Hedef (GÜNDEM)


*YENİ TÜRKİYE´NİN SAVAŞI*

*YENİ TÜRKİYE´NİN SAVAŞI*


*YENİ TÜRKİYE´NİN SAVAŞI*

Türkiye, 13-14 Mayıs´ta NATO Antalya Dışişleri Bakanları toplantısında,

ABD/NATO´nun Baltik Denizi´nden Karadeniz´e, Kafkaslara, Basra Körfezi ve

Akdeniz bölgelerine yayılmasına destek verdi.

* * * * *

Bu kalemden olmak üzere NATO´nun "Çok Yüksek Hazırlık Seviyesinde Müşterek

Görev Kuvveti"nde öncü ve saldırgan güç görevi üstlendi.

6 ülkeden oluşan bu güce dönemsel olarak komutanlık yapmak, bölge

ülkelerine karşı örtülü ve açık savaşlarda aktif olarak görev yapmayı kabul

etti.

* * * * *

Ardından kendi toprakları dışındaki ilk büyük üssünün Katar´da kurulmasına

karar verildi...

Tugay seviyesindeki bu askeri üste kara, hava ve özel kuvvetler

komutanlığından birlikler konuşlandırılacaktır.

***********

Ve TSK kadrolarında, süreklilik arz eden ve konusunda uzmanlaşmış bir

personelle yürütülmesinde zorunluluk bulunan hukuki, teknik, sağlık, mali

ve idari alanlarda, yetki ve sorumluluk isteyen işleri kapsamak üzere kurum

içinden veya naklen "istisnai memur" atanmasına yol açıldı.

***************

Bütün bunlar Türkiye´nin genel dış ve bölgesel politikası için ne anlam

ifade ediyor?

*********

Uluslararası ekonominin koşullarıyla ulusal yapılar arasındaki uyumsuzluğun

uluslararası yaşamın ana biçimi olan devlet yapılarını zorladığı bir

süreçten geçiliyor.

Rusya ekonomisi ve geleceğini, lider ve bütün Avrasya´nın çekim merkezi

olma yeteneğine bağlamıştır.

Avrupa Birliği´nde egemenlik biçimi değişime zorlanıyor, Ortadoğu´da ve

Afrika´da devletler dağılıyor ve yönetilemeyen alanlar oluşuyor.

*******

Bu alanlarda egemen güçler kritik sorunları müzakere etmek ya da işbirliği

yapmak için önayak olacak kurum bulamıyor.

Bu kurumların eksikliği ise büyük güçlerin arasında büyük bir savaştan daha

çok nüfuz alanları oluşturmalarına, bu alanların sınırlarının kesiştiği

bölgelerde birbirinin gücünü test eden, etnik ve mezhep ayrılıklarına

dayanan bölgesel gruplaşmalara yol açıyor.

Garip bir savaş türü yapılıyor...

***********

Hibrid Savaş; konvansiyonel kuvvet ve harekât yöntemleri ile siber

savunmayı içeren, geleneksel olmayan kuvvet ve yöntemlerin kullanıldığı

yeni savaş stratejisidir.

Herşeyin bir program kapsamında ve eşgüdümde olması kaydıyla yerel nüfusun

içine profesyonel, askeri- istihbarat uzmanları gizlice sokuluyor, kitle

örgütleniyor, silahlandırılıyor ve harekete geçiriliyor.

Bunun için önce güçlü ve yaygın bir enformasyon, dezenformasyon, propaganda

kampanyası yürütülüyor.

Sonra bir aşamaya gelindiğinde askeri personel, mekanize birlikler

kimliklerini gösteren işaretler olmaksızın savaş alanına sürülüyor.

*********

Bu tip savaşta birbirinden bağımsız çok sayıda grup kendi gündemini

yaratmaktadır ki, bu grupların biri yok edilse daha bir çoğu olduğu için

hiçbirşey değişmiyor.

Sayıca fazladırlar, üstelik din ile motive edilmişlerse çok sayıda ölü

verirler ama savaşmaya aynı şevkle devam ediyorlar.

Tıpkı ABD´nin Ortadoğu´yu alt üst eden terör ordusu İŞİD ve benzerleri

gibi...

******

İşte TSK kadrolarında, süreklilik arz eden ve konusunda uzmanlaşmış bir

personelle yürütülmesinde zorunluluk bulunan bu gibi alanlarda, yetki ve

sorumluluk isteyen işleri kapsamak üzere kurum içinden veya naklen

"istisnai memur" atanmasına imkân tanıyan yönetmelik yürürlüğe girmiş

bulunuyor.

************

Savaş alanında aynı sırada "Sibernetik Saldırılar" ve "Akıllı Savunma"

girişimleri düzenlenmektedir.

Türkiye´nin bölge ülkelerine karşı örtülü ve açık savaşlarda aktif olarak

görev yapmasına yol açacak "Çok Yüksek Hazırlık Seviyesinde Müşterek Görev

Kuvveti "nin öncü ve saldırgan gücü,işte bu noktada beliriyor.

NATO bunun bir benzerini Rusya´nın saldırganlığına karşı koymak için

"Mızrak Ucu" adıyla nitelendirilen, Alman-Hollanda Kolordusu´na ait

askerlerden oluşan ani bir müdahale birliğini Estonya, Letonya ve

Litvanya´da konuşlandırıyor.

Suudi Arabistan liderliğinde, işte Bahreyn, Katar, Kuveyt, BAE, Mısır,

Sudan, Fas, Ürdün ve Pakistan´ın ortak kurduğu ve Yemen saldırılarında

görev alan NATO takviyeli Sünni Arap Ordusu´nu da bu kalemden saymak

gerekiyor.

**********

Akıllı Savunma askeri stratejinin gelişen teknolojik değişimler paralelinde

manevra savaşlarına ağırlık verilmesidir.

"Pre-emptive Strike" denilen tehdit önleyici darbe doktrinine, Türkçesi "

O saldırmadan sen saldır" stratejisine dayanıyor.

Amacı,çatışma ile düşmanın gücünden sakınmak, fakat düşmanın hızlı ve

saldırgan biçimde zayıflıklarını ortaya çıkararak en fazla zarar verecek

yerinden vurmak, fiziki ve moral olarak etkisizleştirmek ve yıkmaktır.

*********

Yüksek teknolojili Hava, Deniz,Sualtı,Kara,Uzay ve Bilgi Savunma

Sistemlerine dayanıyor.

Alt sistemlerinin çokluğu ve karmaşıklığı nedeniyle bakımı ve

işletilmesinde rafine personel gerekiyor.

Bu yüzden akıllı savunma pahalıdır ve mali krizdeki üyelerin savunma

bütçelerinde kaynaklarını birleştirmesi, paylaşması, ulusal değil

uluslararası çapta projelerde ortaklaşması gerekiyor.

Türkiye´nin öncü ve saldırgan güç görevini üstlenmesi ve Katar´da üs açmaya

yönelmesinin bir nedeni budur.

*********

Bu suretle Türkiye, NATO´nun İran´ı caydırmak ve körfez ülkelerini korumak

için Suudi Arabistan, BAE, Küveyt, Katar, Umman, Bahreyn´i sağladığı veri

bağlantısıyla birleştiren, donanmaya yüklediği operasyonel halde Füze

Savunma sistemiyle birlikte tüm serilerinde Patriot bataryaları ile İsrail

ve Türkiye´de konuşlandırılan füze savunma sistemleri ve patriot

sistemleriyle "tek tetik" oluşturan,

kendi sistemine entegre edilmiş füze kalkanı kumandası ve işletimi

için Katar´daki,

masraflarını da ödeyeceği kendi üssüne gitmeye hazırlanıyor.

**************

NATO bu stratejisini üye ülkelere,

" Kritik ağları takip etme gücünüz artacak,tanımlanmış bütün zayıflıklar

sağlamlaştırılacak,

Siber savunma programlarınız geliştirilecek,bunun için size uzmanlar

gönderilecek,

NATO genelindeki alıcıları ve ağ düğümlerini izleyecek erken uyarı

kabiliyetleriniz yükselecek,

Aktif ve pasif siber savunma unsurlarının tamamına yanıt verebilecek

yeterlilikte bir strateji ve uygulama perspektifiniz yükselecek benzeri

vaatler ile satıyor.

Buna külfetle birlikte nimetin ortaklanılması deniyor...

*************

Doğrusu, savaşta galibiyet tekeli güçlü ordulardan çıkmıştır ve zayıf

tarafların da savaşı kazanabileceği öngörülüyor.

Çünkü uzun zaman diliminde zayıf taraf ya uluslararası politik destek

alıyor ya da güçlü bir ülkenin himayesine giriyor.

Ama her şeyin bir sınırı vardır, aksi halde nereden-nasıl geleceği

bilinmeyen darbeler de ard arda gelebiliyor...

********

Neden NATO; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın;

Ülke sınırlarını Suriye ve Irak´ın kimi bölgelerini de kapsar biçimde

belirlediği Misak-ı Milli´sinden esinle, Ortadoğu´da farklı kimliklerin ve

farklı inançların bir ulus devletle değil,İslam devletleri konfederasyonu

sistemi içinde bir arada yaşayabilecekleri,

Böylece bölgenin ekonomik kaynakları üzerinde egemen olunacağı stratejisi

doğrultusunda Türkiye´nin Suriye ve Irak´ta İŞİD ile işbirliğine cesaret

verilmişken,

Şimdi aniden bir dönüş yapıyor?

************

Neden, NATO Suriye sınırında Kürt Halk Savunma Güçlerine destek veriyor ve

bir Kürt devletinin alt yapısını hazırlıyor?

Neden, Kuzey Irak Kürt Bölge Yönetimi lideri Mesud Barzani bağımsız devlet

ilanı için cesaretlendiriyor?

Neden, PKK´nın Suriye´den sonra Türkiye içine yönelme ihtimali

yükseltiliyor?

**************

Satıcı memnundur,alan tarafta YCHP´nin koalisyon ortağı olmak için

öngördüğü 14 maddelik şartlar arasında bu unsurlar yoktur...

20.6.2015

Ahmet Kılıçaslan AYTAR

ahmetkilicaslanaytar@gmail.com

 

 

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,17
  • EURO

    35,17% 0,00
  • GRAM ALTIN

    2246,71% 0,16
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44