Yıllardır yadırgadığım bir olay şudur:
Kandil, mevlit, regaip, miraç, berat geceleri için siyasilerin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının, partilerin il, ilçe, belde başkanlarının, vali ve kaymakamların kutlama mesajı yayınlama yarışına girmeleri…
Varlığı büyük ölçüde din sömürüsüne bağlı olan siyasi partilere pek diyeceğim yok ama başta CHP olmak üzere laikliği Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli olarak gördüklerini öne süren partilerin, bu partilere mensup milletvekillerinin, belediye başkanlarının aynı davranışı izlemelerini hiç anlamıyorum. 3-5 oy daha fazla alma uğruna din sömürüsüne değer mi?
Bu partiler, nasıl olur da kamuoyuna bu çeşit kutlama mesajları yayınlamanın, Diyanet İşleri’nin görevleri arasında olduğunu, kendilerinin bu alana girmemeleri gerektiğini düşünmezler ve kamuya böyle dinsel içerikli açıklamalar yaparlar? Sizin başka işiniz yok mu?
Demek ki, başta Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk tarafından kurulan CHP olmak üzere laikliği baş tacı ettiklerini öne sürenler, laikliğe gerçekten inanmıyorlar ve oy toplama uğruna dini argümanlardan medet umuyorlar. Ayıptır ve yazıktır!
Yazıma, artık aramızda bulunmayan,Türk-İslam felsefesini çok iyi bilen, çağdaş ilahiyatçı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün bir yazısıyla son veriyorum:
“Kandil geceleri, mevlit, regaip, miraç, berat geceleri Kur’anda ve sünnette yer almaz. Bu geceler, Hz. Peygamberimiz zamanında ve dört halife döneminde kutlanmamıştır. Kur’anda ve sünnette yer almayan uygulamalar din dışıdır. Kandil geceleri, Emevi döneminde kutlanmaya başlanmıştır, Emevi-Arap adetidir. Arabın adetini kutsamak, kutlamak Müslümanların işi, görevi değildir. Kandil geceleri adı altında bazı geceleri kutsal ilan etmek, o gecelerde elde edilen tüm duaların veya tövbelerin mutlak kabul göreceği, işlenen tüm günahların af olacağını söylemek, Kur’an dışı, din dışı inanıştır. Bu gecelerin kutlanması açık bir bid’adtır. Bid’adlar, dinde yozlaşmaya yol açar ve günahtır. Kandil geceleri denen Emevi adetini dinimize ilave etmeye çalışarak kutlayanlar, sevap kazanmak veya günahlarından arınmak bir yana günah işlemektedirler.”
