CHP eski İzmir Milletvekili Kemal Anadol, ?Şarapçılık ve Bağcılık? raporunu sunarken, ?Tecrübe ve bilgilerime, sezgilerime dayanarak söylüyorum. 21. yüzyılda Türkiye´ye üç sıvı damgasını vuracak. Su, zeytin ve şarap? demişti.
Önemli ve yerinde bir saptama.
Suyun önemi yadsınamaz.
Bilim çevrelerinin acı raporları, Ege - İç Anadolu ? Güneydoğu Anadolu bölgelerinin gelecek 20 ? 30 yıl içinde çölleşeceğini gösteriyor. Bu dönüşü olmayan acı tabloyu en az oranda tahribatla atlatabilmek, kurtarılmış tarım bölgeleri yaratmak da bizim elimizde. Suyun önemini kavramış, ağaçlandırmanın vazgeçilmez faydasına inanmış, varolan suyu kullanma kültürü edinmiş insanlar sayesinde çölleşme ve kuraklık afeti belli sınırlar içinde tutulabilir. Yoksa bırakın kullanma suyu, içme suyu bulamayacağımız günleri yaşarız.
Zeytinyağı kullanma bir kültürdür.
Akdeniz yöresinin bir kültür ağacı olan zeytin üretimi ve zeytinyağının tüketimi, bu bölgeye has bir yaşam kültürü oluşturmuştur. Kuzey Marmara´dan, Güney Anadolu´nun batı sınırlarına kadar uzanan bir kıyı bölgesinde zeytin ve zeytinyağı, ülkemizin başta gelen ekonomik zenginliğidir. Tuhaf olan böylesi dar bir kıyı şeridinde yapılan zeytin ve zeytinyağı üretiminin, bir tüketim alışkanlığına dönüşüp, tüm ülkemizde kullanılır olmamasıdır. İnsan sağlığı açısından çok değerli olan zeytinyağı tüketimi çağdaş toplumlar düzeyine ulaştığında, zeytin ve zeytinyağı hazinemizde gereken yaşamsal önemini, ekonomi ile değerini kat be kat aşacaktır.
Şarap başlı başına bir Anadolu ürünü.
Şarabın Anadolu tarihi 4000 yıllara uzanır. Şarap ilk kez Anadolu´da üretilmiş, insanın yaşamının ayrılmazı olmuştur. Dünyada şarap sadece (üzüm çotağı), ılıman bölgelerde yapılıyor ama Alaska´dan Sahra´ya, Latin Amerika´dan Avustralya´ya, dünyanın her yerinde tüketiliyor.
Doğanın ve iklimin, hele o Anadolu´nun güneşinin beslediği bağlardan toplanan üzümlerden yapılan şarap, ilkçağlardan zamanımıza, dünyanın en güzel, en bereketli, en verimli ekonomik zenginliği olmuştur Anadolu insanının.
Gelecek yüzyıla damgasını vuracak üç sıvı var, gerçekten. SU ? ZEYTİNYAĞI ve ŞARAP. Doğanın bize sunduğu bu zenginliği değerlendirmek de akıllı insanlarımızın işi olmalı.
Bu güzel ülkede yoksulluğun işi ne sahiden?
