1999`un 17 Ağustos günü tüm Türkiye sarsıldı. Binlerce insanımız büyük bir deprem neticesinde vefat etmiş idi. Kurtulanlar ise kaybettikleri yakınları ve yaşadıkları yüzünden belki bu 15 yılı kabuslarla geçirdiler. Gerçek olan ise göz göre göre ölüme davetiye çıkarılmasıydı. Kalitesiz yapılar, kötü projeler, geçim derdine düşmüş mühendisler, denetimden uzak imalatlar, bilimsellikten uzak düşmüş sektör. Herkes fikir sahibi, herkes mühendislerden iyi biliyordu. Kuralları meslek adamları değil, siyaset-rant ilişkisi koyuyordu. İşte bu gerçekler ile binlerce vatandaşımızı, anamızı, babamızı, kardeşimizi, en yakın arkadaşımızı kaybettik. Peki aradan 15 yıl geçti? Ne değişti?
15 yıl önce ilk iş kurtuluş olarak görülen yapı denetim sistemi mevzuatı geliştirildi. Meslek odaları tarafından belediyeler ile yapılan protokoller ile sağlanan projelerin mesleki denetimden geçirilmesi hizmetleri genele yayıldı, yasal olarak mecburiyet geldi. Bu yapılan en doğru hamleydi. Yapı denetim sistemi için pilot bölgeler seçildi, buralarda sistem geliştirilecek ve tüm Türkiye`ye sağlıklı bir sistem yayılacaktı. Peki bu hamlelerin sonu ne oldu? Maddeleyelim ;
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BALIKESİR ŞUSESİ BANDIRMA TEMSİLCİLİĞİ
Yetersiz denetimlerde zaman zaman yapı denetim şirketlerini kapatıyor. Oysaki kapatmak önemsiz, hemen yenisi kuruluyor ki kurmakta haklılar, birçok kişinin bir kişinin yaptığı hatadan sorumlu tutulması ve işssiz kalmaları, ekmekleri ile oynanmaları kabul edilemez. İlgili şantiyede görev alan denetimci ve şantiye şefi meslek adamına, ilgili müteahhite neredeyse ceza yok veya sembolik! Bu kapatmalar ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gurur duyuyor ve sorunu çözmeye ne kadar uzak olduklarını da gözler önüne seriyor.
Sivil toplum örgütü olan TMMOB`a bağlı meslek odalarımız tarafından yürütülen mesleki denetim siyasi bir kamplaşmanın ve hesaplaşmanın neticesinde bir torba yasaya eklenen madde ile engellenmektedir. Bu durumun neticesinde bu siyasi kamplaşmanın tarafı olan veya olmayan tüm meslek adamlarının ekmeği ile oynanmakta, kalitesiz yapılaşmanın önünü açması vasıtasıyla da toplumun geneline zarar verilmektedir. Düzgün yürütülemeyen yapı denetim sistemi ile birlikte yapılamayan mesleki denetimler sonucu mesleğimiz 17 Ağustos 1999 öncesinden kötü hale gelmiştir. İnşaat Mühendisleri Odası ve diğer meslek odalarının mesleki birikimi yerel meslek odalarının yetkilerinin arttırılması ile piyasanın dengesi olabilecekken göz göre göre yeni bir 17 Ağustos`a doğru sürükleniyoruz. Acıdır ki ticari-siyasi baskı altında kalabilen bazı yetersiz yapı denetim şirketleri eli ile kötü niyetli kişilerin afişe olmadan gizli kapılar ardından geleceğimiz olan çocuklarımızı veya tüm yakınlarımızı tehdit edebilecek inşaatları yapabilecekleri ortam kendiliğinden hayat bulmaktadır.
Bizim İMO Bandırma Temsilciliği olarak tüm bu çarpıklıklara karşı çözüm önerimiz, meslek odalarının piyasayı ve denetim şirketlerini denetleyebildiği bir ortamın oluşturulmasıdır. Basitçe herkesin birbirini denetlediği bir sistem ve daha güçlü yetkilerle donatılmış yerel meslek odaları.
Unutmayın...
17 Ağustos 1999 ile bugün arasındaki en büyük fark ; O gün depreme dayanıksız bu inşaatların yapılmasına müsaade edenler veya icra edenler yaşananların açıkça bilincinde değildi. Yani günahları sınırlıydı. Bugün ise sistemin düzeltilmemesinden ve sonuçlarına toplumdan istedikleri yetkilere ve etkilere sahip olarak göz yumanlar, kendi geleceklerini evlatlarımızın veya tüm bir şehrin veya ülkenin geleceğinden önde tutanlar, geleceğin depremlerinde hayatlarını kaybedecek insanlarımızın katilleri olacaklardır ve bu dünyada olmasa bile öbür dünyada yargılanarak hüküm giyeceklerdir.
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
BANDIRMA TEMSİLCİLİĞİ
YÖNETİM KURULU
Gürkan İLGİN
Mehmet GÜNEŞ
Fahri BİLGİN
Recep KÜÇÜK
Gözde GÜLCAN