Tarih: 17.03.2014 17:44

BEN ÖLMEDİM, YAŞIYORUM, VARIM.”

Facebook Twitter Linked-in

Dünya savaşlar tarihi Türklerin Malazgirt Zaferi’nden beri kazandıkları 256 zaferin en büyüğü olarak Çanakkale Zaferi’ni söyler. Zira bu Türk Zaferi, tarihinin akışını değiştiren birkaç zaferden biridir. Bilindiği gibi birinci dünya savaşı aynı zamanda Türk İmparatorluğu’nun taksimi planlarından kaynaklanmaktadır.

Savaş sonrası ortaya çıkan durumdan olduğu kadar, savaş başlamadan tarafların karşılıklı yaptıkları gizli anlaşmaların metinlerinden de durum bütün korkunçluğu ile ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu gizli planların en önemli bölümleri Rusya Çarlığı ile yine onlar kadar büyük düşmanlarımız arasında yer alan İngiltere, Fransa ve İtalya arasında yapılan gizli ittifakların Rusya’ya Anadolu ve İstanbul dâhil Boğazları peşkeş çeken bölümleridir.

Kan ve ateş selleri içinde dünyanın üçte ikisine karşı kazandığımız bu mucize zaferimiz hakkında Türkçe ve yabancı dille yazılıp yayınlanmış hatıralar, araştırmalar ve tarihler bir kütüphaneyi dolduracak kadar çoktur.

Çanakkale Savaşlarının yalnızca askeri yönü ele alınırsa eksik anlatılmış olur. Bu savaşta Mehmetçiğin iman gücü ve vatan aşkı en az teknik bilgiler kadar önemlidir. Kararlı Anadolu çocuğu; göğsümü çelikten kale haline getirmiş, en modern silahlarla donanmış düşman ordularına geçit vermiyordu.

Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu M. Kemal Paşa, bu savaşta devleşerek ismini tüm dünyaya duyurup Türk millerine ümit oldu. M. Kemal, Anafartalar ve Arıburnu cephelerinde unutulmaz zaferleriyle Türk tarihine yeni bir destan yazdı. Kahramanları kahraman yapan ölümleri değil; ölüm nedenleridir. Onlar gerekeni yaptılar ya biz? Güzel vatanımız için ne yaptık, ne kadar çalıştık bunları düşünmeliyiz.

Onlar ölmesini bildiler; biz yeterince çalışmasını bildik mi? Dünyanın ileri gitmiş ulusların önünde yerimizi alabildik mi? Bize hür ve bağımsız olarak bıraktıkları güzel vatanımızı mamur hale getirebildik mi? Anma günlerinde asıl hedef bunlar olmalı. Eğer Çanakkale Zaferimiz düşmanların bütün gizli planlarını ve antlaşmalarını geçersiz kılmasa idi, eğer Boğazlar geçilerek Rusya’ya ulaşılsaydı, bugün dünyada Türkiye diye bir devletin varlığından söz etmemiz mümkün olmayacaktı.

-18 Mart; öldü bitti denilen bir milletin damarlarındaki asil kandan aldığı bir kuvvetle “ BEN ÖLMEDİM, YAŞIYORUM, VARIM.” dediği gündür.

—18 Mart; azametle gelip bir günde İstanbul’u alacaklarını söyleyenlerin 8,5 ayda Çanakkale’yi geçemedikleri bir gündür.

—18 Mart kemiğin çeliği yendiği gündür.

—18 Mart kanın ateşi söndürdüğü gündür.

—18 Mart silahın üstünlüğü karşısında inanç ve imanın zaferidir. Bizler bu mübarek topraklarda yaşayanlar olarak evlatlarını öksüz, anne ve babalarını evlatsız, yavuklularını gözü yaşlı bırakarak vatan toprakları altında ebedi uykularını uyuyan şehitlerimize söz veriyoruz.

BU VATANI KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR KORUYACAK, ASLA BÖLDÜRTMEYECEK, PARÇALATMAYACAĞIZ.

VATANIMIZ ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLARI MUTLAKA BOZACAĞIZ.

Şair Mehmet Akif ERSOY’un: Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor. Bir Hilal uğrunu ya Rab ne güneşler batıyor. Mısralarındaki kahramanlara ne yapsak azdır.

Onlar var oluş veya yok oluş mücadelesinin en güzel örneğini vermişlerdir. Kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.

18.03.2014

Mehmet BAŞARAN

Türk Eğitim-Sen Bandırma Temsilcisi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —