Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


ÜLKEDE KUTUPLAŞMA

ÜLKEDE KUTUPLAŞMA


Ülkeden en büyük tehlike olan kutuplaşma son şeklini almış durumda. Bu kutuplaşma ülkenin bu günkü durumuna göre iki gurup haline gelmiştir. Eskiden siyasi görüşler konuşulurdu. Artık şimdi siyasi görüşler konuşulmuyor. Atatürk ve onun kurduğu cumhuriyet ve ilkelerine karışı olanlar bir tarafta. Atatürk, cumhuriyet ve ilkelerine sahip çıkanlar. Olmak üzere iki guruba ayrılmış durumda. Söylediğim gibi eskiden siyasi görüşler konuşulurdu. Fakat şimdi cumhuriyet ve ilkeleri konuşuluyor. Eskiden rejim tartışması yapılmazdı. Tartışmalar siyasi görüş üzerinden yapılırdı. Günümüzde artık siyasi görüşler tartışılmıyor. Atatürk ve cumhuriyet tartışılıyor. Meclis başkanı bir tartışma attı ortaya. ?Anayasada laiklik yer almamalıdır. Dindar bir anayasa olmalıdır? diyerek laikliğin kaldırılmasını. Laiklik yerine dindarlığın anayasada yer almasını ileri sürdü. Gelen tepkiler üzerine anayasa komisyonu başkanı böyle bir şey yok. Kendi şahsi görüşüdür dedi. Ülkenin cumhurbaşkanından sonra ikici adamı olan, meclis başkanlığı makamında oturan bir kişi, kendi şahsi düşüncelerini açıklayamaz. Bu makamda oturan bir kişinin şahsi düşüncesini açıklaması demek, kişileri yönlendirme amaçlıdır. Laiklik demokrasinin temelini teşkil eder. Bu gün dindar anayasa ile yönetilen ülkelerin durumlarını görüyoruz. Ben senden daha dindarım diye birbirlerini yiyorlar. Hatta dindarlık adına, tekbir getirerek insanların kafalarını kesiyorlar. Bunu sözde din adına yapıyorlar. Bak görüyor musun ben senden daha dindarım diyerek bunu yapıyorlar. Ve bu ülkelerin vatandaşları ülkelerini terk ederek, Hıristiyan olan ülkelere göç ediyorlar. Bazı göç edenler ise. Yine dindarlığa dayalı olarak, mezhep ayrımcılığı yüzünden ülkelerinden oluyorlar. Bu mezhepçilik yüzünde kendi aralarında kavga ediyorlar. İşte laiklik bunları önleyen bir sistemdir. Laiklik herkesin dini inanışlarına göre ibadetlerini rahatlıkla yapabilmelerin sağlamaktır.

Cumhuriyetin kaldırılması o kadar kolay olmayacağı için. Cumhuriyetin altının oyulması gerekiyor. Cumhuriyetin temeli ne zaman atıldı. 19 Mayıs 1919 tarihinde atıldı. Bu tarihi ret etmek demek cumhuriyeti kabullenmemek demektir. Bu tarih ayni zamanda Türkiye cumhuriyeti devletinin tarihinin yazılmaya başladığı tarihtir. . Bu tarihi ret etmek Türkiye cumhuriyeti tarihini yok saymaktır. Tarihi olmayan bir devletin kendisinin de yok olması demektir. Yaşadığı tarihi yok saymak. Başka bir tarihi benimsemektir. Türkiye de şimdiye kadar hiç kimse Osmanlı tarihini inkâr etmemiştir. Osmanlı tarihinde tek adamlık ve ümmet iradesi hâkimdir. Fakat cumhuriyet tarihinde egemenlik halk iradesindedir. Halk kendi arasında seçtiği temsilcileri vasıtası ile egemenliğini sağlamakta dadır.

Ülke iki guruba ayrılmış durumdadır. % 49,5 bir tarafta, 50,5 bir taraftadır. % 49,5 ben cumhuriyeti ve onun kurcusu olan Atatürk´ü ne de Türkiye cumhuriyeti devletinin tarihini istemiyorum. Dine dayalı bir İslam devleti benim idealim diyor. Bunların karşısında olan % 50,5 ise. Ben ülkemi düşman istilasından kurtarıp cumhuriyeti kurarak, egemenliği kayıtsız şartsız millete veren bu sistemden vazgeçmem diyor. İşte ülkenin bu günkü durumu bu durumdadır.  Birde bundan başka en önemli olanı da. Türk ırkının yok edilmesidir. Şimdi ülkenin gündeminde bunlar konuşuluyor. Bunlar konuşulurken ülkede neler oluyor?  Ülke kan gölüne dönmüş durumda her gün şehitlerimiz 5´şer 6´şar uğrunda canlarını verdikleri vatan toprağına emanet ediliyor. Gözyaşı, acı, hüzün artık vatandaşın çilesi haline geldi. Sınırlarımızın dışından topraklarımız her gün tacize uğruyor. Ülkemiz tarafından beslenmiş olan IŞİD belası topraklarımızı taciz ediyor. Bu taciz vatandaşlarımızın hayatını kaybetmesine sebep oluyor. Bununla da kalmıyorlar. Birde canlı bombalarlar ülkemizi tedirgin ediyorlar. İktidar buları önlemede aciz kalıyor. Nedeni ise gayet açıktır. Şam da Cuma namazı kılma hevesleridir. Şam da Cuma namazı kılmayı bırakın. IŞİD belasının saldırılarını önleyemiyoruz. Neden? Dış politikada ki hatalarımız yüzünden. Kahraman olma hevesi ile Rus uçağını düşürmemiz neticesinde. IŞİD hedeflerini uçaklarla vuramıyoruz. Çünkü Suriye´nin bir numaralı müttefiki olan Rusların uçağını düşürdük. Rusya bu olaydan sonra Suriye sınırını ihlal edecek olan Türk uçağını vuracağını resmen açıkladı. Şimdi IŞİD hedeflerini ancak obüs topları ile imha etmeye çalışıyoruz. Bundan da hiçbir netice alınamıyor. Bu IŞİD hedeflerinin vurulmasının en geçerli yöntemi uçaklarla vurulmasıdır. Bunu yapamayınca da IŞİD roketlerini sinemize çekmek mecburiyetinde kalıyoruz.

İktidar kendisini düşünmekten başka hiçbir soruna eğilmiyor. Birde demezler mi?  Bizim terörle mücadelemize hayran kalıyorlar, diye. Hayret etmemek mümkün değil. Sen terör örgütüne üç buçuk sene dokunma. Terör örgütü ülkeyi silah ve cephane deposu haline getirirken ses çıkarma. Şimdi bizim terörle mücadelemize hayran kalıyorlar de. Kabul edilecek bir söylem değil. Saygılarımla.

Türkiye laiktir laik kalacaktır. Cumhuriyet, laiklik ve Atatürk namusumuzdur. Sonuna kadar korumaya ve kollamaya devam edeceğiz. Ne mutlu Atatürkçüyüm, cumhuriyetçiyim diyenlere.

NEMUTLU TÜRKÜM DİYENE!  04- 05 ? 2016 Mustafa KOÇAL 

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,29% 0,52
  • EURO

    35,13% 0,13
  • GRAM ALTIN

    2242,99% 0,73
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,42
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44