En sonunda tank palet fabrikası zarar ediyordu denildi. Tank palet fabrikası olmasaydı? Kullandığımız tankları yabancılardan alacaktık. Bu fabrika ticarethane değildir. Ordunun kullandığı tankları yapan bir fabrikadır. Bu fabrika olmasaydı? Ordunun tank ihtiyacı nasıl karşılanacaktı? İthalat zihniyeti ruhlarına içlemiş. Bu fabrikanın yaptığı ve orduya teslim ettiği kaç tane tank vardır? Ordunun kullandığı tanklar dışarıdan alınmış olsaydı kaç para ödenecekti? Madem zarar ediyordu da? Şimdiye kadar neden ihale açılıp da yerli bir şirkete verilmedi? Neden Katara verildi? Bu olayın Katarın hediye ettiği uçakla bir bağlantısı olmasın? Bunu ben söylemiyorum!Bunu vatandaşlar dahi söylüyor. Bu fabrikanın yaptığı tanklar en azından milli ve yerlidir. Ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruyan ordunun kara operasyonlarında kullandığı en önemli savunma aracıdır. Tank sız yapılan kara operasyonları etkisiz ve karambole yapılan bir operasyondur. Ben genelkurmay başkanının ve milli savunma bakanının bu olaya karşı çıkmasını beklerdim. Ne yazık ki? Karşı çıkmadılar. Bu fabrika ticarethane olarak yapılmadı. Türk ordusunun savunmada kullanması için yapılmıştır. İşçisi ile mühendisi ile imalatı ile yerli ve milli bir tank yapan fabrikadır. Bu fabrikanın zararı olamaz. Çünkü ülkeyi yabancılara boyun eğdirmeyen bir fabrikadır. Bilakis ekonomiye katkısı olmuştur. Yabancılardan tank alamdık. Zarar ettiğini nasıl biliyorsunuz? Bu fabrika orduya ne kadar tank vermiş. Bunlar dışarıdan alınsaydı kaç para ödenecektir. Bunun hesabı yapıldı mı? Şimdi ben bir soru sorayım! Kırıkkale silah fabrikası zarar mı ediyor? Kar mı ediyor? Tabi iktidara göre zarar ediyordur. Çünkü bu fabrikalardan kasaya para girmiyor. Bu fabrikalar olmasaydı? Bunların yaptıkları savunma araçları dışarıdan alınmayacak mıydı? Bunlar zarar etmemiştir. Bilakis katkıda bulunmuştur. Zarar ediyordu kelimesini ben asla kabul etmiyorum. Birisi beni ikna etsinde görelim. Bu tank ve palet fabrikasını Katara vermek için her şey yapıldı. Kullanım hakkı verildi denildi. Kullanım hakkının verilmesi özelleştirme değildir dediler. Bunu millete kabul ettiremediler. En sonunda zarar ediyordu dediler. Ülkenin ordusunun savunmada kullanması için yapılan bir savunma aracını yapan fabrikanın zarar ediyordu diyerek. Yabancı bir ülkeye satıldığını ben ne gördüm, nede duydum. Bunun adı görev zararıdır. Çünkü o fabrika onun için yapılmıştır. Milletin aklı ile alay ediliyor.
Şimdi gelelim kanal meselesine. Bu kanal yap işlet modeli ile mi yapılacak? Yoksa kendimiz mi yapacağız? %99 yap işlet modeli ile yapılacaktır. Bu proje yalnız kanal olarak mı yapılacak? YoksaTrakya’nın tamamını kapsayan bir proje midir? Çünkü jeoloji mühendislerine göre Trakya’nın altı petrol ve doğalgaz yatığı olduğunu iddia ediyorlar. Projenin nasıl olduğu açıklanmalıdır. Yalnız kanal mı? yoksa Trakya içerisine dahil mi? Böyle bir oyun Suriye sınırındaki mayınlı bölge içinde oynanıyordu. Mayınlı arazinin mayınlardan temizlenmesi İsrail’e veriliyordu. Ne karşılığı? Bu arazi 29 sene kullanım hakkına temizleyen ülke sahip olacaktı. Yani İsrail kullanacaktı. Meclis bu teklifi ret etti. O zaman ne dendi biliyor musunuz? Bu Yahudi düşmanlığıdır denildi. Kanal projesi de aynen buna benzer bir projedir. Trakya bölgesindeki petrol ve doğal gaz yapakları bu proje ile yabancıların eline geçecektir. Çünkü yap işlet modeli ile yapılacaktır. Şimdiye kadar yap işlet devret modeli ile yapılan ne varsa hepsi zarar etmiştir. Bunları kendimiz yapsaydık. Ödediğimiz garantilerin parası ile yapmış olurduk. Hiç değilse milli bir varlığımız olurdu. Yine şu zarar meselesine bir daha dönelim. Tütün işleme tesisleri, sigara fabrikaları, PETKİM, SEKA kâğıt fabrikaları, Çimento fabrikaları, rakı fabrikası, Şeker fabrikaları zarar ettiği için mi satıldı? Uyan Türkiye milli varlıklarına sahip çık. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere!
NE MUTLU TÜRKİM DİYENE! 15-12- 2019 Mustafa KOÇAL
