Hedef (GÜNDEM)


TEVFİK FİKRET` İN VERİN ZAVALLILARA” ŞİİR

TEVFİK FİKRET` İN VERİN ZAVALLILARA” ŞİİR


 

 

 

 

 

1898 Balıkesir Depremi, Türk edebiyatındaki en güzel aksini Tevfik Fikret' in Verin Zavallılara” şiirinde bulur. Fikret, depremi o kadar güzel tasvir eder ki, onu adeta bu gün bize bir kere daha yaşatır. Bu şiirdeki hâkim duygu, ıztırap ve sefalettir. Buna karşı şairin istediği sadece merhamet ve yardımdan ibarettir. Tevfik Fikret' in bu şiiri Servet-i Fünûn' da yayınlamasından altı gün önce yazılmıştır.

VERİN ZAVALLILARA

'Balıkesir Musâbîni İçin Harâb-ı zelzele bir köy... 
Şu yanda, bir çatının
Çürük direkleri dehşetle fırlamış; öteden
Çamur yığıntısı şeklinde bir zemîn katının
Yıkık temelleri manzûr; uzakta bir mesken
Zemîne doğru eğilmiş, heman sukût edecek;
Önünde bir kadın... Of, artık istemem görmek!
Bu levha kalbimi tahrîk içinse, kâfidir;
Tasavvur eyleyemem bir yürek; velev münkir,
Velev haşîn ü mülevves ki böyle bir hâli
Görüp de sızlamasın... Şimdi siz bu timsâli
Bu levh-i mâtemi her türlü dehşetiyle alın,
Bu muhterem vatanın bir kenar-ı bâridine;
Bütün o manzara-i cân-şikâfı bir de kalın
Ridâ-yı berf ile örtün ki titresin de yine
İçinde saklayarak sûzîş-i felâketini 
yabancı gözlere göstermesin sefâletini...
Nasıl tahammül eder sonra karşısında bunun,
Bunun, bu sahne-i pür-ye's ü girye-meşhûnun
Biraz hamiyyet ü rikkatle sızlayan dil-i pâk?
Derin, iniltili çarpıntılarla sîne-i hâk
Teessüratını söyler bu levh-i âlâma;
Sizin de kalbiniz elbet acır, değil mi? Verin,
Verin şu dullara, yoksul kalan şu eytâma,
Verin enînine gayet, şu bir yığın beşerin!

20 Şubat 1313 /1898

Bu şiiri bugünkü dile şöyle aktarabiliriz: zelzeleden harap olmuş bir köy... Şu yanda bir çatının çürük direkleri dehşetle fırlamış, öteki tarafta ise, çamur yığıntısı şeklinde bir zemin katının yıkık temelleri görünüyor; uzakta bir ev yere doğru çökmüş, neredeyse yıkılacak; onun önünde de bir kadın... Of, artık bütün bunları görmek istemem... Bu görüntü kalbimin sızlaması içinse yeterlidir; inkârcı, katı ve hatta kirli bile olsa, böyle bir hâli görüp de üzülmeyecek bir yürek düşünemem, bu mümkün değildir. Şimdi siz bu örneği, böyle bir matem levhasını her türlü dehşetiyle alın, şu muhterem vatanın soğuk bir kenarına, onun o yürekler parçalayıcı manzarasını sonra kalın bir kış örtüsüyle örtün ki orada titresinde gene felâketin bütün acılarını içinde saklayarak yabancı gözlere sefaletini göstermesin. Bu çok ümitsiz ve göz yaşartan sahne karşısında biraz millî şeref, incelik ve hassasiyet taşıyan temiz kalpler bu duruma nasıl tahammül ederler. Toprağın sinesi derin ve iniltili çarpıntılarla, bu elemlerle dolu tabloya üzüntülerini bildirir, bu duruma sizin de kalbiniz acır değil mi? Öyleyse verin, şu dullara, şu yoksul kalan yetimlere yardım edin. Şu bir yığın insanın acıklı hâlini görün ve yardım edin.”

Tevfik Fikret şiirine mekân olarak bir köyü seçmiştir. Bu köyde ilk olarak gözümüze çarpan yıkılmak üzere olan evler ve bunların önündeki çaresiz bir kadındır. Bu küçük bir levhadır, ama insanı üzmek ve derinden etkilemek için yeterlidir. Hatta bu levha kötü ve kirli kalpleri bile etkileyecek kadar fecidir. Bütün bunlara bir de kışın karını ve soğuğunu eklediğimizde hadisenin büyüklüğü kendiliğinden ortaya çıkar. Bu noktada Fikret şairâne bir ifade ile zeminin üstündeki karı, felâketin acılarını saklamaya çalışan beyaz bir örtüye benzetir. Bir başka güzel söyleyiş de, peş peşe gelen yer sarsıntılarını ( yani bu günün ifadesiyle artçı depremleri ) şairin, toprağın sinesinin, bu elemler levhasına üzüntülerini bildirmesi olarak yorumlamasıdır.

Toprağın bile etkilenip sık sık üzüntüsünü ifşa ettiği bu levhaya elbette insanlar da acıyacak; dullara, çaresiz yetimlere ve burada zor durumda bulunan bütün insanlara yardım edeceklerdir.

  • BIST 100

    9722,09%0,80
  • DOLAR

    32,53% -0,03
  • EURO

    34,90% 0,36
  • GRAM ALTIN

    2422,03% 0,00
  • Ç. ALTIN

    3994,55% 0,00
  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli

Balıkesir

25.04.2024

  • İMSAK 04:37
  • GÜNEŞ 06:10
  • ÖĞLE 13:11
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 20:03
  • YATSI 21:30