Erhan GÖÇMEN Göçmen/yorum

Tarih: 01.08.2022 08:49

ENERJİDE TASARRUF HER ZAMAN GEREKLİ VE DE ÖNEMLİDİR

Facebook Twitter Linked-in

Yaklaşık 6 aydır devam eden Ukrayna- Rusya savaşı nedeniyle dünyamızda yaşanan gelişmelere baktığımızda başta enerji olmak üzere bu savaş ekonomik olarak hemen hemen bütün dünya ülkelerini etkilemiş durumda. Özellikle Rusya bağlantılı petrol ve doğal gaz teminin de yaşanan güçlükler nedeniyle daha düne kadar konforlu bir yaşam içinde görünen Avrupa ülkelerinin ciddi anlamda olumsuz etkilenebilecek görüntülere doğru hızla yaklaştığını görüyoruz.

Biliyoruz ki enerji bu günkü koşullarda bir toplumun hemen hemen bütün koridorlarında ihtiyaç olan yaşamsal bir araç nitelinde olan çok önemli bir gereksinim. 

Bu açıdan baktığımızda Türkiye olarak yaklaşık 2010 yılından bugüne enerji konusunda alınan tedbirler ve uygulanan çalışmalara baktığımızda gerçekten büyük mesafeler kazandığımızı görüyoruz. Örneğin bu gün bir çok Avrupa ülkesi gibi bizlerde çok sıcak günler yaşıyoruz. Ve bu bağlamda yurt genelinde yüz binlerce klimanın 7/24 çalışmakta olduğunu da iyi biliyoruz. Şehirlerimiz ışıl ışıl yanıyor. Ülke sanayimiz üretiyor. Demem o ki arıza ve bakım dışında böylesine devasa bir ülkede en küçük bir enerji kesintinin olmadığını görüyoruz.

 Enerji derken konumuz sadece elektrik değil biliyorsunuz. Bu gün 81 ilimize taşınmış bir doğal gaz durumu da var. Evler ve fabrikaların doğal gaza bağlı çalışmalarını düşündüğümüzde mevcut kapasitemizle yıllık 60 milyar metre küplük doğal gaz ihtiyacının karşılandığını görüyoruz. Doğal gaz olarak %99 dışa bağımlı olduğumuzu düşünürsek eğer hem maddi hem de teknik çalışma olarak ülkemizin büyük adımlar attığına tanık oluyoruz. Özellikle doğalgaz ve petrol arama işine baktığımızda son yıllarda alınan arama ve derin sondaj gemileri vasıtasıyla Karadeniz’de bulunan 540 milyar metre küplük doğal gaz keşfini hatırladığımızda ülkemiz geleceğinin enerji alanında önünün açık olduğunu söylemek mümkündür sanırım.

  BU arada elektrik enerjisinden söz açılmışken yıllık kapasitemizin 100 bin megavatlara ulaştığını, rüzgar, güneş ve nükleer gibi son derce çevresel üretim araçlarına yapılan yatırımlarlaenerji üretiminde geleceğimize büyük yatırımlar yapıldığı da bir gerçek. Örneğin rüzgar ve güneşte 10 bin megavatları yakaladığımızı, Akkuyu Nükleer santralinin gelecekte devreye girmesiyle 5400 megavat enerjinin devreye alınması sayesinde enerji üretim çeşitliliğimizin artacağını söyleyebiliriz.

Bu arada her yıl 50-60 milyar dolara yakın enerji için ödediğimiz paranın yaşanan harp nedeniyle artan enerji fiyatları yüzünden bu günlerde 100 milyar dolarları aşan bir maliyetle karşılaştığımız bir gerçek. Ama ne olursa olsun ülkemizde 30 milyonlara varan araç sayılarımıza rağmen bir yokluğun çekilmemesi ülkemizin adına artı bir durum olarak değerlendiriyorum.

  Önümüz kış biliyorsunuz, Avrupa yaşanabilecek enerji krizleri ihtimali üzerine başlattığı tasarruf tedbirlerini uygulamaya koymağa başladığını görüyoruz. Tamam, enerji ihtiyacımızı bu günlerde karşılayabiliyoruz ama gelecekte ne olur bu günden bilmenin zor olduğunu düşünüyorum. O zaman bizlerde tasarruf tedbirlerine başlasak iyi olmaz mı? Örneğin bu gün Anadolu’nun hemen hemen tüm yerleşim alanlarına ait yol girişlerinde binlerce aydınlatma var. Sabaha kadar yanan bu lambaların faydası ne acaba? En azından seyreltin diyorum. Ev ve iş yerlerimizde mevcut aydınlatmaları da gözden geçirelim. Kullanılmayan elektrikli cihazların fişlerini çekmeninde faydası olduğunu söylüyor konu uzmanları. Örneğin asansörlere baktığımızda sağlıklı bireylerin ilk iki katları kullanmamalı gibi veya inişlerde değil, yukarı katlara çıkışlarda kullanabilsek faydası olmaz mı?

Doğal gaz içinde tasarruf tedbirleri olabilir. Elbirliği ile bir şeyler yapabilirsek eğer kazançlar ülkemize yazılacaktır. Unutmayalım ki enerji olmaz ise bir çok konuda sıkıntıya düşebiliriz. Demem o ki meseleye siyasi açıdan değil de sosyal açıdan bakabilirsek eğer toplum olarak hepimizin fayda görebileceğini düşünüyorum.

  Unutmayalım ki enerji yokluğu herkesi etkiler ve devam ettiğinde sosyal yaşamı olumsuzluğa dönüştürebilme ihtimali de olur. Bu duruma hazırlıklı olabilmek için tasarruflu yaşama geçmenin faydalı olacağını düşünüyorum.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —