Kitap veya köşe yazısı yazmak değil, okutabilmek önemli.
Eskiden okuyarak çok etkilendiğim, beğendiğim kitapları yeniden okumaktan zevk duyarım.
İşte elimde yine çok beğendiğim, etkilendiğim kitaplardan biri daha. Engin Köklüçınar’ın, “Neler Gördük Biz” isimli kitabı…
2014 yılının mart ayında imzalayarak bana ilettiği kitapta her konuyu bir kuyumcu özeniyle ince ince işleyen Köklüçınar, zaman zaman fıkralar ve anekdotlarla okurun ilgisini hep diri tutuyor. Akıcı ve tertemiz bir Türkçeyle kaleme alınmış “Neler Gördük Biz”de, gazetecilik mesleğine yönelik özeleştiriler de çok gerçekçi ve yerinde.
Kitabında, “Gazetecilik, asla pişmanlık duyulmayan ender mesleklerden biridir” değerlendirmesiyle gazeteciliğe yürekten tutkunluğunu vurgulayan Engin Köklüçınar, “İnsan sevdiği deriyi yerden yere vururmuş” sözüne uygun şekilde hareket ederek, yerinde özeleştirilerde bulunuyor.
Köklüçınar, haklı tabii ki!
1972 yılından beri aralıksız şekilde gazetecilik mesleğinin içindeyim. Tüm zorluklarına, zaman zaman sıkıntılarına ve büyük özveri gerektirmesine karşın bir gün bile pişmanlık duymadım, gazetecilikten…Halen rüyalarıma haberler, köşe yazıları, söyleşiler, röportajlar girer, “İyi ki gazeteci olmuşum” derim.
“Yaşlılık, dağa tırmanmaya benzer. Yükseldikçe görüş alanın genişler” sözüne uygun şekilde, meslekteki büyük deneyimini, imbikten süzercesine aktaran Engin Köklüçınar’ın kitabını okurken kimi zaman gülüyoruz, ağlanacak durumumuza, kimi zaman ise hüzünleniyoruz.
Bu arada, Babıâli’nin o renkli anılarından da örnekler veriyor, Köklüçınar.
İşte sizler için seçtiğim neşeli bir anı:
“Neyzen Tevfik, dünyaya boş vermiş, sözünü sakınmayan, kimseye riyakarlık yapmayan, mert bir filozof. Zaman zaman bunalıma girer, ünlü bir ruh ve sinir hastalıkları doktoru Ord. Prof. Mahzar Osman’ın muayenehanesine gelerek ‘ayar’ yaptırır. Bir gün, muayenehaneye gelir ama Mahzar Osman yok. Kapıya oturarak üstadı beklerken, bir taraftan da demlenir. Mahzar Osman geldiğinde, Neyzen’in elindeki şişeyi görünce sinirlenir:
“Bu ne Neyzen?”
“Rakı, Hocam!”
“Çabuk dök onu!”
“Hocam, dökemem.”
“Niye?”
“Yarısı İbrahim Çallı’nın.”
“Tamam, o zaman yarısını dök.”
“Olmaz Hocam. İbrahim Çallı’nın payı, üstte…”
Engin Köklüçınar’ın, “Neler Gördük Biz” isimli kitabını başta gazetecilik mesleğine yeni başlayanlar olmak üzere özellikle tüm gazeteciler okumalı.
