Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Aydın Sezer, Merkez Bankası Para Piyasası Kurulu’nun aldığı karara tepki gösterdi:
“ İtibar kolay kazanılmaz ama kolay kaybedilir..”
“Merkez Bankası, olan biteni doğru okuyamamış ve zamanında adım atamamıştır”
“Başbakan Erdoğan, piyasaları manipüle etmiştir”
Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Aydın Sezer, Merkez Bankası Para Piyasası Kurulu’nun aldığı karara tepki gösterdi ve “ İtibar kolay kazanılmaz ama kolay kaybedilir..” dedi. Merkez Bankası’nın, olan biteni doğru okuyamadığını da kaydeden Aydın Sezer, “Başbakan Erdoğan, piyasaları manipüle etmiştir” şeklinde konuştu.
Demokrat Parti (DP) Ekonomi İşleri Başkanı Aydın Sezer, kararlarla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası dün gece yarısı vatandaş uykudayken faizleri yükseltti. Böylece son 2 yıldır uyguladığı siyasete endeksli faiz politikasını terk ederek, piyasa beklentilerine boyun eğmiş oldu. Bu karar ile daha bir hafta önce açıkladığı para politikası kararını da rafa kaldırmış oldu.
Merkez Bankaları ekonominin amiral gemileridir. Amiral gemisi ani manevra yaparsa, filodaki diğer gemilere zarar verebilir. TCMB’nın ani gece yarısı kararı da dövizin ateşini düşürürken, faizin ateşini yükseltmiştir. Yabancı para borcu olanlar nefes alırken Türk Lirası borçlananlar ve borç vermiş olanlar bu karardan olumsuz etkileneceklerdir. Özellikle elinde yüklü miktarda hazine kağıdı bulunan kamu bankaları ve karara hazırlıksız yakalanan tahvil yatırımcısı banka ve kurumların yüksek oranda zarar etmesi kaçınılmazdır. Bu zararların ekonomiye etkisini hep birlikte yakında göreceğiz.
Son kararın, piyasa yapıcıları açısından belki de en önemli sonucu, TCMB’nin ekonomik gidişatı doğru okuyamadığı veya doğru okusa bile kendi başına karar alamadığı , karar almakta zorlandığı şeklinde yorumlanacaktır.
Sorunu erken teşhis edebilen bir ekonomi yönetimi küçük tedbirlerle sorun büyümeden ve piyasaları rahatsız etmeden karar alırlar. Ancak, olan biteni doğru okuyamayan ya da siyasete odaklı ekonomi yönetimi ise önlem almakta çok geç kaldığını fark edince panik içinde şok kararlar alarak olayların önüne geçmeye çalışırlar.
Tecrübeli bir piyasa yatırımcısı bu korku ve paniği hemen hisseder ve ortalık sakinleşinceye kadar bir kenara çekilir. Yatırımcı nezdinde itibarını kaybeden ekonomi yönetiminin tekrar güven kazanması neredeyse imkansızdır.
Geçen hafta Başbakan Erdoğan’nın TCMB’nin faiz yükseltme kararına karşı olduğunu açıkça beyan etmesini referans alarak, döviz alımı yapan kişi ve kuruluşların, Erdoğan’ın piyasaları manipule ettiği gerekçesiyle hukuki yollara başvurmaları, mevcut adalet sisteminde sonuç doğuracak olmasa bile bu, Erdoğan’ın Türk ekonomisini ateşe atan tutum ve davranışlarındaki vicdani sorumluluğunun olmadığı anlamına gelmeyecektir.
