İnsanlar vardır tarihi kirletir, insanlar vardır tarihe yön verir, çığır açar. Örneğin İstanbul'un fethi bir çağı kapatmış bir çağı aşmıştır.
Çanakkale savaşı da altı yüz yıllık koca bir imparatorluğun son zaferi olması yanında, bu imparatorluğun küllerinden yeni ve çağdaş bir devlet kurucusunun bir ümit olarak tarih sahnesine çıkmasına neden olmuştur.
Üzerinde güneş batmayan İngiliz İmparatorluğu, yanına aldığı müttefikleri ile Çanakkale'yi geçmeye çalışmış, ama belki de tarihinin en büyük yenilgisini almıştır. Elbette bu yenilgide Mustafa Kemal'in payı bu gün cumhuriyet düşmanları tarafından her ne kadar örtülmeye çalışılsa da yadsınamaz bir gerçektir.
İnsanlar vardır tarihe yön verir derken, İngilizlerin Çanakkale'yi geçememesi sonunda Rus Çarlığının çöküşüne mani olunamamış, Sovyet devrimi ile kurulan sosyalist düzen bir asır boyunca dünya tarihini etkilemiş, denenmiştir demek isteriz.
Ama ne acıdır ki Çanakkale'yi zorla geçemeyen düşman gemileri, 1. Dünya Savaşının bitmesiyle Osmanlı'nın Almanya'nın yanında yenik sayılması sonucu, ellerini kollarını sallaya sallaya Çanakkale boğazını geçmiş, toplarını Osmanlı sarayına çevirerek İstanbul boğazına demir atmışlardır.
Çanakkale'de karşılarına çıkan Mustafa Kemal, bu defa gene karşılarına dikilecek Geldikleri gibi giderler diyecek ve bunu gerçekleştirecektir.
Doksan dört yıllık tarihimiz incelendiğinde tarihe yön verenler ile tarihi kirletenler çok net görülecektir.
