Bu kanal İstanbul Projesini bir irdeleyelim. Bu kanal yap işlet modeli ile yapılacak. Bu kanalı yapacak şirket ne işletecek? Hadi diğer yap işlet modeli ile yapılanların işletecek bir şeyleri var. Köprülerin, Tünelin karayollarının işletmesi araç geçişleridir. Hava meydanlarının işletmesi uçaklar. Hastanelerin işletmesi hastalar. Şirketleri korumak için verilen garantileri de var.
Pekiyi Kanalın işletmesi ne olacak. Gemi geçişleri deseniz? Zaten boğazdan bedelsiz geçiyorlar. Kanaldan hiçbir gemi geçmez. Dünyadaki kanallar mesafe kısaltıyor. Yapılacak kanalın mesafe kısaltır bir özelliği de yok. Bu kanalı yapacak şirketin işletecek ve kendisine kazanç sağlayacak bir şeyi olmadan. Bu kanalı neden yap işlet modeli ile yapsın? Bu proje Trakya bölgesini de içerisine alan bir projedir.
Trakya bölgesinde Petrol ve doğalgaz yatakları var. Bu İstanbul kanalını yap işlet modeli ile yapacak şirket. Trakya bölgesindeki petrol ve doğalgaz yataklarını 49 sene kullanacak. Yer altı milli servetimiz böylelikle elimizden gidecek. Bu İstanbul kanalı projesi ile Trakya Türkiye’den ayrılacak Avrupa ya dahil edilecek. Topraklarımız da elimizden gidecek. Hani her şeyde dış güçler deniliyor ya? Buda sanki diş güçlerin projesi gibi mi olacak? Şimdi İstanbul kanal projesine destek verelere soruyorum?
Böyle bir projeye sırf sizin partiniz yapıyor diye mi destek veriyordunuz? Yoksa bu kanalın faydalı olduğuna mı inanarak mı destek veriyorsunuz? Kanal İstanbul’u tek başına hiçbir şirket yap işlet modeli ile almaz. Çünkü kanalda işletecek hiçbir şey yok. Zaten düşünürseniz? Modelin ismi yap işlettir. İşletecek bir şeyi olmayan bir projeyi neden alsınlar ki? Amaç Trakya bölgesinin altındaki petrol ve doğalgaz yataklarıdır. Bu petrol ve doğalgaz yatakları sayesinde kanalı yaptırılacaklar. Yer altı servetlerimiz böylelikle elimizden gidiyor.
Ülkede bilim adamlarının önerileri dikkate alınmıyor. Bilim adamları İstanbul’un su soru olacağından bahsediyorlar. Yine depremi tetikleyeceğin den bahsediyorlar. Başkan konulardaki uzmanlarda faydalı olmayacağından. Bilakis zararı olacağında bahsediyorlar. İstanbul da yaşayanların %49’zu kanalı istemiyor. %35’şi istiyor. Yine her ankette olduğu gibi yine %35.Ben yaparsam olur! Demekle bu işler olmaz.
Elimizde kalan Trakya’nın yer altı milli servetimizde yok edilecek. Geriye tek milli servetimiz Bor kalıyor. Trakya dan sonra sıra bora gelecek. Yer altı servetlerimizin hepsi için. Yabancı şirketler arama ruhsatı verilmiş durumda. Yeraltı milli servetlerimizden olan altın. Kanadalı bir şirket altın arama ruhsatı verilmiş durumda. Bizden sonra gelen nesillere hiçbir yeraltı serveti bırakılmayacak. İstanbul’a faydası olmayacak bu kanal için bu kadar dayatmanın altında yatanları görmezlikten gelmek olmaz.
Millet olarak yeraltı servetlerimize sahip çıkmak görevimiz olmalıdır. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için millet olarak sesimizi duyurmalıyız. Kanal İstanbul’a hayır kampanyası yapılmalıdır. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 01-12-2020 Mustafa KOÇAL