İrfan AYDINOĞLU -SİSMİK KALEM


TEKİRDAĞ` DAKİ DENİZ SUYUNDAKİ OKSİJEN TÜKENMESİNİN MUHTEMEL NEDENİ.

TEKİRDAĞ` DAKİ DENİZ SUYUNDAKİ OKSİJEN TÜKENMESİNİN MUHTEMEL NEDENİ.






2004 yılında Marmara Denizi` nde fay hattıyla ilgili geniş kapsamlı deniz araştırmaları gerçekleştiren Fransız Le Suroit gemisinin araştırma sonuçlarından birisi de ``Marmara Denizi tabanında gaz, sıcak ve soğuk su çıkışları olduğunun tespitiydi. Üstelik bu çıkışların Küçükçekmece` nin güneyinde ve Tekirdağ ile Silivri arasında zirve yaptığı da saptanmıştı.

Bu gazlar arasında metan ve hidrojensülfür gibi çökeller arasında oluşan organik kökenli gazların yanı sıra Helyum 3 ve karbondioksit gibi direkt olarak yerkabuğunun derinliklerinden gelen gazlar da saptanmış durumda.
Bu gazlar derinlerden deniz tabanına ulaşabildiklerine göre acaba en son 1766 yılında kırıldığı bilinen fay hattında yeni çatlaklar mı oluşuyor? 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi öncesinde de Gölcük ve Yalova sahillerine yakın olan yerlerde yoğun gaz çıkışları olduğu tespit edilmişti.
Aslında bilime önem veren modern bir ülkede bu gaz çıkışlarının sürekli ( on-line ) olarak ölçümlenmesi ve değişimlerin izlenmesi gerekirdi. Yani bu gaz çıkışları hangi dönemlerde artış hangi dönemlerde azalma eğilimi gösteriyor? Arada bu gaz ve su çıkışlarının kesildiği oluyor mu yoksa sürekli olarak mı çıkıyorlar?
Eğer bu tür çalışmalar yapılsaydı, örneğin Tekirdağ 26 Temmuz 2011 Tarihli 5,2 büyüklüğündeki Tekirdağ Açıkları Depremi ve 7 Haziran 2012 Tarihli 5,1 büyüklüğündeki Marmara Ereğlisi Açıkları Depremi öncesinde ve sonrasında gaz ve sıvı çıkışlarında artış ya da azalma olup olmadığını belirlenebilirdi. O takdirde bu tartışmalar da hiç olmazdı.
Bizler de yukarıdaki haberde olduğu gibi denizin dibinde ne olup bittiğini balıkların davranışlarına bakarak öğrenmek zorunda kalmazdık.
Bu ülkenin TUBİTAK adında dev bir araştırma kurumu var. Sayısını bile bilemediğimiz kadar çok üniversitye bağlı, çok sayıda deniz bilimleri, su ürünleri fakülteleri var. Her vilayette Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Çevre ve Kontrol Müdürlükleri var. Her belediyenin çevre ile ilgili çeşitli birimleri mevcut. Peki bunlar sizce neyi araştırırlar?
Bu devirde Tekirdağ` da balıkların sahile vurduğu yerden deniz suyu numunesi alıp "deniz suyu içinde çözünmüş oksijen tayini" yapmak çok zor hatta imkansız bir şey midir acaba? ille de bu ölçümleri birilerinin Fransa` dan gelip yapması mı gerekir?
Ama bu tür olaylardan sonra yetkiler ve/veya bilim adamları ortaya çıkıp korkulacak bir şey yok, olayın depremle bir ilgisi yok, bu olayın her zaman olan normal bir olay olduğunu söyleyip ortalığı yatıştırıyorlar.
Eğer bu olay normal bir olaysa neye göre normaldir acaba? Hani ya ölçümler ve o ölçümlerin sonuçları? Neden hiç açıklamıyor?
Bu güne kadar siz hiç "yapılan ölçümler sonucunda Tekirdağ sahillerinde deniz suyundaki çözünmüş oksijen miktarı litrede 10 miligram olarak tespit edilmiştir ve bu değer normal sınırlar içinde kalmaktadır" türünden bir açıklama duydunuz mu ?
Bu tür olaylarda en fazla "arkadaşlar numune aldılar araştırıyoruz" türünden açıklamalar duyarız. Fakat nedense bu araştırmaların sonuçlarını bir türlü öğrenemeyiz. Bu ülkede insan hayatı bu kadar ucuz mu?
Ölçümün olmadığı yerde spekülasyon olur. Madem ki ortada herhangi bir ölçüm filan yok, o zaman ben de ( yanılıp mahçup olmayı da göze alarak..) elimde hiç bir veri olmadan konu hakkındaki kendi naçizane yorumumu açıklayabilirim :
Tekirdağ açıklarında deniz tabanında sinsice yatmakta olan fay hattında, işlemekte olan "Olası İstanbul Depremi" sürecinde oluşan mikro tansiyon çatlaklarından sızan gaz ve/veya sıcak-soğuk su çıkışlarında zaman zaman artışlar olmakta. Bu artışlar sonucu çıkan gazlar su içinde çözündüklerinde oluşan kimyasal reaksiyonlarla ortamdaki oksijeni kullanarak azaltıyorlar. Deniz suyunda çözünmüş oksijen miktarının azaldığını hisseden ise balıklar hızlı hareket edip o bölgeden uzaklaşıyorlar ve sahile vuruyorlar. Kaçamayan veya yavaş hareket eden midye, istridye, yengeç, mürekkep balığı, deniz tarağı, deniz atı, deniz minaresi gibi diğer deniz dibi canlıları ise maalesef gaz yüzünden zehirlenip ölüyorlar. Balıkların oksiyen almak için suyun üstüne çıkmasını ben böyle yorumluyorum. Sizin de başka türlü yorumlarınız olabilir.

http://webtv.hurriyet.com.tr/2/37012/0/1/marmara-denizi-nde-korkutan-goruntu.aspx
  • BIST 100

    8986,9%2,05
  • DOLAR

    32,32% 0,22
  • EURO

    35,05% -0,15
  • GRAM ALTIN

    2282,87% 0,25
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,00
  • Perşembe 22.6 ° / 10.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 22.9 ° / 9.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 24.7 ° / 11.1 ° Güneşli

Balıkesir

28.03.2024

  • İMSAK 05:27
  • GÜNEŞ 06:52
  • ÖĞLE 13:19
  • İKİNDİ 16:49
  • AKŞAM 19:35
  • YATSI 20:54