Prof. Dr. Yılgör: “Tarım, stratejik bir konudur”

Prof. Dr. Yılgör: “Tarım, stratejik bir konudur”

Ekonometri Bölümü Başkanı, İstatistik Anabilim Dalı Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) Balıkesir İl Akademik Danışmanı Prof. Dr. Metehan Yılgör, ülkemiz için tarımın stratejik bir konu olduğuna dikkati çekti.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Ekonometri Bölümü Başkanı, İstatistik Anabilim Dalı Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) Balıkesir İl Akademik Danışmanı Prof. Dr. Metehan Yılgör, ülkemiz için tarımın stratejik bir konu olduğuna dikkati çekti.

Yılgör, şu açıklamayı yaptı:

Türkiye’nin 1920–1940’lı yılları, bilindiği üzere halkın gelir düzeyinin düşük olduğu yıllardır. Böyle bir dönemde halkın en büyük kaygısı hayatta kalabilmektir. Mücadeleleri ise sadece yaşamsal ihtiyaçlarını temin edebilmek olmuştur. 1950’lere ve 1960’lara geldiğimizde Türkiye’deki tarımın yavaş yavaş teknoloji ile tanışmaya başladığını söyleyebiliriz. 1970’ler ise Türk tarımının fenni gübre ve traktör ile tanıştığı ve dönüme 20 kilogram ekilen buğday tohumuna karşılık fenni gübre sayesinde 500–600 kg verim alındığı dönemlerdir. Öte yandan, tarımda yaşanan bu gelişmelere rağmen nüfus çoğunluğunun kırsalda yaşaması ülkenin tam anlamıyla sanayileşemediğinin bir göstergesi olarak ileri sürülmüştür. Çünkü o dönemlerde köylerde yaşayan nüfusun şehirlere göç etmesi için ya köylerde ekonomik olarak geçinememesi ya da sanayinin  işçi talebi olması gerekmektedir. Ekonomik zorluklar nedeni ile yapılan göç, istenen bir durum değildir. Göç, sanayinin talebinin sektörel olarak planlanması veya köylerdeki fazla nüfusun/işgücünün eğitilmesi ile mümkündür. Avrupa’da yüzyıllar içerisnde gerçekleşen kentleşme Türkiye’de 20-30 yılda gerçekleşmiştir. Kısacası ülkemizde kentleşme gerekli olmanın çok daha ötesine taşınmıştır. Bize düşen görev, kamu politikalarının doğru belirlenmesi ve karar vericilerin yanlış yapmaması için rakamların doğru analiz edilmesidir.  

O zaman başlayalım:

4B Tarım Bağkuru veya toplum tarafından bilinen ismiyle Çiftçi Bağkuru nedir? Tarım Bağkurlusu tarımsal faaliyette bulunan kişilerden, ziraat odalarına veya tarım il/ilçe müdürlüklerine kayıtlı 5510 Sayılı Kanunun 4. maddesinin  b bendinin 4 numaralı bendine göre sigortalı olan kişilerdir. Kısacası sadece çiftçilik ile geçinen vatandaşlarımızdır. Öz, hakiki veya gerçek çiftçilerdir diyebiliriz. O halde 4B Tarım Bağkurlu sayısı bize gerçek anlamda ülkemizdeki öz, hakiki veya gerçek çiftçi sayısını göstermektedir.

Türkiye genelinde kendi adına veya hesabına çiftçilik yapan kaç çiftçi bulunmaktadır? Türkiye genelinde 4B tarım sigortalı çiftçi sayıları incelendiğinde, Eylül 2008’de 1.137.405 kişi sigortalı iken Eylül 2022’de sayının 478.816 kişiye düştüğü görülmektedir. Örnek olarak,  Balıkesir ilinde 4B tarım sigortalı çiftçi sayıları incelendiğinde, bu sayının Nisan 2011’den bu yana düşüş gösterdiği gözlenmektedir. Ekim 2008’de 38.338 kişi sigortalı iken Eylül 2022’ye geldiğimizde sigortalı çiftçi sayısının 14.088 kişiye düştüğü görülmektedir.

Türkiye genelinde toplam tarım alanlarına baktığımızda 2001 yılında 409.670.000 dönüm tarım alanı varken 2022 yılında toplam tarım alanı 384.620.000 dönüme gerilemiştir. Diğer bir ifadeyle, 2001 ve 2022 yılları arasında toplam tarım alanımız 25 milyon 50 bin dönüm azalmıştır. 25 milyon dönümün ne anlama geldiğini çiftçilik yapan vatandaşlarımız gayet iyi bilmektedirler..

Bunun ne anlama geldiğini daha iyi anlamamız için bir örnek vereceğim. 2022 TÜİK[1]  verilerine göre Balıkesir ilinin toplam tarım alanı 4 milyon dönüm + Manisa ilinin toplam tarım alanı 5 milyon dönüm + Trabzon ilinin toplam tarım alanı 1 milyon dönüm + Adana ilinin toplam tarım alanı 5 milyon dönüm + Muğla ilinin toplam tarım alanı 2 milyon dönüm + Diyarbakır ilinin toplam tarım alanı 6 milyon dönüm + Isparta ilinin toplam tarım alanı 2 milyon dönümdür. Kısacası 7 ilimizin toplam tarım alanı yaklaşık olarak 25 milyon dönümdür. Yani kaybedilen ve kullanılmama kararı verdiğimiz veya kazandırmadığı için kullanmadığımız alan yukarıda belirttiğimiz 7 ilimizin toplam tarım alanına eşittir.

TÜRKİYE’DE ZEYTİN ÜRETİMİ:

TÜİK’in rakamlarına göre 2000 yılında 97 milyon olan zeytin ağacı sayısı 2020 yılında 187 milyon adete ulaşmıştır. Yani son 20 yılda 90 milyon adet zeytin ağacı dikilmiştir. Bu çok büyük bir başarıdır! Fakat son yirmi yılda 90 milyon yeni zeytin ağacı dikilmesine rağmen, 2000 yılında toplam üretim 1 milyon 800 bin ton iken 2020 yılında toplam üretim 1 milyon 316 bin tonda, 2021 yılında ise 1 milyon 716 bin tonda kalmıştır. Diğer bir ifadeyle, ağaç sayısındaki artış zeytin üretimine yansımamıştır.”    ÖNDER BALIKÇI



Anahtar Kelimeler: . . Yılgör: “Tarım stratejik konudur”
  • Pazar 7.6 ° / 0.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 6.5 ° / -0.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 8.8 ° / 1.8 ° Güneşli