Prof.Dr.Gökhan Çapoğlu “Demokrasi fiilen rafa kaldırıldı.Meşruiyet olmadan Demokrasi olmaz.”
Eski milletvekili ve ANSAV Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çapoğlu yaptığı yazılı açıklamasında AKP Hükümeti Demokrasiden Çıkıyor, Meşruiyetini Yitiriyor” dedi.
Vakıf Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çapoğlu, şu görüşlere yer verdi: “Türkiye’de çok tehlikeli gelişmeler oluyor. Türk siyasi hayatının en büyük yolsuzluk ve rüşvet olayları AKP hükümeti tarafından hiç alışagelmedik şekilde bütün demokratik ilke ve gelenekler ihlal edilerek, iktidar gücüyle sınır tanımadan örtbas edilmeye çalışıyor. Bakanlarla ilgili yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları gündeme geldiği 17 Aralık sabahı, tüm adı geçen bakanların istifa etmiş olmaları gerekirdi.
Ancak istifa etmek bir yana, adı rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında yer alan İçişleri Bakanının polis teşkilatında çok büyük çaplı bir tasfiye girişiminde imzasının bulunması, bırakın demokratik ülkeleri, diktatörlükle yönetilen ülkelerde kabul edilemez bir durumdur. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını dış komplolara ve paralel devlet yönetimine bağlamak hiçbir şekilde inandırıcı olmamaktadır. 11 yıldır iktidarda bulunan Tayyip Erdoğan, bu ülkede şikâyet etme hakkı olan en son kişidir.
Kaldı ki, Deniz Feneri davasında savcıları uzaklaştıran ve hatta cezalandıran, Sayıştay’ın yolsuzluk raporlarının TBMM’ne gelmesini engelleyen, Kamu İhale Kanununda 160’dan fazla değişiklik yaparak ihaleleri istediği gibi sonuçlandırmanın önünü açan, belediyelerin imar yetkilerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devrederek TOKİ vasıtasıyla kent rantlarını dağıtımını tek elde toplayan Tayyip Erdoğan’dır.
Ayrıca Gezi olaylarında ortaya çıktığı gibi ilçe belediyelerini ilgilendirecek düzeydeki dosyalarda bile son sözün Tayyip Erdoğan’da olduğu anlaşılmaktadır. O zaman 87 milyar avroluk para transferini ve altın kaçakçılığı konusunda başbakanın bilgisi olmadığını söylemek doğru değil.Bakan Bayraktar istifa açıklamasında açık ve net olarak Başbakan Erdoğan’ın bilgisi olduğunu belirtmiştir.
Bu durumda bu yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının Tayyip Erdoğan’ ulaşacağı öngörülebilir. Tayyip Erdoğan’ın polis örgütünde giriştiği geniş çaplı tasfiyeler, adli kolluk yönetmeliğinin hukuksuz bir şekilde değiştirilmesi bakanları değil kendini korumaya yöneliktir.
Adli kolluk yönetmeliğinin değiştirilmesi gibi doğrudan yargıya müdahaleler, geniş çaplı tasfiyeler ile bürokrasiyi korkutma hamleleri Başbakanın kendini korumak için demokrasiyi rafa kaldırma girişiminden başka bir şey değildir.
AKP Türk siyaseti hayatında ayakkabı kutularındaki milyon dolarlarla ve para sayma makinesi ile yerini almış durumdadır. Bundan sonra bunu algılamayı değiştirmesi mümkün değildir. Başbakan şunu bilmelidir ki önümüzdeki dönemde demokrasiye ve adil yargıya en fazla ihtiyacı olacak kişiler kendisi ve ailesidir. Demokrasiye ve yargıya vereceği zarar en fazla kendisine ve ailesine geri dönecektir.” Dedi.
