40 yaşlarındaki kadın, kalp krizi nedeniyle hastaneye yatırılmıştı. Kendinden geçmiş durumdaydı. Doktorlar, kadını kurtarmak için çılgınlar gibi uğraşıyordu. Tam bu sırada Tanrı, kadına göründü. -Yanına geliyorum, Tanrım diye inledi, kadın. Hayır diye yanıt geldi, yücelerden. Daha önünde 35 yıl, 2 ay, 8 gün var Kadın, nihayet kendine gelmişti. Doktorlar mutluydu. Kadın, daha da mutluydu. Biraz iyileşince kesenin ağzını açtı. Yüzünü gerdirdi. Liposuction yaptırdı. Göğüslerini silikonla dikleştirdi. Kadının ısrarlarına dayanamayan hastane yönetimi, bir kuaförün gelip, saçlarını plâtine boyamasına izin vermişti. Artık bomba gibiydi kadın. Kendini çok iyi hissediyordu. Yaşamının kalan bölümünü mutlu bir biçimde geçirmeye hazırdı. Nihayet taburcu oldu. Dışarıya çıkıp, temiz havayı içine çekti. Taksiye binmek üzere caddenin karşısına geçerken, bir ambulans çarptı, kadına. Vahimdi durumu. Derin karanlığa kayarken, sordu: -Ulu Tanrım, sen daha iyi bilirsin ama hani önümde daha 35 yıl vardı? Tanrı'nın yanıtı şöyle oldu: -Tanıyamadım!