Tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de virüsle mücadele tam sürat devam ediyor. Geçen bu 8 aylık süre içinde salgın üzerine tv ve gazetelerde devamlı olarak yazılan ve yapılan konuşmalar sonucu toplum olarak epey bilgilendirildiğimizi düşünüyorum. Başta korunma usulleri olmak üzere aşıların geliştirilmesi, antikorlar, plazmalar, tedavi şekilleri gibi çok çok teknik konular hakkında bile vatandaşlar olarak uzman doktorlar gibi konuşmaya, tartışmaya da başladık diyebilirim.
Ve her akşam saat 19 dolaylarında genel durumumuzu öğrenmek adına gözümüz kulağımız Sağlık Bakanımız sayın Fahrettin Koca’da olduğunu da iyi biliyorum. Geçen bu 8 aylık süre zarfında zaman zaman azalan,
zaman zaman da artan enfeksiyonlar nedeniyle tedirginliğimizin devam ettiğini ve açıklanan vaka sayıları üzerinden de epey tartışmaların olduğu da bir gerçek. Yapılan tartışmalarla beraber bu kez adına FİLYASYON denilen yeni bir çalışma şekliyle de karşılaştık biliyorsunuz. Her hangi bir şekilde pozitif vaka ile karşılaşıldığında virüsün diğer şahıslara yayılmasını önlemek adına temas zincirinin tespit edilerek zamanında izalasyon tedbirlerinin alınmasını sağlayan, içinde biri doktor üç sağlık çalışanının bulunduğu küçük bir sağlık timinden söz ediyoruz
Öncelikle yurdun dört bir köşesinde 5000’e yakın görevlinin yer aldığı FİLYASYON çalışması ile beraber salgınla mücadele eden tüm hastane görevlilerimizin adeta bir yarış içinde görev aşkıyla çalıştıkları için büyük bir takdiri hak ettiklerini söylemek istiyorum. Vatandaşlar olarak bizlerde bu çalışmaya destek olma adına tedbirler konusunda çok istekli davranmalıyız.
Gelelim filyasyon çalışmasına; bu çalışmayı ilk kez duyduğumda salgın için sıradan bir çalışma olarak değerlendirmiştim. Ama ne zaman komşularımızda, ne zaman akrabalarımızda, ne zaman yakın ailemizde bir POZİTİF VAKA ile karşılaştım yapılan işin ne kadar anlamlı, ne kadar ciddi ve ne kadar zor bir çalışma olduğunu o zaman anladığımı itiraf etmeliyim. Baktığımız zaman işin bir tarafında hastanelerimiz, diğer tarafında il sağlık müdürlüklerimiz, bir diğer tarafında ise filyasyon çalışanlarımızla beraber aile hekimlerimizin her bir vaka için olağanüstü koordineli 14 günlük bir çalışmayı görüyoruz. Bu arada tedavilerin evlerde yapılması noktasında ise bu kez güvenlik güçlerimiz tarafından evlerdeki 14 gün süreli karantinanın devamlı olarak kontrol edildiğini öğreniyoruz. Unutmayalım ki bu salgın öyle birkaç kişi üzerinden yürümüyor. Binlerce vakanın olduğu bir koca ülkede böylesi hassas bir çalışmanın yapılabilmesinin gerçekten çok zor olduğunu düşünüyorum. Bu konuda beklide dünyada tek bir ülke olarak böylesine zoru başaracağımıza inanıyorum.
Gerçekten dünya olarak çok yaşamsal bir süreci birlikte yaşıyoruz. Özellikle kış aylarıyla beraber ağırlaşacağı söylenen salgın konusunda dünden çok daha hassasiyet göstermemizi isteyen uzman çağrılarına mutlaka desteklerimizi vermeliyiz. Aksi taktirde zor günlerin kapıda bizleri beklediğini düşünebiliriz.
