Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) eski Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Turhan Çömez, Bandırma Santral Kültür Merkezi’nde kalabalık bir topluluğa hitap etti.
Çömez, Enerji-İş ve Birleşik Kamu-İş işbirliğiyle “Kurtuluşumuzun 2. yüzyılında Bandırma ve Cumhuriyet” konulu söyleşinin ilk bölümünde düşüncelerini açıklayıp, ikinci bölümde ise izleyenlerin sorularını yanıtladı.
Turhan Çömez, Enerji-İş Sendikası Genel Başkanı Ekim Devrim Yıldıran’ın moderatörlüğündeki söyleşinin ilk bölümünde Türkiye’nin şu andaki siyasal ve ekonomik durumu hakkında şu değerlendirmede bulundu:
“Bandırma’da, 15 yıl önce böyle kalabalık bir topluluk önünde konuşmuştum. Bildiğiniz gibi, 5 yıllık milletvekilliğim döneminde duruşum ve halk adına verdiğim kavganın bedelini ödedim. Bugün alnımın akıyla karşınıza çıktım. 15 yıldır İngiltere’deyim. Oradan Türkiye’nin dış ve iç politikasını çok daha iyi değerlendirdim.”
ÜLKEMİZİN DEMOKRASİYE İHTİYACI VAR
“Bugün Türkiye’nin en büyük problemi, en büyük ihtiyacı demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü, laiklik, toplumun çeşitli kesimlerine ekilen nifak tohumlarıdır. Oysa Türkiye, dürüst ve şeffaf bir şekilde yönetilse dünyanın en bereketli ve zengin ülkesi olabilir. 5-10 yıl içinde dünyanın en zengin ve müreffeh ülkesi durumuna gelebilir. Yani şu anda en büyük ihtiyacımız cumhuriyet, insan hakları, özgürlükler ve hukuktur. Ancak ülkemizin her kesimi mutsuz ve umutsuz duruma getirildi. Geçen yıl 2.500 hekim ülkemizden ayrılarak yurt dışına gitti. Şimdi en geç 2023 yılında, önümüzde bir seçim var. Doğru siyaset kurumunu yeniden ülkemize getirmek sizin elinizde. Sandık önünde elinizi vicdanınıza koyarak oyunuzu kullanır ve sandıktan millet iradesini çıkararak sizler başaracaksınız. Benim siyasete girip girmememe ise ben değil, sizler karar vereceksiniz. Çünkü ben, milletvekilliği dönemde de hiç partizanlık yapmadım ve yolsuzluklarla mücadele ettim. Eğer benim yeniden siyasete dönmemi ve aynı doğrultuda çalışmamı istiyorsanız, ben bu karara uyarım. 14 yıldan beri oy kullanmadım. Ancak aslında rejimin oylanacağı önümüzdeki seçimde oyumu bu iktidarın gitmesi ve yeni bir iktidarın gelmesi için kullanacağım. Bu seçimde sandıktan demokrasiyi çıkartmalıyız.”
BETON EKONOMİSİ, YOLSUZLUK KÜLTÜRÜ
“Üretmeyen ekonomi, enflasyonla mücadele edemez. Türk ekonomisi bugün borç üstünde yürüyor. Tarım, planlı bir şekilde çökertildi. Ülkemiz, beton ekonomisinin yolsuzluk kültürüne mahkûm edildi. Müteahhitler, çeteler kazanırken, sadaka ekonomisiyle desteğe muhtaç bir toplum yaratıldı. Sanal bir ekonomi yaşanıyor. Üretim, istihdam olmadan, enflasyonla mücadele edilemez. Şimdi seçimi yeniden kazanmak için para basmaya başladılar. Bu uygulamada önümüzdeki dönemde enflasyon yüzde 150-200’lere yükselirse hiç şaşmamak gerekir. “
