tavşanın suyunun suyu kadar olmaktadır.

Bu yeni projenin Bandırma´ ya pek fazla getirisi olmadığı gibi aksine tüm Türkiye´ ye hayal edilenin bile ötesinde bazı götürüleri bile olabilir.

Dünya´ da bir eşi benzeri daha olmayan Marmara´ nın incisi "tek yumurta ikizleri" Bandırma Körfezi ile Erdek Körfez´ lerinin yer yüzünden görülen kısmı olan sahilleri ve eşsiz güzellikteki doğasının ekolojik yapısı tamamen bozulacağı, yeni proje yeni bir çevre faciasına dönüşebileceği gibi, Kapıdağ kıstağında yerin altında asırlarca sinsice uyumakta olan fay hattı uyandığında, kurulması tasarlanan Yeni Liman ile Organize Sanayi Bölgesi yer ile bir olma tehditi altında olacaktır.

Böylece sadece Bandırma ve Erdek çevresinin ekolojik yapısı bozulmakla kalmayıp bu milletin parası ile yapılacak olan yeni proje belki de daha doğru dürüst faaliyete bile geçmeden olası büyük bir deprem ile yok olma tehditi ile birlikte yaşayacak.

17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi´ nde Gölcük´ ü yıkan fay hattının devamı tam da Kapıdağ Kıstağı´ nı keserek liman ve organize sanayi bölgesi yapılması düşünülen alanın ortasından geçiyor.

O yüzden adı geçen arazinin jeolojik,jeofizik ve sismolojik etüdlerinin öyle göstermelik yani kağıt üzerinde değil gerçek anlamda ciddiyetle dikkatlice ve hassasiyetle yapılması gerekmektedir.

17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi´ nde Gölcük Kavaklı sahillerinde denizden kazanılmış dolgu alanlarının depremden sonra deniz suyunun altında kaldığını yaşayarak öğrenmiş bulunuyoruz.

Kavaklı sahillerinde yarısına kadar denize batmış 10 katlı bir apartmanın 5. katındaki balkonuna çarparak duran şehir hatları vapuru manzaralarını, sahil çay bahçelerinin yanındaki yarısı deniz suyunun altında kalmış dönme dolapların, eteklerini açmış balerinin suya gömülmüş manzaraları, ya da depremden sonra Sapanca Gölü´ ne gömülen Sapanca Oteli´ nin görüntüleri henüz belleklerden silinmedi.

Doğa kendisinden (ç) alınan dolgu alanlarını büyük depremler ile geri almasını bilir. O yüzden Bandırma, Erdek merkezli olası büyük bir depremde denizin geri alacağı ilk yerler bu yeni dolgu alanları olacaktır. Yapılması düşünülen yeni projedeki yeni liman ve organize sanayi bölgesi de işte bu denizden kazanılan dolgu alanları üzerinde kalıyor.

Sakın bu deprem felaketi de nereden çıktı şimdi? Bandırma´ da ya da Erdek´ te deprem filan olmaz demeyin.

Bandırma ve Erdek çevresi tarihte çok büyük depremlere sahne olmuş çok aktif bir sismojenik fay zonu üzerinde bulunmaktadır.

Kuzey Anadolu Fayı´ nın Mekece - İznik - Gemlik ´ den geçen "orta kolu" Bandırma´ dan geçmektedir.

Kuzey Anadolu Fayı´ nın en son 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi´ nde kırılan kısmının devamı İzmit Körfezi çıkında çatal yaparak ikiye ayrılıyor, güneye doğru devam eden kol İmralı Adası´ nın kuzeyinden geçerek Bandırma´ ya yöneliyor. Kapıdağ Yarımadası´ nı kıstakta keserek Güney Marmara karasal alanına çıkıyor. Maalesef bu fay hattının varlığı bugün için tartışmalıdır. Mevcut MTA Haritaları´ nda görülmemektedir. Bugüne kadar varlığı kanıtlanamamıştır çünkü hiç araştırılmamıştır.

Kapıdağ Yarımadası sahillerinde kurulmuş Kyzikos ve Arteka antik kentleri çok büyük magnitüdlü depremler ile yıkılarak tarih sahnesinden çekilmişlerdir. Bu kentlerin kalıntıları ziyarete açıktır. Yaz tatillerinde Erdek´ e gidenler bunu çok iyi bilirler.

Bandırma´ da en son meydana gelen büyük deprem 1556 tarihlidir. Üzerinden tam 460 yıl geçmiştir, dolayısı ile yeni bir büyük depremin tekrarlama periyotu çoktan dolmuş durumdadır.

O bölgede böyle büyük bir deprem yaşanmaz diyen varsa Erdek´ in girişinde Düzler beldesinde bulunan ve kazı çalışmaları halen devam etmekte olan Hadriyanus Tapınağı´ nı gidip yerinde incelemelerini tavsiye ederim. Orada adeta bir atom bombası patlamışcasına paramparça hale gelmiş devasa mermer blokları geçmişte orada yaşanmış depremlerin büyüklüğü hakkında bir fikir verir sanırım.

Olası büyük bir deprem potansiyeli belasının yanı sıra Bandırma Körfezi´ nde bir de insan eli ile yaratılmış olası potansiyel felaket unsurları da mevcuttur.

İki adet katil fay hattının adeta birbirine değecek kadar yaklaştığı Kapıdağ Kıstağı´ nın dibindeki Bandırma sahillerinde, BAGFAŞ ve ETİBANK Fabrikaları´ nda mevcut, deniz suyu ile reaksiyona girdiğinde patlamalı tepkime veren iki adet Sülfürik Asit Fabrikası bulunmakta.

İki adet aktif fay hattı ve bir adet vilayet olmayı düşleyen kent ile onun sonunu getirmeye hazır Sülfürik Asit Fabrikaları.

Yarabbi, bu ne korkunç tezattır.