Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


YÜCELTMEK

YÜCELTMEK


Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Bir kişiyi yüceltmek için. Yağcılar ve yandaşlar birbirleri ile yarışırlar. En büyük yağcı ben olacağım diye çırpınırlar. Yüceltilen kişide kendisindeki olan vasıflardan haberi olmadığı kanısına varır. Ben ne imişim de haberim yokmuş hissine kapılır. Bu hisler kendisini bambaşka bir âleme sürükler. Balıkesir’in birici lige çıktığı sene genç birisi vardı. Aradan seneler geçtiği için ismini unuttum. Bu genç Balıkesir forması ile sokaklarda elinde bir topla dolaşır. Balıkesir sporun antrenmanlarına giderdi.

Bir gün bu gence sen çok iyi boksör olursun diye. Bir forma giydirmişler boks eldivenlerine eline geçirip gard aldırmışlar resmini çekip. Paşa caminin karşısında otobüs duraklarının orada bir reklam panosu vardı. O resimleri de bu reklam panosuna astılar. Bu zavallı genç biraz safça idi. Gelene geçene gard alır vuracak gibi yapardı. Biz bu gencin durumunu bildiğimiz için. Aman dur ben senin karşında duramam derdik. O zamanlar paşa caminin karşında bir eve oturuyordum. Bizim sokağın başında da bir çeşme vardı. Evden çıktım çarşıya gidiyordum. Bu gencin ağzı burnu kan içersinde. Çeşmede yüzünün kanlarını yıkıyordu. Ne oldu sana dedim. Abi deli çok birisine gard aldım vuracak gibi yaptım. Bana öyle girişti ki şu halime bak dedi. Bu gence giydirilen güreş mayosu ve eldivenler ile resmini astılar ya genç kendini birden bire boksör zannetti o hareketleri yaptı. Dayağı yedi. Ben sen boksör olmayan birisine böyle yapmışsın. Boksörler ringde yarışır bir daha kimseye böyle yapma dedim. Bu gençte olamayan vasıfları varmış gibi göstermeleri. Kendisini bir boksör gibi görmeye başlaması yüzünden bu hal başına geldi.

Sözü nereye getirmek istiyorum. Tayyip Erdoğan ilk seçildiğinde bu kadar hırslı değildi. Tek adam olma hırsı yoktu. Yetkileri tek elinde toplama diye bir düşüncesi o zamanlar yoktu. 2011 seçimlerinden sonra tamamen değişti. Çünkü yağcılar ve yandaşlar Erdoğan’ı yüceltmek için olmayacak vasıflarla vasıflandırdılar. Aydın il veya ilçe başkanı seneler önce Erdoğan’ı büyük zatlardan birisine benzetme yaptı diye onu partiden ihraç ettirdi. Son senelerde bu yağcılar o kadar artı ki. Kendisine bağlılık sadakatini ve desteğini eksik etmeyeceğini göstermek için nerede ise canlarını vereceklerini söylemeye başladılar. Bu kadar yüceltmeye, sadakate ve bağlılık söylemleri kendisinin değişmesine sebep oldu.

En son düzce milletvekili “ Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplamış. Dünya lideri” diye en büyük yağcı olama yolunda Allah’a şirk koşmuş oldu. Erdoğan için söylenenlere bakalım. “Başbakana dokunmak ibadettir”. “Erdoğan bizim için Peygamber gibidir”. “ Başbakanım, sen Atatürk gibisin, hata Atatürk’ten de büyüksün!” “Tayyib’i üzmek, Allah’ı üzmektir”. “ Biatsa biat, itaatse itaat, sadakatse sadakat”. “ Rize, İstanbul ve Siirt mübarek şehirlerdir. Çünkü bu üç şehir, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük liderinin doğmasına vesile olmuştur. Bu söylemlerin hepsi menfaatçi, ülkesini düşünen değil. Kendi menfaatlerini düşünen, çıkar amaçlı söylemlerdir.

Bu söylemler her hangi bir kimseye söylense onun da hareketleri ve tavırları değişir. İnsanoğlunun doğasında böyle şeyler vardır. Ben bunları insanın doğasında olduğu için normal karşılıyorum. Yarın iktidar değişikliği olsun Erdoğan için bunları söyleyenler herkesten önce Erdoğan’ı terk edenler olur.

Bir kimseyi yüceltmek için bu kadar menfaatçilik olmaz. Menfaati bitenler yücelttiği kişinin aleyhinde konuşmaya dahi başlarlar. O yüceltmek için birbiri ile yarışanlar belki selam bile vermezler. İnsanın kendi menfaatini düşünmesi kadar doğal bir şey yoktur. Herkes menfaatine düşkündür. Amma başkasına zarar veren menfaatler menfaat olmaktan çıkar bencilliğe dönüşür. Bu bencillikte bazen kendisinin başını yer. Tarihte bunun örnekleri çoktur. Birisini iktidardan düşürmek başka birisi adına casusluk yapanlar emellerine nail olup. Casusluk yaptığı kişi iktidara geldiğinde beni buraya getirmek için benim lehime çalışan kişi yarın benim aleyhime de ayni işi yapar diye. Önce onun kafasını kestirmiştir. İşte bu menfaatin bencilliğe dönüşmesinden dolayı olan olaylardır.

AKP iktidardan gitsin Erdoğan’ı terk edenlerin başında bu sözleri söyleyenler gelecektir. Onun için dünya nimetlerine aldanmadan ahretin nimetlerini de elde etmeye çalışılmadır. Çünkü dünya nimetleri dünyada kalır. Kazandığın ahret nimetleri seninler birlikte gider. Allah dünya nimetlerine kapılanlardan eylemesin. Öbür tarafa ister başbakan ol, ister cumhurbaşkanı ol, ister milletvekili ol, ister paşa ol, ister âlim ol, ister zalim ol 6 metre kaput bezinden başka bir şey götüremezsin. Yüceltilmek ve yüceltmek insanı dünya nimetlerine bağlar. Saygılarımla.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Atatürk milliyetçiliği! Yaşasın Türk milleti! Yaşasın Atatürk sevdalıları!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 

23- 01- 2014 Mustafa KOÇAL

 

  • BIST 100

    8730,47%0,14
  • DOLAR

    32,33% 0,17
  • EURO

    35,13% -0,14
  • GRAM ALTIN

    2241,10% -0,09
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44