Bandırma Ticaret Borsası-Bandırma Rotary Kulübü iş birliğiyle düzenlenen “11. Tarım Paneli” yapıldı.
Borsa konferans salonunda gerçekleşen paneli Bandırma Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Ay, Bandırma Kent Konseyi Başkanı Serdar Polat, diğer konuklar ve üreticiler izledi.
CAN ATA TAN KÜRSÜDE
Panelden önce açış konuşmaları yapıldı. İlk konuşmayı Bandırma Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Can Ata Tan yaptı.
11 yıldan beri düzenlenen tarım panellerinin Borsaları için önemli bir katma değer oluşturduğunu belirterek konuşmasına başlayan Tan, şunları söyledi:
“Tarımda üretim, verimlilik ve zaman yönetimi çok önemli duruma geldi. Ülke olarak artık uluslararası rekabet yapacak ürün yetiştirmeliyiz. Bunu gerçekleştirmek için de eğitim çok önemlidir. Tarım, insanlık için temel ihtiyaçların başında geliyor. Üretebilecek alan ve çeşitliliği olan şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafya başka hiçbir ülkede yok. Ancak bu şansı en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Tarım konusunda eğitim ve teknolojiyi ön planda tutmalıyız. Bu bağlamda panelimizin yararlı olacağına inanıyorum.”
BURAK UĞUR KONUŞUYOR
Ardından, Bandırma Rotary Kulübü Başkanı, Ziraat Yüksek Mühendisi Burak Uğur düşüncelerini açıkladı.
Uğur, “Bandırma Tarım Platformu”nun kurulmasını önerdi. Rotary Başkanı Uğur, şunları söyledi:
“Bandırma kentimiz, ticareti, sanayisi, sosyal ve kültürel seviyesi ile birlikte aynı zamanda bölgenin en önemli tarım kenti pozisyonundadır. Mevcutta bulunan işlenebilir tarım arazisi, mevcut hayvan varlığı, balıkçılığı, fidancılığıyla bölge ve ülke tarım ekonomisine büyük katkılar sunmaktadır.
Bandırma Rotary Kulübü olarak biz de ‘kendinden önce hizmet’ mottomuz ile beraber bölgemizdeki tarıma katkı sunabilmek amacıyla 11 yıldır kesintisiz olarak kentimizde tarım panelleri düzenliyoruz. Bu tarım panelleri her yıl bölge üreticisinin ufkunu açacak, bölgede yeni dinamikleri ortaca çıkartacak, bölge üreticisinin sesini duyuracak bir görev edinmiştir.
Bugün, buradan, tarımın en önemli dinamikleri bu salondayken, bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bandırma, bugün il olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Çok kısa süre içinde il olacağına inancımız sonsuz. Ancak hem il olma başarısını göstermek hem de tarım potansiyelimizi ortaya çıkarabilmek amacıyla bu salonda bulunan tüm tarım profesyonellerine bir çağrı yapıyorum. Gelin, hep birlikte, Ticaret Borsamız, Ziraat Odamız, Trakya Birli Yağlı Tohumlar Kooperatifimiz ve bölgede bulunan tüm tarım dinamiklerimizle beraber buyurun gelin, ‘Bandırma Tarım Platformu’nu hayata geçirelim. Bu tarım platformu ile beraber bölgedeki tarım sorunlarına yönelelim, bölgedeki tarımsal problemleri ortaya çıkartalım, bölgenin tarımsal büyümesine ortak akıl ile öncülük edelim. Umuyorum bu çağrım, değerli başkanlarımızdan, değerli yöneticilerimizden yankı bulur ve en kısa zamanda, ‘Bandırma Tarım Platformu’ öncülüğünde bölge tarımımızı bir adım öteye götürebiliriz. Sözlerimi sonlandırırken, bu güzel etkinliğin 11’incisinin yapılmasına vesile olan değerli paydaşlarımız Bandırma Ticaret Borsası, Bandırma Ziraat Odası, Trakya Birlik Bandırma yönetimi ve Bandırma Rotary Kulübü aileme teşekkür ediyorum. Bugün burada olan değerli hocalarımıza ve organizasyonda emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Güzel bir panel geçmesi umuduyla herkese selam ve saygılarımı iletiyorum.”
PROF. DR. MELTEM ONAY KÜRSÜDE
Açış konuşmalarının ardından, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Cem Aldağ’ın moderatörlüğündeki panele geçildi.
Panelin ilk konuşmacısı, “Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi” Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meltem Onay’dı.
Aynı zamanda “Sürdürülebilir Tarım Kooperatifi”nin kurucu ortağı da olan Onay, “İklim krizi ve tarım ekosistemi” konusunda düşüncelerini açıkladı.
Sürdürülebilir tarım-gıda ikileminde önemli bir argümanın sağlık olduğunun altını çizen Onay, şunları söyledi:
“Eğer iklim kriziyle baş edemezsek, tarım ortadan kalkar. Az önce konuşan Bandırma Rotary Kulübü Başkanı Burak Bey, ‘Bandırma Tarım Platformu’ kurulmasını önerdi. Böyle bir platformun kurulmasına yardımcı olmaya hazırım. İklim krizini önemsemek zorundayız. Birleşmiş Milletler raporuna göre, iklim krizine bağlı olarak 120 milyon kişi daha yoksullaşacak. Avrupa Birliği ülkeleri, önümüzdeki dönemde karbon ayak izi olan hiçbir ürünü almayacak. Bugün 7.7 milyara ulaşan dünya nüfusunun tükettiği bütün yiyecekler hayvansal ve bitkisel kaynaklardan, yani topraktan sağlanıyor. Sürdürülebilir tarım için topraklarımız çok önemli. Temiz gıdaya ulaşmak, dünyadaki tüm canlıların hakkıdır. Topraklarımızı zararlı organizmalardan korumak ve kontrol altına almak zorundayız. Topraklarımızı, zararlı organizmalarından korumak için kullanılan madde ve karışımlar olan pestisit ve herbisitlerden kurtarmalıyız. Yani toprağın ve ürünlerimizin zehirlenmemesini sağlamalıyız.”
Ürünlerin pazarlardan değil, güven duyulan marketlerden alınması gerektiğine dikkati çeken Onay, “2020 yılı verilerine göre dünyada 3 milyon ton, ülkemizde ise 59 bin ton pestisit ve herbisit kullanılmış. Sadece domates üretiminde 14 ayrı zehir atılıyor” dedi.
Verilere göre, 2030 yılında su fakiri bir ülke olacağımıza dikkati çeken Onay, şunları aktardı:
“Tarım alanlarında suyu kontrol altına alıp, toprağa uygun ürün yetiştirme zorunluluğumuz var. Çiftlik hayvanlarının içtiği suların analiz edilmesi gerekiyor. Bu arada öncelikle onarıcı tarıma yönelmeliyiz. Güçsüz kalan topraklarımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Yangınlarda, ormanlar ve topraklarımız yok oluyor. Çıkan her yangın, topraklarımızdaki yararlı mikroorganizmaları yok ediyor. Bu toprakların kendisi toplaması yıllar alıyor.”
Son 5 yılda, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne(ÇKS) kayıtlı çiftçi sayısının yüzde 28 azaldığına işaret eden Prof. Dr. Meltem Onay, şöyle konuştu:
“Son 19 yılda tarım topraklarımız yüzde 12 azaldı. Yani tarım topraklarımız azaldı. Bugün çiftçilerimizin yaş ortalaması 58. Yani çiftçimiz 58 yaşında. Bu böyle gitmez.”
“KADIN KOOPERATİFLERİ GEREKSİZ”
Ülkemizde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından başlatılan “Kooperatifler yolculuğu”nda kadın kooperatiflerin “pıtırcık” gibi çoğaldığını vurgulayan Onay, şu değerlendirmede bulundu:
“Ülkemizde halen 111 yeni kadın kooperatifi ve bunlara üye 26.748 kişi var. Dünyanın hiçbir yerinde kadın kooperatifi yok. Çünkü diğer ülkelerde kadınlar da kooperatiflerin içinde erkeklerle birlikte yer alıyor. Ülkemizdeki kadın kooperatiflerinin uzun ömürlü olmayacağını düşünüyorum.”
Tarımın sorunları ve bu sorunların çözümü konusunda Bakanlığa bağlı genel müdürlüklerin ve tarım kurumlarının koordinasyon içinde çalışmadığını, Ziraat Odalarının ise gereksiz kuruluşlar olduğunu öne süren Onay, “Tarımda artık eski yöntemlerle üretimi unutmalıyız. Yeni teknolojilerle üretime yönelmeliyiz” diye konuştu.
Onay, “İklim nötr köyler” yaratmak için çalışmalara da destek verdiğini sözlerine ekledi.
PROF. DR. BÜLENT EKER ONLİNE KATILDI
Panele, Bandırmalı, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi öğretim üyesi, Prof. Dr. Bülent Eker, online olarak katıldı.
Eker, “Yapay tarımda yapay zekâ” konulu sunumunda, 44 yıllık eğitim yaşamının 33 yılını profesör olarak geçirdiğini belirtti. Birleşmiş Milletler’in öngörüsüne göre, 2050 yılında dünya nüfusunun 9,7 milyara ulaşacağına dikkati çekerek, “Bu nedenle yeni gıda teknolojileriyle üretim yapmak zorundayız. Artık tarımda ileri teknolojiyi kullanmalıyız. Yapay zekâ, tarıma çeşitli şekillerde yardımcı olur. Tarım sektörüne uygulamada büyük fırsatlar sunar” dedi.
PROF. DR. HARUN BAYTEKİN’İN SUNUMU
Panelin son konuşmacısı olan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Harun Baytekin, “Anadolu medeniyetleri ve tarım” konulu sunum yaptı.
Anadolu topraklarında 14 bin yıldır tarım yapıldığına işaret eden Baytekin, “Anadolu’da, sığır, koyun, keçi, tavuk, kedi, köpek, at, eşek ilk evcil hayvanlardır. Buğday, arpa, yulaf, nohut, mercimek, darı, elma, armut, erik, badem, zeytin, üzüm, kayısı, kiraz, vişne ve daha onlarca tür, bu topraklardan dünyaya ayılmıştır” diye konuştu.
Konuşmaların ardından panelistlere plaketleri verildi. ÖNDER BALIKÇI