BAŞBAKAN`A KAÇ İHBARCI VAR SORUSU

BAŞBAKAN`A KAÇ İHBARCI VAR SORUSU

Havutça, Başbakan'a Bu ihbarcılar kim ya da kimlerdir? Kaç kişi, kaç ihbarda bulunmuştur?” sorusunu yöneltti.

CHP Balıkesir Milletvekili, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Namık Havutça, “Kız ve erkeklerin aynı evlerde kaldığı ihbarlarını bir kenara atamayız” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ihbarcıları sordu. Havutça, Başbakan’a “Bu ihbarcılar kim ya da kimlerdir? Kaç kişi, kaç ihbarda bulunmuştur?” sorusunu yöneltti.

Başbakan Erdoğan`ın kız ve erkeklerin kaldığı evlerin gerekirse yasal düzenleme ile denetleneceğini söylemesi kamuoyunda tepkilere yol açarken, konu TBMM’de de gündemin ilk sıralarında yer alıyor.

CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Başbakan Erdoğan’ın Salı günü grup toplantısında yaptığı açıklamalarından sonra TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesiyle Başbakan’ın “ihbarcıları” sordu. “Kız ve erkeklerin aynı evlerde kaldığı ihbarlarını bir kenara atamayız. Valiliklerimizle, emniyet teşkilatımızla bu tür ihbarları değerlendirip, üzerine gidiyoruz. Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık. Her tür şeyler olabiliyor” açıklamalarında bulunan Başbakan’a, Havutça şu soruları yöneltti:

    “ Kız ve erkek olarak bir evde kalmak hangi mevzuata göre suçtur ki, “Kız ve erkeklerin aynı evlerde kaldığı ihbarlarını bir kenara atamayız” ifadenizden de anlaşıldığı üzere kız ve erkeklerin aynı evde kalması suç oluşturduğu düşünülerek suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildiren, ele veren biri ya da birileri bulunmaktadır, Bu ihbarcılar kim ya da kimlerdir? Kaç kişi, kaç ihbarda bulunmuştur? İhbarda bulunanlar sadece “aynı apartmanda yaşayan komşular” mıdır?

    Size gelen ihbarların konusu nedir ki “Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık. Her tür şeyler olabiliyor” dediniz? Kaç öğrencimizi töhmet altında bıraktınız?”

 “Bakan Kılıç’ın Hangi Çalışmalarından Memnun Değilsiniz?”

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın konuyla ilgili haberleri yalanmasına da dikkat çekilen önergede, Arınç’a göre Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın beğenilmeyen denetimleri Başbakan Erdoğan’a soruldu. Havutça, “3 milyona yakın öğrenci sayısının bulunduğu üniversitelerimizde bu yurtların da kafi gelmediğini bildiğiniz halde 10 yıllık iktidarınızda öğrencilerimize neden yeteri kadar yurt yapılmamıştır? Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’ın ifadelerinden anlaşıldığı üzere Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın hangi çalışmalarından memnun değilsiniz?” diye sordu.

 Yaşam Tarzına Müdahale Soruları

Havutça önergesinde Başbakan Erdoğan’ın “yaşam tarzına müdahale etmiyoruz” sözlerine farklı zamanlarda yaptığı konuşmalar ile uygulamalardan örnekler vererek tutarsız olup almadıklarını da sordu.

 Havutça’nın soru önergesi metni şöyle: 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

 15 Haziran 2011 tarihinde AKP Genel Merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında dediniz ki:

 “ - Herkesin yaşam tarzına saygılıyız. Kimsenin giyim kuşamına, yeme-içmesine, inancına, ibadetine kısıtlama getirmeyen, tam tersine bu noktada en geniş özgürlükleri savunan ve bunun gereklerini yerine getiren bir partiyiz…

 - 8 yıldır kimin yaşam tarzına müdahale ettik? Kimin yaşamına, giyimine kuşamına müdahale ettik? Herkes istediği gibi giyiniyor, istediği gibi eğleniyor, istediği gibi içiyor, hangisine dedik ki, sen ne kadar viski içiyorsun, şarap içiyorsun, ne kadar bira tüketiyorsun? Böyle bir derdimiz  oldu mu?..”

 3 Kasım 2013 tarihinde Kızılcahamam kampınızda da Başbakan olarak üniversite öğrencilerinin yurt sıkıntısını dile getirdiğiniz örnek ve çözüm öneriniz toplumda tepkilere yol açan konuşmanızda dediniz ki;

 “Denizli ilinde şahit olduk. Kız ve erkekler aynı evde kalıyor. Bunu bizim muhafazakar demokrat bir parti olarak kabul etmemiz mümkün değil. Anne ve babalar çocuklarını gönderiyorlar, ama takip etmiyorlar. Bu toplumsal sorun olarak karşımıza çıkabilir. Valiliğe talimat verdim, gerekli denetimleri yapacak.”

 4 Kasım 2013 tarihinde yaşanan tepkiler nedeniyle Bakanlar Kurulu toplantısı ardından Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç da “Bunların gerçek konuşulan sözlerle kesinlikle bir ilgisi yoktur” ifadesini kullanarak sizin olduğu belirtilen cümleleri yalanladı. Sayın Arınç açıklamasında ayrıca ve özetle şunları söyledi:

 “ - Özellikle üniversitelerde, öğrencilerin çok yoğun bulunduğu illerde Kredi ve Yurtlar Kurumunun yaptırdığı ve denetiminde bulundurduğu yurtların yeterli olmadığı, öğrencilerin dışarıda kaldıkları, bazılarının özel ev kiraladıkları, bazılarının da başka özel kişilere ait adı yurt olan yerlerde barındıkları…

 - 3 milyona yakın öğrenci sayısının bulunduğu üniversitelerimizde bu yurtların da kafi gelmediğini biliyoruz…

 - Sayın Başbakanımız, Gençlik ve Spor Bakanımıza bu yurtların süratle sayısının artırılması ve yurtlarda olası yaşanabilecek olumsuzluklara karşı Bakanlığın mutlaka görevini en iyi şekilde yapması ortaya çıktı…

 - Esasen Bakanlığın var olan denetim görevlerinin daha iyi bir şekilde yapılması konuşuldu.”

 5 Kasım 2013 tarihinde AKP Grup toplantısında dediniz ki:

 - 11 yıldır biz Türkiye’yi yönetiyoruz. 11 yıllık iktidar döneminde AK Parti iktidarı kimin yaşam tarzına müdahale etti, kimin yaşam tarzına karıştı?

 - Biz sorumluluk makamında, muhafazakâr demokrat bir parti olarak herkesin çocukları bize emanettir. Biz kızların, erkeklerin devletin yurtlarında karışık kalmasına müsaade etmedik, etmiyoruz.

 - Kız ve erkeklerin aynı evlerde kaldığı ihbarlarını bir kenara atamayız. Valiliklerimizle, emniyet teşkilatımızla bu tür ihbarları değerlendirip, üzerine gidiyoruz. Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık. Her tür şeyler olabiliyor. Ondan sonra anneler babalar feryat ediyor, `devlet nerede` diye. Devletin burada olduğunu anlatmak için bu adımlar atılmaktadır. Bir muhafazakâr demokrat iktidar olarak, bizler müdahil olmak durumundayız."

 Sizin ve hükümet kurmaylarının yaptığı açıklamalar halk arasında çelişikli olarak yorumlanmış, kafalarda soru işaretleri bırakmıştır. Bu bağlamda;

 1-     Hükümetiniz özel yaşama müdahale çabalarına ayrımcı politikalarla sürdürme peşinde değil ise, “herkesin yaşam tarzına saygılı” ise sizin valiye talimatını verdiğiniz konu hangisidir ki Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç bir sonraki gün basında çıkan haberleri yalanlamıştır?

2-     Kız ve erkek olarak bir evde kalmak hangi mevzuata göre suçtur ki, “Kız ve erkeklerin aynı evlerde kaldığı ihbarlarını bir kenara atamayız” ifadenizden de anlaşıldığı üzere kız ve erkeklerin aynı evde kalması suç oluşturduğu düşünülerek suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildiren, ele veren biri ya da birileri bulunmaktadır, Bu ihbarcılar kim ya da kimlerdir? Kaç kişi, kaç ihbarda bulunmuştur? İhbarda bulunanlar sadece “aynı apartmanda yaşayan komşular” mıdır?

3-     Size gelen ihbarların konusu nedir ki “Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık. Her tür şeyler olabiliyor” dediniz? Kaç öğrencimizi töhmet altında bıraktınız?

4-     İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği’nin iftar yemeğinde ve Kastamonu Havaalanı açılışında “Bu tencere tavacıları açılışında yargıya taşıyacaksınız... Her şeyi devletten beklemeyeceksiniz” diyerek eylem yapanların ihbar edilmesini teşvik ettiğiniz gibi kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalmalarının bir suç işleniyormuş gibi ihbar edilmesini teşvik etmiş olmuyor musunuz? 

5-     15 Haziran 2011 - 5 Kasım 2013 tarihleri arasında;

o       kürtaj ve sezeryan, alkol satışı sınırlaması gibi mevzuat değişiklikleri,

o       öğrenim kredisi alan evli öğrencilerin aldığı krediyi karşılıksız bursa dönüştürmek ve bu öğrencilerden yurt ücreti alınmaması için çalışma yürütmek,

o       evli çiftleri 3 çocuğa teşvik etmek,

o       Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar”ını sakıncalı bulmak,

o       Vasconcelos’in “Şeker Portakalı”nı okutan öğretmene soruşturma açmak,

o       Edip Cansever’in şiirindeki “bira içmek” cümlesinin geçtiği dizeyi ve hatta Cemal Süreya’nın “Üvercinka”sındaki “sevişmek” sözcüğünü “sevmek” diye değiştirmek gibi sadece bir kaçını sıralayabileceğim uygulamalarınız, tüm bunların arkasından da öğrencilerin evlerde kızlı erkekli kalmasını “Bir muhafazakâr demokrat iktidar olarak, bizler müdahil olmak durumundayız” diyerek icraatlarınızı desteklemeniz, bu iki tarihte yaptığınız “Herkesin yaşam tarzına saygılıyız” gibi açıklamalarınız ile ters düşmüyor mu? İki buçuk yıllık süreçte sözleriniz ile yaptıklarınız arasında tutarsızlık olduğunu düşünmüyor musunuz?

6-     Üniversite öğrencileri için yurtların ücretsiz kullanıma açılacağı çalışması yürüten Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bu çalışması ile birlikte kız ve erkek öğrencilerin aynı evlerde kalması ile ilgili bir konunun gündeme gelmesi Hükümetinizin hangi programında yer almaktadır?

7-     “3 milyona yakın öğrenci sayısının bulunduğu üniversitelerimizde bu yurtların da kafi gelmediğini” bildiğiniz halde 10 yıllık iktidarınızda öğrencilerimize neden yeteri kadar yurt yapılmamıştır?

8-     Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’ın ifadelerinden anlaşıldığı üzere Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın hangi çalışmalarından memnun değilsiniz?

 



  • Cumartesi 16.5 ° / 1 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 7.6 ° / 0.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 6.5 ° / -0.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı