Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


ÜLKEYİ BU DURUMA KİM GETİRDİ-2-

ÜLKEYİ BU DURUMA KİM GETİRDİ-2-


Valilere PKK ya operasyon yaptırmayın talimatı verildi. Barış süreci başlatıldı. Fakat böyle bir sürecin başlatılması PKK´ya özgürlük getirdi. Operasyon yaptırılmadı. Örgüt militanları sınırdan rahat girip çıkmaya başladı. Bu rahatlık örgütün kırsala hâkim olmasını sağladı. Sonra il ve ilçelere yerleşmeye başladılar. İlçelerde yer altına bomba döşemeleri görmezlikten gelindi. Vatandaşlardan emniyete şikâyet edenlere, Vali ve kaymakama şikâyet etmeleri söylendi. Ordu mensupları valilikten operasyon için izin istediklerinde.

Size bir saldırı olduğunda kendinizi savunun başka bir şey yapmayın cevabı verildi. Yeraltlarına düzenekler yerleştirilirken Beşir Atalay´a söylendiğinde ?endişe edilecek bir durum yok. Hepsinden haberdarız? diye cevap verdi. Beşir Atalay operasyonlardan sorumlu idi. Sonunda devletle yüzleştik dedi. Kürt kökenli birisine böyle bir görev verilmesi bence yanlış olmuştur.  Bu barış süreci başlatıldı fakat. Neler yapılacak ne gibi bir yol izleneceği hem meclisten hem de kamuoyundan gizlendi. Kimlerle işbirliği yapıldığını kimse bilmiyordu. HDP´liler kandile ve İmralı adasına gidip geliyorlardı.

Sonra iktidar ile HDP arasında Dolmabahçe mutabakatı imzalandı. PKK militanları öz güvenlik gücü kurdular. Bu öz güvenlik güçleri yol kesip kimlik kontrolü yapmaya esnaftan haraç istemeye başladı. Güvenlik güçleri bunlara kesinlikle müdahale etmiyordu. Diyarbakır Elazığ karayolu trafiğe kapatıldı. Bu karayoluna hendekler kazdılar. Bu hendekler kapatılmasın diye karayolunun kenarına çadırlar kurdular nöbet tuttular. Askerimiz 100 metre ileriden bunları takip etti. Diyarbakır da ikinci hava taktik kuvvetleri karargâhının önündeki bayrak direğinden Türk bayrağı PKK militanları tarafından indirildi.

Barış sürecine zarar gelmesin diye bu militana müdahile edilmedi. Sonra bu karargâh Eskişehir´e nakledildi. Bu barış sürecini eleştirenlere olmadık şeyler söylendi. Bu eleştirenlerin içersinde devlet bahçelide vardı. Şimdi sıkı fıkı olduklarına bakmayın. O zamanlar birbirlerine söylemedik laf bırakmadılar. Sonra Tayyip Erdoğan ben Dolmabahçe mutabakatını tanımıyorum dedi. Böylelikle barış süreci sona erdi. Ordunun elinden operasyon yetkisi olmasına rağmen, ordu operasyon yapmaya başladı. İktidar herhalde bu yetkiyi geri vermiş olmadır. O ilçelerde ki yer altı düzeneklerinin hepsi yok edildi.

Edildi de çok da şehit verdik. Kaldıkları binalara tuzaklar kurarak terk etmişler. Burada bir hata yapıldı. Binalara emniyet güçleri sokuldu. Hâlbuki bu binalara girmeden uzaktan bu binalar çökertile bilinirdi. Emniyet güçlerinden şehit olanların çoğu binaların göçüğü altında kaldı. Bu terörle mücadelede yanlışlar yapıldı. Bu bir kuraldır. Terör örgütleri ile müzakere edilmez. Mücadele edilir. Her şeyi dış güçlere bağlamak yerine yapılan yanlışlar hiçbir zaman telefi edilme cihetine gidilmedi.

Bir Ergenekon davaları başlatıldı. Bu davayı açan cemaatin savcısı idi. Atatürkçü ve cumhuriyetçi olan komutanlar tutuklandı. Bu Ergenekon davalarında yargılandılar. Bu olaylar olurken iktidar ne diyordu? Ülke bağırsaklarını temizliyor diyorlardı. Ve bu Ergenekon davalarına müdahil oldular. Dönemin başbakanı ben bu davaların savcısıyım demedi mi? İki sene iktidarla birlikte genelkurmay başkanlığı yapmış İlker Başbuğ emekli olduktan sonra tutuklanarak yargılandı. Örgüt kurmak, yönetmek ve iktidarı devirmek suçları ile suçlandı.

Akıl var mantık var. Genelkurmay başkanı iken iktidarı devirmeyen birisi emekli olduktan sonra böyle bir suçla yargılanması tuhaf geliyor. Ordudaki Atatürkçü ve cumhuriyetçi komutanlar tasfiye edildi. Yerlerine cemaatin adamları atandı. Sonradan öğreniyoruz. Meğer bu kumpastan iktidarında haberi varmış. Çünkü orduya kurulan kumpası ilk açıklayan iktidarın adamı olmuştur. Artık her şey cemaatin ve iktidarın istediği şekle girmişti. Bir iktidar milli ordusuna kumpas kurulmasını nasıl kabul edebilir anlamak mümkün değil. Bu kumpasın kurulmasına göz yuman iktidar, bu ülkenin başına 15 Temmuzu bela etmiştir. Şayet zamanında bu kumpas kurulduğunda kumpası kuranlara müdahile edilseydi. 15 Temmuzu yaşamazdık.

Ekonomi dibe vurdu. Enflasyon yükseldi faizler yükseldi. Cari açık her geçen gün yükseliyor. Bunları yapanlar kimler? Dış güçler. Cari açığın düşmesi mümkün değildir. Çünkü her şeyi ithal ediyoruz. Tarımı ve hayvancılığı dış güçler mi bitirdi? Yüzlerce işçinin çalıştığı fabrikaları dış güçler mi sattı? Köprülerden günlük geçiş garantisini dış güçler mi verdi? Oynayamayan gelin yerin dar demiş. Yerini genişletmişler yenim dar demiş.

İktidarda aynen böyle işler düzgün gittiğinde kendilerinden. İşler kötüye gittiğinde dış güçler. Hiçbir şeyin nedeni araştırılmıyor. Neden öyle olduğu araştırılmıyor. Kötü işlerin müsebbibi dış güçler deniyor. Ülkeyi bu günkü duruma getiren iktidarın kendisidir. Hiçbir zaman öz eleştiri yapılmıyor. Kendilerinden çok emin gözüküyorlar. Amma her şeyde duvara çarpıyorlar. Saygılarımla.

Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu laikim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

17- 07- 2018 Mustafa KOÇAL

  • BIST 100

    8730,47%0,14
  • DOLAR

    32,33% 0,17
  • EURO

    35,13% -0,14
  • GRAM ALTIN

    2241,10% -0,09
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44