16 Ekim Dünya Ekmek Günü ne atfen, Ayvacık'ın tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Yeşilyurt Köyü'nde anlamlı bir etkinlikle kutlandı. Ekolojik yaşam savunucusu, tohum vakfı ve İda Slow Food kurucularından Mustafa Alper Ülgen, bu özel günde "Neolitik Çağ'dan Günümüze Buğday ve Beslenme" konulu söyleşiyle doğaseverlerle bir araya geldi.
Etkinlik, Yeşilyurt Köyü'nün en özgün mekânlarından biri olan Nadas Han'da gerçekleşti. Nadas Fırın'ın "Kokusunda Çocukluğum" mottosuyla organize ettiği buluşmaya, Türkiye'nin dört bir yanından gelen birçok slow food ve ekolojik yaşam aktivisti yoğun ilgi gösterdi.
Mustafa Alper Ülgen söyleşisinde, Anadolu'da geçmişte 1.500'e yakın buğday türünün bulunduğunu, ancak günümüzde bu sayının büyük oranda azaldığını vurguladı. Katılımcılara beraberinde getirdiği özel tür buğday örneklerini inceleme fırsatı sunan Ülgen, özellikle Çanakkale yöresine özgü yerel buğdaylar hakkında dikkat çekici bilgiler paylaştı.
Etkinlik kapsamında, Nadas Fırın şefi Hamza Şahin ve Yusuf Özgür İntepe, geleneksel atalık buğdaylardan hazırladıkları özgün ekmek tarifleriyle büyük beğeni topladı. Nadas Otel şefi Çağatay Ateş ise bu ekmeklere kendine özgü dokunuşlarla hazırladığı "ekmek üstü lezzetler" ile sunumlarını zenginleştirdi.
Söyleşi sonunda, Mustafa Alper Ülgen'in "Ekolojik Yaşam ve Kendini Bulma Sanatı" adlı kitabını imzalamasıyla etkinlik sona erdi.
Doğayla uyumlu, sürdürülebilir yaşam pratiklerinin yaygınlaştırılmasını amaçlayan bu anlamlı buluşma, katılımcılarda derin bir farkındalık yaratırken, geleneksel buğday türlerinin ve yerel üretim ve sürdürülebilir tarımsal üretimin önemine bir kez daha dikkat çekti.
BİLGİ NOTU: Yeşilyurt, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınmış tarihi bir köydür. 1946 yılına ait Türkçe kaynaklarda Büyükçetmi, 1905 yılına ait Yunanca kaynaklarda Büyük Çepni olarak geçen köyün Antik Yunanca adı Gargara'dır… Taş sokakları, özenle restore edilmiş evleri ve benzersiz doğasıyla huzurlu bir tatil noktası arayan tatilcilerin tercihi olan köyümüz Assos ve Troya gibi antik kentlere yakındır.
NADAS FIRIN: Kaz Dağları'nın tertemiz havası, Yeşilyurt Köyü'nün huzurlu doğası ve geleneksel fırıncılığın asırlık bilgeliği… İşte biz, bu üç değeri harmanlayarak yola çıktık. Fırınımızda her şey mevsiminde, katkısız ve en doğal haliyle hazırlanır. Atalık buğdaylardan ürettiğimiz ekşi mayalı ekmekler sabırla yoğrulur, doğanın kendi mayasıyla kabarır ve taş fırının sıcaklığıyla hayat bulur. Her lokmada geçmişin lezzetini, toprağın bereketini ve emeğin değerini hissedersiniz. Taptaze unlu mamuller, mis gibi kokusuyla sizi çocukluğunuza götüren çörekler ve doğanın en saf malzemeleriyle yapılan tatlılar… Hepsi, güne başlarken içinizi ısıtmak, akşam sofranıza doğallığı taşımak için. Burada her ürün, sadece bir yiyecek değil; Kaz Dağları'ndan sofranıza uzanan bir doğa hikâyesidir.
KAZDAĞLARI; Ayvacık, Yeşilyurt Köyünün içinde bulunan butik otelimiz, görselliği ile adeta İtalya'daki Toskana Bölgesi hissi uyandırmaktadır. Denizdeki yosunların Kazdağları ile buluşması ile oluşan yüksek oksijen değeri, Kazdağları'nı, Alp ler'den sonraki ikinci oksijen deposu sıfatına ulaştırır. Antik Dönem Efsanelerine ev sahipliği yapan Ida Mountains (Kazdağları) mitolojik yönden de çok zengindir. Zeus'un Kazdağları'nda doğduğuna inanan Giritliler, yöreye IDA ismini vermiştir. Ayrıca Afrodit ve Hera ve Athena'nın katıldığı ve Truva savaşlarına yol açan güzellik yarışması da burada yapılmıştır. Acı bir aşk hikayesi olan, Kazdağları' nda yaşayan Sarıkız Efsanesi de Türkmen köylülerin anlattığı efsanelerin en ünlülerindedir. Kaz Dağları Milli Parkı, Hasan Boğuldu Şelalesi, Mıhlı Şelalesi, Zeus Tapınağı, Truva Müzesi çevrenin görülmesi gereken yerlerindendir. Nadas Kazdağları , yeşilin her tonunu görebileceğiniz, hem zeytin, hem Göknarı, (Logomuz olan Kazdağı Göknarı) yeryüzünde bir tek bu bölgede bulunduğu için endemik bir ağaç türüdür.