Bir arkadaş anlatıyordu:
“Sabah, cemaat namazından dönerken yolda, bir ineği zorla arabaya yüklemeye çalışan bir gruba rastladım. İnek, binmemek için direniyor, bir türlü binmiyordu arabaya.
Ben yaklaştım ve elimle ineğin alnını şöyle bir okşadım. İnek sakinleşti ve direnmeyi bıraktı. Adamlar, ineği hemen arabaya bindirdiler.
Ben gururlandım ve kendi kendime, “Sabah namazının kerameti işte!” dedim.
Eve geldiğimde annem ağlıyordu.
“Neden ağlıyorsun?” dedim.
“İneğimizi çalmışlar” dedi.
İnek, beni tanımıştı, ben ineği tanımamıştım!
