Eleştiri, yergi ve taşlama denince halk ozanları unutulur mu?
İşte Kazak Abdal!
Ünlü halk ozanı, köyüne, köylüsüne zarar verenden, din tüccarından, münafıktan, gammazdan sözünü esirgemez:
?Eşeği saldım çayıra
Otlayıp karnın doyura
Gördüğü düşü hayra
Yoranın da avradını
Münkir (inkarcı) münafığın (ikiyüzlü) soyu
Yıktı harap etti köyü
Mezarına bir tas suyu
Dökenin de avradını
Dağdan tahta getirenin
Iskatına(susarak) oturanın
Talkınını(öğüt) bitirenin
İmamın da avradını
Müfsidin (fesat) bir de gammazın
Malı vardır da yemezin
İki sin meyyid (cenaze) namazın
Kılanın da avradını
Kazak Abdal söz söyledi
Cümle halkı dehleyledi (içine kattı)
Sorarlarsa kim söyledi
Soranın da avradını?
Gelelim bir başka halk ozanına.
Seyrani, şöyle taşlar, dönemini.
?Eyvah, fukaranın beli büküldü,
Medet, ticaretin gücüne kaldık
İyiler, âlemden göçtü, çekildi,
Bizler, zamanenin piçine kaldık?