İki gündür Mersin’deyiz. DOĞRU Partililer 5 yıldızlı otellerde kalmıyoruz.
Mersin’de de Suphi Öner Öğretmen Evinde kaldık. Gencecik öğretmenlerle sohbet ettik, dertleştik. Herkes birbirine “Hocam” diye hitap ediyor! Ben de bir an için “bugünün diktatörlerinden birinin ilkokul öğretmeni olsaydım” diye düşünüp, ne yapardım, diye kendime sordum…
İlkokul Öğretmenin ben olsaydım, sittin sene seni mezun etmezdim!
O zaman belki bana kızardın ama, seni mezun etmemekle hem sana hem de insanlarımıza ne kadar büyük bir iyilik etiğimi şimdi anlayacak ve bana teşekkür edecektin!
İlkokul diploman gerçek mi, yoksa o da mı sahte bilmiyorum.
Fakat seni sürekli olarak sınıfta bıraksaydım, hem sen Türk Milletinden bu kadar küfür yiyip ah almayacaktın, hem de Türk Milleti durduğu yerde servetinin yarısını kaybetmeyecekti!
Aziz Türk Milleti;
Türk Milleti yıllarca ters bir propagandaya maruz kaldı, siyasetçilerin yanlışları, basınımızın yıpratması ve gereksiz darbelerle Türk Siyaseti ve siyasetçileri hep kötülendi. Sonucunda ise iyi-doğru-dürüst-eğitimli insanların büyük çoğunluğu, siyasete girmekten çekinir hale geldi.
Şu deyiş hep söylenir oldu; “Aman siyasete bulaşma!”
Yani siyaseti bulaşılmayacak kadar, pis bir iş olarak görmeye başladılar!
Halbuki iyi yetişmiş ahlaklı insanlar siyasete girseler, doğal olarak kötüler kaçacaktır.
Siyasal İslamcılar ise, meydan kendilerine kalsın diye şunu tekrar ederler;
“Siz ibadetinize bakın! Ahiretinizi sağlama almaya çalışın. Bu dünyayı ve ülke yönetimini bize bırakın, biz sizi de düşünürüz!”
Bu algı operasyonları öylesine işledi ki, iyilerin-doğruların-dürüstlerin sayıları azaldı, itin, uğursuzun, hırsızın sayısı arttı. Ne kadar hırsız, ahlaksız, tarikatçı, cemaatçi, mafya varsa AKP ile birlikte ülke yönetimine çöktüler!
Şu sözü kimse unutmamalı ve gereğini yerine getirmeli;
“Siyaseti ahlak dışı olarak görürseniz, siyaset ahlaksızlara kalır ve en büyük zararı sizler görürsünüz!”
Türk Milleti olarak, yanlış bir tercihin sonucunu yaşıyoruz!
Ülke yönetimin; Türk Milletini sevmeyen, demokrasi ile alakası olmayan, biat kültürü ile yetişmiş, bilgisi çok sığ, ahlakları-servetleri-diplomaları şaibeli, yurtiçi ve yurtdışı mahkemelerde yargılanmaları kesin olan bir organize suç şebekesinin yönetime verdik ve başımıza gelmeyen kalmadı!
Ekonomik yıkıntı, devletimizin itibar kaybı, Türk Ordusunun çökertilmesi, hukuk devletinden uzaklaşma, yargının tetikçi haline getirilmesi, TBMM’nin işlevsizleştirilmesi, tüm yetkilerin tek adamda toplanması dahil her şeyi gördük! Doların günlük değerini söylemek mümkün değil, her an doların yükseldiği bir felaketle karşı karşıyayız! Devletimiz, bizzat yönetenler tarafından soyuluyor.
Dar gelirli vatandaşlarımız, iş bulamamış gençlerimiz, emeklilerimiz, çiftçilerimiz, köylülerimiz, esnaflarımız çok zor durumdalar.
2020 Kasım ayında 5 litrelik Ayçiçeği Yağı 60 TL idi. 2021 Haziran’da 160 TL oldu!
Bir yılda %166 artış! Ama AKP enflasyonu %19!
2020 Haziran’da ÜRE gübresi, 1800 TL idi, 2021 Haziran’da 4100 TL oldu.
Bugün daha pahalı. Bayiler gübre satışlarını durdurmuşlar.
Tarım Kredi Kooperatifine ait marketlerde, Yağ-Un-Şeker satışları birer kilo ile sınırlandırıldı!
Bu zor günlerden, dayanışma ve yardımlaşma sayesinde, toplumsal huzuru bozmadan çıkmalıyız.
Bunun şartı da çevremizdeki ihtiyaç sahipleri kişileri, utandırmadan, belli etmeden imkanlarımız oranında desteklemek. Bu zor günlerde paylaşılacak bir lokma ekmek, verene de alana da baklava tadında gelir. Millet olmanın gereği budur.
DOĞRU Parti olarak her zaman olduğu gibi şimdi de Türk Milletinin yanındayız.
Bu günler de geçer, biliyorum geçer ama, deler de geçer. Başka çare yok. Direneceğiz, kol kola gireceğiz, Cumhuriyet ve Türk Milleti düşmanı bu hırsız takımını başımızdan defedeceğiz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 27 Kasım 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı
