Dünya tarihinin bilinen en eski medeniyetlerine beşiklik etmiş olan bizim coğrafyamız çok özel bir yerdir.
-4 kutsal kitap (Tevrat-Zebur-İncil-Kur´an´ı Kerim) neden bu bölgede indirildi de, Afrika- Antarktika veya Uzak Doğuya indirilmedi?
-Dünyanın ilk zamanlarından beri, yaşanan tüm doğal afetlere rağmen insanlığı beslemeye, insanlara yaşam vermeye hiç aksatmadan bu bölge devam etti de, neden başka bölgelerde yaşam durdu? Hz. Nuh gemisini niçin Amerika´ya-Çin´e- Rusya´ya değil de bizim bölgemizde karaya oturttu?
-Niçin dünya petrol-doğalgaz rezervlerinin yaklaşık %70 kadarı bu bölgededir?
-Dünyada var olan en eski tohumluklar ve en eski kitaplar niçin bu bölgededir? Neden Irak işgali sırasında ilk önce bunlar Amerika tarafından götürülmüştür?
-Neden dünyanın bilinen en eski ibadethaneleri bu bölgededir?
Dünyanın en büyük ve en uzun din savaşlarının, göçlerinin, salgın hastalıklarının yaşandığı bölgemizde, şu an dünya üzerindeki devlet sayısından çok daha fazla medeniyet yaşadı ve göçtü?
Dünyanın en güçlü devletlerinin elleri-paraları-istihbarat kuruluşları, bu bölge halklarının sahip oldukları zenginliklere el koymak için her zaman bölgede olmuştur. Dünyada kilometrekare başına en çok ajan bu bölgede vardır!
Üstelik çoğu Müslüman olan bu coğrafyada, İsrail gibi bir ülke yaşama hakkını, çevresinin sürekli olarak savaş içinde bulunmasına bağlamış ve her türlü kışkırtıcılığı yapmaktadır.
Böyle bir bölgede hem barış içinde yaşayabilmek, hem de demokratik rejimi sürdürebilmek, herkesin demokrasiye bilinçli olarak sahip çıkmasıyla olur.
Eğer elimizdekinin değerini bilirsek, doğruları anlarsak hem barışa, hem de demokratik rejime sahip çıkabiliriz.
Bu bölgede devletini iyi yönetmek ve varlığını sürdürebilmek için bilime inanmış, aklını kullanabilen, kendi tarihini-bölge ve dünya tarihini çok iyi bilen, bölge insanlarını çok iyi tanıyan, uzmanlığa saygılı, öğrenmeye ve tartışmaya açık anlayışta yöneticilere ihtiyaç vardır.
Şaklabanlarla, yalancılarla, hırsızlık yapanlarla, yüreğinde Allah korkusu ve insan sevgisi bulunmayanlarla, cahillerle yürümeye kalkılırsa, gidilecek yer tarihin derinliklerinde kalmış medeniyetler mezarlığıdır.
92 yıldır Cumhuriyetle yaşıyoruz. 65 yıldır da çok partili parlamenter hayatın içindeyiz.
Hala Anayasa, seçim, siyasi partiler yasası tartışmaları sürüyor.
Tarihimizle, gerçek ve doğru olarak hesaplaşmaktan nedense hep kaçınıyoruz!
Gerçekleri saptırmasını çok iyi bilenler geçmiş olayları çarpıtıp, bugün için siyasi malzeme olarak kullanıyorlar. Gerçekleri bilmeyen okumuş cahillerimiz ise tuzağa düşerek bunlara destek oluyor.
Bu coğrafyada her çeşit sorun bizlerden önce yaşandı. Bu sorunlar yeniden ısıtılıp piyasaya sürülüyor. Gerçekler anlatılmadığından, okumadığımızdan, araştırmayı sevmediğimizden, kısacası tembelliğimizden eski sorunları, yeni imiş gibi tekrar-tekrar yaşıyoruz.
Kilometreyi sıfırlamak, yeniden başlamak veya sıfırdan başlamak denen olayı Türk Milleti olarak yapmalıyız. Eğer Sevr´i yeniden yaşamak istemiyorsak, terörle yaşamak istemiyorsak, Ortadoğu´nun kargaşa içinde yaşayan fakir ülkelerinden biri olmak istemiyorsak bunu gerçekleştirmeliyiz.
Ortaçağ kafasıyla, merdiven altlarında veya karanlık izbelerde yetişen cemaat-tarikat artıklarının ülkemizi getirdikleri yeri hepimiz gördük.
Görmeyenlere, görmemekte direnen bakarkörlere, kandırılmışlara doğruları anlatacak, ülkemizi soyup soğana çeviren hırsız takımına haddini bildirecek, halkla beraber ?Yeni Bir Siyasi Yapılanma? çalışmalarını hızlandırmak zorundayız.
Kimlerle olmayacağını net olarak gördünüz. Lütfen herkes kaderine el koyup, bu harekete el ve destek versin. Devam edeceğiz?
Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Kasım 2015
Rifat Serdaroğlu
