İlk tören, eski iskelede Atatürk'ün temsili karşılanışı şeklinde gerçekleşti.
Buradaki törene Kaymakam Engin Aksakal, Bandırma Garnizon Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Esat Çetin, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Bandırma Belediye Başkanı Ahmet Akın, belediye meclis üyeleri, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri, gaziler, sivil toplum kuruluşları başkan ve temsilcileri, vatandaşlar ve Atatürk'e benzerliğiyle tanınıp, bir oratoryo için Bandırma'ya gelen Necdet Bardak katıldı.
Atatürk'ün ziyaretini temsilen gelen deniz aracından çıkan öğrenciler, Kaymakam Engin Aksakal'a Türk bayrağını teslim ettiler. Buradaki törende Balıkesir Büyükşehir Belediye bandosu da hazır bulundu.
Ardından cumhuriyet alanındaki ikinci törene geçildi.
Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı'nın çelenklerinin Atatürk anıtına sunulmasının ardından günün anlam ve önemini vurgulayan konuşmalar yapıldı. Sırasıyla Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Resul Yavuz, Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza ve Kaymakam Engin Aksakal konuştular.
Öğrenci Hilal Eken'in okuduğu şiirin ardından Bandırma İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü halk oyunları ekibi Balıkesir ve Kastamonu yöresi oyunlarını sergiledi. ÖNDER BALIKÇI
8 EKİM 1925 – 8 EKİM 2025 ATATÜRK'ÜN BANDIRMA'YI ZİYARET EDİŞİNİN 100. YIL DÖNÜMÜ
BAŞKAN DURSUN MİRZA'nın GÜNE DAİR KÜRSÜ KONUŞMASI;
"Bugün Bandırmamızın tarihindeki en önemli günlerden birini yaşıyoruz. Şanlı Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şehrimizi ziyaretinin 100. yıl dönümündeyiz. Tüm dünyanın ve hatta düşmanlarının bile içtenlikle saygı duyduğu büyük önderi şehrimizde ağırlamış olmaktan dolayı mutluyuz, gururluyuz. Çağdaş, laik Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş değerlerine yürekten bağlı her Bandırmalı için bu büyük bir onurdur. Bandırma; ulusumuzun tarihinde silinmez izler taşıyan, tarihe şahitlik eden bir şehirdir.
Geçmişten dersler almayan toplumların benzer hataları yapması, daha büyük acılara savrulması kaçınılmazdır. Hatırlayalım, dersler alalım, unutmayalım!
1914 yılında müttefikleriyle 1. Dünya Savaşına giren ve kaybeden Osmanlı, Mondros ve Sevr'i imzalamıştı. Bu anlaşmaların şartları ölüm kadar ağırdı. Vatan toprağı emperyalistler tarafından diledikleri gibi paylaşılıp yağma edilebilecek, milletimiz ise esaret altına alınarak köleleştirilecek ve yok edilecekti.
Gazi Mustafa Kemal, işgalin ilk günlerinde Boğaz'da demirleyen düşman filosuna bakıp; "Geldikleri gibi giderler" demişti. Adım adım gelen bu büyük felaketin, topyekûn mücadeleyle yok edilebileceğine yürekten inanıyordu. Büyük liderler zor zamanlarda büyük kararlar alırlar. Gazi Mustafa Kemal kararlıydı. Anadolu'da hürriyet ve bağımsızlık mücadelesini örgütlemek için Bandırma Vapuruyla 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. O'nu Samsun'a taşıyan vapurun adında yani Kurtuluş Savaşımızın ilk adımında biz varız.
Bandırma coğrafi konumuyla oldukça stratejik bir noktadadır. Bunu bilen İngiliz destekli Yunan ordusu, 2 Temmuz 1920'de şehrimizi işgal etmişti. 4 Temmuz 1920'de, Yunan Kralı Alexander ve Küçük Asya Ordusu Komutanı General Paraskevopoulos, zaferlerini kutlamak için Bandırma'ya bizzat gelmişler, şehre fatih edasıyla girmişlerdi.
Ezeli ve ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal'in kumandasındaki kahraman ordumuz, 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar Meydan Muharebesini kazanmış, Yunan ordusunu imha etmişti. 1 Eylül 1922'de; "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir" nihai emriyle ilerleyen ordumuz, düşmanı İzmir'e sürerek denize dökmüştü. Yunan ordusu son bir çabayla Bandırma işgalini sürdürüyordu.
İki yılı aşkın süre işgal altında kalan, büyük acılar yaşayan Bandırma'nın imdadına, 16 Eylül 1922'de Kuvayı Milliye Ordusundan Kocaeli Grubu yetişmişti. 103 yıl önce Bandırma'da, Ayyıldız Tepede kahramanca savaşan ordumuz, son kalan düşmanı da yurt toprağından kovmuştu.
Bu büyük mücadele sonunda maalesef Yarbay Hüseyin Vecihi Bey, Binbaşı Süleyman Bey ve 101 Mehmetçiğimiz şehit olmuştu. Şanlı Kurtuluş Savaşımızın son cephesi Bandırma'dır. Emperyalizme sıkılan son kurşunun adında da yine biz varız.
Tarihe altın harflerle yazılmış Kurtuluş Savaşımızın sonunda kazandığımız büyük zafer, kurulan çağdaş ve modern Türkiye Cumhuriyeti ile taçlanmıştır. Adeta küllerinden yeniden doğan ve hızla kalkınan ülkemizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk karış karış geziyor, denetliyor, Cumhuriyet'i anlatıyor, halkımıza moral veriyordu. Tam 100 yıl önce bugün, şehrimizde görülmeye değer büyük bir sevinç vardı. 8 Ekim 1925 Perşembe günü Atatürk'ün Bandırma'ya geleceği duyurulmuştu.
Öğlen saatlerinde Ertuğrul yatıyla iskeleye yanaşan Atatürk, Bandırmalıların yoğun sevgisi ve ilgisiyle karşılandı. Nasıl sevilmez ki böyle bir lider? Bu milleti kölelikten, yok olmaktan kurtaran, özgür ve bağımsız yaşadığımız yepyeni bir devlet kuran Atatürk, sevilmez mi?
Atatürk, şehrimizde gezerken, 2 yıldan fazla işgal altında kalan Bandırmamızdaki işgalin izlerini gördü. Sonra, hepimizin belleğine kazınan o konuşmasında: "Milletimiz çalışkandır! Bu fazileti taşıyan Bandırmalıların en kısa zamanda şehirlerini imar edeceklerinden, halen barut ve is kokan bu güzel beldeyi mamur hale getireceklerinden hiç şüphe etmiyorum" dedi.
O'nun güvenine layık olmak adına şehrimiz ve ülkemiz için hiç durmadan çalışmaya devam ediyoruz.
Kahraman şehit ve gazilerimizin aziz vatanın korunması, ulusumuzun hürriyet ve bağımsızlığı uğruna yaptıkları fedakârlıkları asla unutmayacağız.
Bugün hepimiz için büyük bir gururdur. Çağdaş ve laik Türkiye Cumhuriyetimizi kuran Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Bandırmamızı ziyaretinin 100. yılında rahmet, minnet, saygıyla anıyorum."
