Tarih: 18.09.2025 15:27

Edincik'te kurtuluş coşkusu

Facebook Twitter Linked-in

Değerli Edincikliler, Edincik'in her yıl unutulmaz bir coşkuyla kutladığı Kurtuluş Bayramı'na bu yıl biz de tüm Bandırma olarak yürekten katılıyoruz. 103. yıl Kurtuluş Bayramı'nı farklı bir heyecanla kutluyoruz. Kurtuluş Bayramımız kutlu olsun.

Saygıdeğer hemşerilerim, Edincik tarihin derinliklerinden izler taşıyan özel bir kentimizdir. Bu tarihi kentimiz geçmişte önemli pek çok sevinçler ve üzüntüler yaşamıştır. Ama işgal acısı çok başka olmuştur. Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu'nun pek çok yeri gibi Edincik de bu kara günleri yaşamak zorunda bırakılmıştır. Vatan topraklarındaki yabancı bayraklar Edincikliler için de anlatılmaz büyük bir acıydı. İşgal yıllarında halkımızın uğradığı işkence ve zulümler de bu acıyı katlıyordu. Ama Anadolu insanı bu durumu kabullenemezdi. Çünkü özgürlüğüne âşık bir ulustu Türk ulusu. İçinde bulunduğu durum ne kadar kötü olsa da özgürlüğünü geri kazanmak, vatan topraklarını işgalden kurtarmak için yıkılmaz bir kararlılığı vardı.

Bu kararlılığı bir halk kalkışmasına dönüştürecek nice kahramanlar çıkardı bu ulus. Hasan Tahsinler, Sütçü İmamlar, Kara Fatmalar ve daha niceleri… Edincik'ten de çıktı böyle yiğitler. Edincikli Bacak Hasan ve Pıtır Hüseyin. Gönen ve tüm bölgemizde işgale karşı bu yiğitler çok büyük hizmetler yaptılar.

Pıtır Hüseyin anılarında Edincik'in işgal yıllarını şöyle anlatıyor:
"Edincik Nahiyesinde Yunanlılar kuvvetli bir garnizon kurdular. Erdek önünde demirli bulunan Averof Zırhlısı top atışlarıyla onlara himaye ediyordu. Bunlara bizim de cevap vermemiz lazım geldi. Ve bu iş için arkadaşlarımız tarafından o havaliyi çok iyi bilen Bacak Hasan ile ben, Pıtır Hüseyin, seçildik. Harekete geçtik. Edincik'e gizli olarak sokulduk. Aradan bir hafta geçmişti ki hareketlerimize başladık. Türklere işkencelerin her çeşidini yapmakla tanınmış olan 3 Rum'u yakaladık ve kendilerini Felek Değirmeni'nde öldürdük. İntikam hareketlerimize şiddetle devam ediyorduk. Hadiseler birbirini takip ettiği için bütün Yunan garnizonları korku ve heyecan içinde kaldılar. Beni diri olarak tutup Yunan kumandanına teslim edene 500 lira vereceklerini ilan ettiler."

Sevgili Edincikliler, Bacak Hasan ve Pıtır Hüseyin'in öncülüğündeki Kuvayi Milliyeciler, işgal yıllarında düşmana aman vermediler. Belki çok fazla silahları, topları yoktu. Belki çoğu zaman yiyecek bile bulamıyorlardı. Ama onların vatan ve bayrak aşkı, özgürlük tutkusu tüm yoklukları yok saymaya yetiyordu. Bu uğurda hiçbir şeyin önemi yoktu. Yapılması gereken tek şey, yurdumun üstünde tüten en son ocak sönene kadar kurtuluş için savaşmaktı. Mustafa Kemal'in önderliğinde nice kahramanlar bunun savaşını verdi.

Mustafa Kemal Paşa'nın ardına düştü bütün bir ulus. Ona inandı, ona güvendi. Erzurum'da, Sivas'ta bağımsızlığa kenetlendi yürekler. Ankara'da toplanan Büyük Millet Meclisi Cumhuriyetin müjdecisi gibiydi. Mustafa Kemal komutasında oluşturulan ordumuz düşmanların karşısında zaferden zafere koşuyordu. İnönü, Dumlupınar, Sakarya zaferleri kurtuluş inancımızı daha da güçlendirmişti. 30 Ağustos'ta başlayan Büyük Taarruz ile vatan toprakları birer birer işgalden kurtarılıyordu.

Edincik de bu mutluluğu en son yaşayan yerlerimizden birisidir. Pıtır Hüseyin anılarında Edincik'in kurtuluşuyla ilgili de şunları anlatıyor:
"Edincik'e yöneldik ve düşman kuvvetlerine hücuma başladık. Oradaki Yunanlılar da 3000 kişi civarındaydı. Onların topları ve her cins silahları olduğu gibi denizde de donanmaları bulunuyordu. Biz şiddetle hücum ediyorduk. Kuvvetlerimiz 1000 kişi kadardı. Orada 16 arkadaşımızı şehit vermiştik. Yani nasıl ki dün Ayyıldıztepe'de 80-100 şehidimiz vardı diyorsak, Edincik'te o çarpışmalarda 16 şehidimiz vardı. Düşmanın zayiatı çok fazlaydı."

Salim Bey kumandasındaki süvari fırkası da Edincik'in Çarık Köyü'nde iltihak etti ve harbe onlarla katıldı. Arkadan Kocaeli Kolordu Kumandanı Halit Paşa da yetişti. Edincik, Bandırma Kapıdağı'nda bulunan düşman kuvvetlerine hep beraber hücum ediyorduk. Sağ kalan düşmanı denize döküyorduk. Her iş bitmiş, Yunanlılar da akıbetlerini bulmuşlardı. Karalarımız, denizlerimiz Yunan leşleriyle doluydu. "Hülya peşinde koşmanın ne demek olduğunu onlar da görmüşlerdi. Bütün dünyada Türk'ün gücünü görmüşlerdi." diyor Pıtır Hüseyin.

Bundan tam 103 yıl önce, yine böyle bir 18 Eylül günü, Edincik'imiz en büyük bayramını kutluyordu. Esaret günleri sona ermiş, Edincik kurtulmuştu.

Bu uğurda canını seve seve veren aziz şehitlerimizi sonsuz minnet, saygı ve rahmetle anıyorum. Onları hiçbir zaman unutmayacağız. Vatanımızın kurtarılması ve Cumhuriyetimize kavuşmamızı borçlu olduğumuz başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, onun silah arkadaşları, kahraman ordumuz ve aziz şehitlerimize en




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —