Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


ŞEKER FABRİKALARI SATILIYOR

ŞEKER FABRİKALARI SATILIYOR


Dünyada üretilen şekerin % 82´si şeker kamışında % 18´zi şeker pancarından üretilmektedir. Şeker kamışından üretilen şekerin maliyeti daha ucuzdur. Şeker pancarından üretilen şekerin maliyeti şeker kamışından üretilen şekerden daha yüksektir. Fakat nişasta oranı şeker kamışından üretilen şekerden daha düşüktür. Nişastası düşük olduğu için. İnsanların kilo almasında önemli yer almaz. Tabiri caiz ise şeker kamışından yapılan şeker insanların kilo alamsında önemli rol oynamaktadır. Türkiye daha önce şeker ihraç eden bir ülke idi.

Amerika iktidar sizin nüfusunuzun % 38´zi tarımda çalışıyor. Bunu %15´şe düşürün dedi. Ondan sonra pancar üretimine kota getirildi. Pancar üreticilerinin kotaları düşürüldü. İyi hatırlıyorum fazla üretenler cezalandırıldı. Hâlbuki daha fazla üreten mükâfatlandırılır. Pancar üreticisine sen bu arazinde 60 ton pancar üreteceksin denildi. Üretici ona göre pancar ekti. Araziden 100 ton pancar çıktı. 60 tonunu aldılar 40 tonunu almadılar. Böylelikle pancar üretimi her sene aşağı düştü.

Bu sefer bazı şeker fabrikaların faaliyeti düşürdüler. Fabrikanın olduğu yerde şeker pancarı üretimi olmuyor. Buraya şeker pancarı üretilen yerlerde taşımalı şeker pancarı götürülüyor. Sonra bu durumda olan fabrikalar bildiğim kadar ile kapatıldı.  Susurluk şeker fabrikası ful çalışır iken. Gelip geçerken görürdük fabrikanın oralarda pancar yığınları olurdu. Kotada düşünce nerede ise artık fabrikanın etrafında o pancar yığınların göremez olduk. 26 şeker fabrikasından şimdi 13 tanesi satılacak. Şimdi dışarıdan şeker ithal etiğimizi biliyor musunuz?

Özelleştirme gündeme gelince eleştiri yapıldı. İktidarın milletvekili ?fabrikalar zarar ediyor? dedi. Şeker iş sendikası bu 13 fabrika zara etmiyor dedi. Şeker fabrikasının zarar ediyor dediği milletvekili Erzurum vekili. Tabi oradaki fabrika zarar eder çünkü pancar oraya başka yerlerden taşınıyor. Zarar ediyorsa neden zarar ettiği araştırılmalıdır. Zarar ediyor sat demekle olmaz. Pekiyi yaptığınız köprüler zarar ediyor. Zararını geçmeyen vatandaştan da alıyorsunuz.

O zaman o köprüleri de satın. Zarar eden şeker fabrikalarını orada çalışan işçilere verin. İşçiler çalıştırsın zararı da karıda onlara olsun. Ülkenin milli servetimiz diyecek bir şeyi kalmadı. Seydişehir alüminyum tesislerini sattınız. Hem de bütün mal varlığı ile birlikte. Günümüzde bir moda var yanında Bonusu bedava diye. Aynen öyle satıldı. Yanında Antalya limanı ve fabrikaya yakın bir gölet ile birlikte. Bu 13 fabrikanın satılması ile işçiler işsiz kalacak. Hali ile pancar üreticisi diye bir üretici kalmayacak. Onlarda işsizler sınıfına eklenecek.

Türk vatandaşlar Şeker kamışından yapılan şekeri kullanmaya mecbur edilecek. Nişastalı şekerler piyasada daha fazla olacak. Millet şeker tadında şeker yemekten mahrum bırakılacak. Havya üreticileri hayvanlarına yem olarak pancar küspesi veriyorlardı. Onlarda hayvanlarına başka yem arma mecburiyetinde kalacaktır. Pancar küspesi diğer yemlere nazaran daha ucuzdur.  Şimdiye kadar birçok tesis satıldı. Yerlerine nazar boncuğu olacak bir tane tesis yapıldı mı? Zamanın birinde kelepirci Hasan diye birisi varmış. Lakabı üstünde kelepir mal alır satarmış.

Bir gün bir genç gelmiş ben evimi satacağım alır mısın acil para lazım demiş. Gitmişler eve bakmışlar. Oğulum bu sana miram mı kaldı? Yoksa kendin mi yaptın? Demiş! Genç miras kaldı demiş. Kaç para istiyorsun demiş? O zamanın geçer fiyatı olarak 10 bin demiş. Ben bu eve 5 bin veririm demiş. Genç az değil mi? Sen bilirsin diye cevap vermiş kelepirci Hasan. Genç tamam demiş. Muameleyi yapmışlar parayı birisi vermiş diğeri almış. Aradan epey bir zaman geçmiş. Gencin arkadaşı bana para lazım evi satacağım seni evi alan adama beni götürümüsün demiş. Doğru kelepirci hasan gitmişler. Durumu anlatmışlar.

Kelepirci Hasan evi satacak olana yine ayni soruyu sormuş. Oğlum bu ev miras mı kaldı? Yoksa kendin mi yaptın? Demiş! Kendim yaptım demiş! Ben senin evini alamam demiş. Ev sahibi neden? Diye sormuş! Şimdi sen bu eve 10 bin lira istersin. Ben 5 bin lira versem vermezsin demiş. 9, 500 versen bile vermem demiş. Bu hikâyeyi neden anlattım? İnsan kendi emeği ile sahip olduğu bir şeyin kıymetini, değerini çok iyi bilir. Fakat kendi emeği olmayan bir şeyin değerini kıymetini bilmez. Günümüzde şahit olduğumuz çok olay vardır.

Babalarından kalan mirası her bulup harman savurur gibi harcayanlar sonradan sadakaya muhtaç olduklarına şahit olmuşuzdur. İktidarda milli servetlerimizi miras yedi gibi satmıştır. İktidar milli servetlerimizi satıyor. Vatandaş yabancı şirketlere topraklarını satıyor. Türk milletinin şu benim milletimin milli servetidir diyecek bir şeyi kalmıyor. Eldeki şeker fabrikaları da gidiyor. Bu ülkenin durumunun iyiye gitmediğinin göstergesidir. Bu olayı daha sonra daha geniş kapsamlı olarak anlatacağım. Bu şeker fabrikalarının satılmaması için. Elimizden ne gelirse yapmamız gerekir. Saygılarımla.

Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu laikim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 25-02-2018 Mustafa KOÇAL

  • BIST 100

    8794,79%0,88
  • DOLAR

    32,34% 0,18
  • EURO

    35,08% -0,25
  • GRAM ALTIN

    2237,19% -0,27
  • Ç. ALTIN

    3955,10% 0,13
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44