Her yıl Ocak ayının ilk haftasında verem eğitimi için çalışmalar yapılmaktadır. Bu yıl da 05–11 Ocak 2020 tarihleri arası, ‘‘Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası’’ olarak belirlenmiştir. Bu haftanın amacı, verem ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa karşı bütün kesimlerin dikkatinin çekilmesidir. Bu amaçla; sempozyumlar, konferanslar düzenlenir, okullarda kompozisyon ve resim yarışmaları yapılır, hastalıkla ilgili bilgi verilir. Afişler ve broşürler dağıtılır. Yazılı ve görsel basına bilgi verilir.
Bandırma Verem Savaş Dispanserimiz, 03.01.1963 yılında kurulan Verem Savaş Derneğine ait binanın zemin katında hizmet vermektedir. Tüberküloz hastalarına dernek-dispanser işbirliği ile hizmet verilmekte ve maddi durumu yerinde olmayan tüberküloz hastalarına Bandırma Verem Savaş Derneğimizin desteği ile gıda yardımı ve parasal yardım yapılmaktadır. Dispanserimiz bölgesi Bandırma, Erdek, Manyas, Gönen ve Marmara ilçelerinden oluşmaktadır. Bölge nüfusumuz 294384’dir. 19.12.2019 tarihi itibariyle toplam 64 tüberküloz hastası dispanserimiz kaydına alınmış olup bunlardan 35 tanesinin tedavisi halen devam etmektedir.
Dispanserimiz kaydındaki tüberküloz hastaları doğrudan gözetim yöntemiyle (DGT) tedavi edilmektedir. DGT, görevlendirilmiş bir kişinin hastanın yuttuğu her doz ilacı gözlemlemesi ve bunu izlem formu üzerinde kayda geçirmesi işlemidir. Bu yöntemde hastanın her doz ilacı içtiğinden emin olunmaktadır. Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) yakınında oturan hastaların DGT’leri, ASM doktorunun kendisi veya tarafından belirlenmiş gözetim elemanlarınca yapılmaktadır. Hastanın ilaçları yapılan gözetim planına uygun olarak; ASM biriminde, hastanın evinde veya belirlenmiş başka bir yerde gözetimli olarak içirilir. Yakınlarında hiçbir sağlık kuruluşu olmayan hastalar için muhtar, din görevlisi, öğretmen vb. kişiler eğitilerek gözetmen olarak görevlendirilmektedir. Hasta yakınının objektif olamayacağı düşünülerek aile üyelerinin gözetmen olarak seçilmesi, en son tercih edilmektedir. Verem, bulaşıcı bir hastalık olup tedavi edildiğinde iyileşebilen, tedavi edilmediği takdirde ise ölümle sonuçlanabilen toplumsal bir hastalıktır. Verem mikrobu çoğunlukla akciğerlerde hastalık oluşturmasına rağmen kemik, eklem, beyin, böbrek, omurga, sindirim sistemi, sinir sistemi gibi organ ve sistemlerde de hastalık oluşturabilir. Vücutta en çok akciğerlere yerleşen verem mikropları çoğalarak yaralar oluştururlar. Daha sonra da akciğeri eritmeye başlarlar. Tedavi edilmezse ölüm gerçekleşir. Verem mikropları, mikrop saçan hastaların aksırma, öksürme ve konuşmaları ile etrafa saçılırlar. Etrafa saçılan mikroplar hava akımı olmayan yerlerde iki saat kadar havada asılı kalabilirler. Sağlam insanlar asılı kalma esnasında mikropları soluyarak akciğerlerine alırlar. Verem, ortak kullanılan yiyecek, giyecek ve eşyalarla bulaşmaz. Mikrobu alan hastada yetersiz ve düzensiz beslenme söz konusu ise yani vücut direnci düşükse hastalık hemen belirtilerini göstermeye başlar. İlk etapta halsizlik, çabuk yorulma, iştahsızlık, zayıflama, kuru öksürük, gece terlemesi ve balgam çıkarma görülür. En son aşamada ise kan tükürme görülür. Bu belirtileri kendinde gören insanlar Verem Savaş Dispanserlerine başvururlar. Şüpheli şahıslar burada bir dizi aşamadan geçirilirler. Akciğer filmi çekilir, verem testi (PPD) yapılır, kan testleri yapılır ve en son olarak mikroskop altında balgam incelemesi yapılarak içerisinde verem mikrobu aranır. Yapılan tetkikler neticesinde verem hastalığı saptanan kişilerin tedavileri Verem Savaş Dispanserlerince ücretsiz olarak yapılır. Şu an için dünyada verem hastalığının tedavisinde kullanılan beş çeşit ilaç mevcuttur. İlaçlar düzenli kullanıldığında verem hastalığının tedavisi altı aydır. Bu süre duruma göre daha da uzayabilir. Tedavi 2-3’üncü haftaya ulaştığında hastanın bulaştırıcı özelliği sona erer.
Evrakın elektronik imzalı suretine http://e-belge.saglik.gov.tr adresinden 0a9184ef-957c-47b3-ba4c-44d953ae1f74 kodu ile erişebilirsiniz. Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanuna göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıstır.
Korunmanın birinci aşaması verem aşısı (BCG)’dır. Ülkemizde verem aşıları iki aylık bebeklere koruma amaçlı olarak bir doz uygulanır. Aşılama dışında yapılabilecekler arasında ise şunları sayabiliriz. Verem mikrobu güneşli ve havadar yerlerde yaşayamadığından havasız ve kapalı yerlerde uzun süre kalınmamalı, ortam sık sık havalandırılmalıdır. Dengeli ve yeterli beslenilmeli, yeterli uyumaya dikkat edilmeli, mümkünse sigara ve içki kesinlikle içilmemelidir. Yerlere tükürülmemeli, tükürenler uyarılmalı, öksürürken ve hapşırırken ağız mendil veya elle kapatılmalı, hasta odalarında uzun süre bulunmaktan kaçınılmalıdır. Veremden korkmak, veremi gizlemek yerine en küçük belirtide dahi en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ ETKENİ
Tüberküloz etkeni Mycobacterium tuberculosis complex basilleridir. Yavaş çoğalır, kültürde 2-6 haftada üreyen ve oksijenli ortamda yaşayan bir basildir. Asit ile boyayı vermediğinden aside dirençli basil (ARB) denilir.
TÜBERKÜLOZUN BULAŞMASI
Tüberküloz basili hava yolu ile bulaşır. Basilin kaynağı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer ve larinks tüberkülozu olan hastalardır. Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta yılda 5-15 kişiyi enfekte eder. Balgam yayması pozitif olan ve akciğerinde kavitesi bulunan hastalar daha fazla basil saçarlar. Basil kaynağı (TB hastası) ile karşılaşma süresi, ortamın genişliği ve havalanması basilin bulaşmasında önemlidir. En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.
TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYONU VE HASTALIĞI
Tüberküloz enfeksiyonu ve tüberküloz hastalığı birbirinden farklıdır. Tüberküloz enfeksiyonu vücutta tüberküloz basilinin sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur. Tüberküloz enfeksiyonu basilin vücuda girmesinden sonra 8-10 haftada tüberkülin deri testinin (TDT) pozitifleşmesi ile kendini gösterir. Tüberküloz enfeksiyonu olan kişilerin yaklaşık %5-15’inde yaşamlarının bir döneminde tüberküloz hastalığı gelişme riski vardır. Tüberküloz hastalığı; tüberkülozla ilgili klinik belirti ve bulguların ortaya çıktığı duruma denilir. Hastalığın gelişmesine yol açan, vücut direncini düşüren, bağışıklığı etkileyen hastalıklar ve etkenler vardır. HIV/AIDS vücut direncini en çok düşüren hastalıktır. Bunun dışında başta diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, tütün kullanımı, silikozis olmak üzere bazı kronik hastalıklar da vücut direncini düşürür. Bebek ve çocuklarda vücut direnci düşük olduğundan hastalığa yakalanma riski fazladır. Tüberküloz hastalığı saç ve tırnak hariç tüm doku ve organları tutabilir, tuttuğu doku ve organa göre bulgu ve belirti gösterir, ancak en çok akciğerlerde görülür (%60-70). Hastalığın tuttuğu diğer organlar arasında en sık görülenler; plevra, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarlarıdır (menenjit).
Evrakın elektronik imzalı suretine http://e-belge.saglik.gov.tr adresinden 0a9184ef-957c-47b3-ba4c-44d953ae1f74 kodu ile erişebilirsiniz. Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanuna göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıstır.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Genel yakınmalar: Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, ateş, gece terlemesi vb. olabilir. Solunum sistemi yakınmaları: Öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığıdır. Larinks tüberkülozu ses kısıklığı yapabilir. Diğer organları tutan tüberküloz hastalığında ilgili organa ait bulgular olabilir. (lenfadenopati, hematüri, eklemde şişlik vb.). İki- üç haftadan uzun süren ve non-spesifik antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürükte tüberküloz hastalığından şüphelenmek gerekir.
TÜBERKÜLOZ TANISI
Tüberküloz hastalığının kesin tanısı, balgamda verem mikrobunun gösterilmesi ile konulur. Basilin mikroskopta gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi gereklidir. Hastanın semptomları ve röntgen bulguları, hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Semptomlar yavaş gelişir. Akciğer tüberkülozu akciğer röntgen filminde bazı belirgin değişikliklere yol açar. Bu değişiklikler doktorun tüberkülozdan şüphelenmesine yol açar. Tüberküloz tanısında kullanılan deri testi (TDT) vücutta mikrobun olduğunu gösterir. Tüberküloz enfeksiyonu veya tüberküloz hastalığı olabilir. Bu konudaki değerlendirmeyi ilgili doktor yapar.
BİLDİRİM VE KAYIT
Tüberküloz, bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında tanı konulan hastaların 24 saat içinde ilgili ilçe sağlık müdürlüğüne/toplum sağlığı merkezine bildirilmesi gereklidir. Tanı konulan tüm tüberküloz hastaları verem savaş dispanserinde kaydedilir.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ TEDAVİSİ
Ülkemizde tüberküloz tedavisi ücretsizdir. Tüberküloz tedavisi standarttır. Bu standart tedavi, hastanede ya da dispanserde aynı şekilde düzenlenir. Yeni tüberküloz hastalarının tedavisinde standart tedavide genellikle iki ay 4 farklı ilaçla ve dört ay 2 ayrı ilaçla olmak üzere 6 aylık tedavi uygulanmaktadır. Tedavide kullanılan bütün ilaçlar verem savaşı dispanserlerinden ücretsiz verilir. Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü hastaların bir kısmı tedaviyi terk etmekte ve toplumda basil saçmayı sürdürmektedirler. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin veya başka bir görevlinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur. Buna doğrudan gözetimli tedavi (DGT) denilir. Tedavinin dispanserde ya da hastanede başlanması gerekir. Aylık takiplerinin de dispanserde yapılması uygundur. Tedaviyi sonlandırana kadar özenle sürdürmek gerekir.
Evrakın elektronik imzalı suretine http://e-belge.saglik.gov.tr adresinden 0a9184ef-957c-47b3-ba4c-44d953ae1f74 kodu ile erişebilirsiniz. Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanuna göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıstır.
DİRENÇLİ TÜBERKÜLOZ
Tüberküloz tedavisinde ilaçlar eksik ya da düzensiz kullanılırsa hastalık iyileşmez, tedavisi güçleşerek dirençli tüberküloz gelişebilir. Özellikle çok ilaca dirençli tüberküloz (ÇİD-TB) (İzoniyazid ve Rifampisin’e direnç) tüm dünyada önem arz etmektedir. DSÖ tahminlerine göre Dünya genelinde yeni olguların %3,4’ü ve önceden tedavi görmüşlerin %18’i Rifampisin dirençli (RD) TB veya ÇİD-TB’dir. Türkiye’de 2018 yılında tespit edilen 11.786 vakanın 176’sı çok ilaca dirençli tüberküloz hastasıdır. Bunların 131’i yeni olgu iken 45’i önceden tedavi görmüş olgudur. Toplam TB vakalarında ÇİD-TB oranı %3,2, yeni olgularda %2,6 ve önceden tedavi görmüş olgularda %9,8’dir. 176 ÇİD-TB vakasının %65,9’u erkek (116 hasta), %34,1’i (60 hasta) kadındır. Hastaların 131’i (%74,4) Türkiye doğumlu iken, 45’i (%25,6) yabancı ülke doğumludur. Dirençli tüberkülozun daha ileri aşamasında bazı ikinci seçenek ilaçlara da direnç gelişmektedir, bu duruma yaygın ilaç direnci denmektedir (YİD-TB). DSÖ tahminlerine göre ÇİD-TB olgularından %6,2’si yaygın ilaç dirençlidir. Türkiye’de 2018 yılında tespit edilen 11.786 vakanın 8’i yaygın ilaç dirençli tüberküloz hastasıdır. Bu hastaların 7’si de yabancı ülke doğumludur (Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan). Hastaların 5’i erkek, 3’ü kadındır. Ülkemizde dirençli tüberküloz hastalarının tedavisi Ankara Atatürk, İstanbul Yedikule, İstanbul Süreyyapaşa, İzmir Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ve bazı üniversite hastanelerinde yapılmaktadır.
TEMASLI MUAYENESİ VE KORUYUCU TEDAVİ
Bulaştırıcı tüberküloz hastası ile aynı havayı paylaşan ve tüberküloz basiline maruz kalan kişilere “temaslı” denilir. Tüberküloz hastası ile teması olan kişide enfeksiyon gelişimini önlemek ve tüberküloz enfeksiyonu olan kişide tüberküloz hastalığı gelişimini önlemek amacıyla koruyucu ilaç tedavisi verilmektedir. Tüberküloz hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları dispanserlerde ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır. Temaslı muayenesi sonucunda hasta olduğu tespit edilenler tedavi edilir. Hasta olmayan fakat tüberküloz olma riski taşıyan kişilere koruyucu ilaç tedavisi verilir. Koruyucu ilaç tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle verilir. Bu tedavinin hastalanmayı %90’a varan oranda önlediği bilinmektedir.
VEREM AŞISI - BCG (BACİLLE CALMETTE GUERİN) BCG aşısı özellikle çocuklarda kanla yayılan ve ağır seyreden tüberküloz hastalığını (menenjit ve miliyer TB) önlemede etkilidir. Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere aile sağlığı merkezleri ve verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Aşı zamanı geçirilirse, 6 yaşa kadar yapılabilir, ancak bu durumda önce tüberkülin deri testi (TDT- PPD) yapılması gerekir.
Evrakın elektronik imzalı suretine http://e-belge.saglik.gov.tr adresinden 0a9184ef-957c-47b3-ba4c-44d953ae1f74 kodu ile erişebilirsiniz. Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanuna göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıstır.
TÜBERKÜLOZ HASTALARINA YÖNELİK PSİKO-SOSYAL VE NAKDİ YARDIM
Tüberküloz, birey ve toplumda sağlığın yanı sıra, ekonomik ve psiko-sosyal kayıplara da neden olmakta, tedavi uyumu ve uzun süreli tedavilerin sürdürebilmesi için sosyal ve ekonomik destekler verilmesi gerekmektedir. Bakanlığımız ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında 12.12.2017 tarihinde yapılan protokol çerçevesinde “Psiko-Sosyal ve Mali Kayıp Yaşayan Tüberküloz ve SSPE Hastalarına Yönelik Düzenli Nakdi Yardım Programı” başlatılmıştır. Program kapsamında ekonomik ve sosyal güçlükler yaşayan tüberküloz hastalarımıza 2018 yılı Ocak ayından itibaren nakdi yardım verilmeye başlanmıştır.
DÜNYADA TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ DURUMU
Tüberküloz halen dünya genelinde önemli bir halk sağlığı problemidir. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri tüberküloz basili (Mycobacterium tuberculosis) ile enfektedir. Bu insanların %5-15’inde yaşamlarının bir döneminde tüberküloz hastalığının ortaya çıkma riski olduğu kabul edilmektedir. Tüberküloz çoğunlukla ekonomik olarak üretken yaş grubundaki erişkinleri tutmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “Küresel Tüberküloz 2019 Raporu”na göre dünya genelinde tüberküloz görülme sıklığı (insidans) ve tüberkülozdan ölümler düşmektedir. Dünya genelinde 2018 yılında 10 milyon yeni tüberküloz hastası ortaya çıkmıştır. Bunların yaklaşık 5.7 milyonu erkek (≥15 yaş), 3.2 milyonu kadın (≥15 yaş) ve 1.1 milyonu çocuktur (15 yaşından küçük). Tüberküloz hastalarının üçte ikisi 8 ülkededir (Hindistan, Çin, Endonezya, Filipinler, Pakistan, Nijerya, Bangladeş ve Güney Afrika). Tüberküloz dünya genelinde en çok ölüme neden olan ilk 10 sebepten birisidir. Tek bir enfeksiyon ajanından olan ölümlerin en sık nedenidir. Dünya genelinde 2018 yılında 1.5 milyon insan tüberkülozdan hayatını kaybetmiştir (Bunlardan yaklaşık 250.000’i HIV+TB hastasıdır). Tedavi edilmezse tüberküloz hastalarında ölüm oranı yüksektir. Uygun/yeterli tedavi almayan HIV- negatif TB hastalarının ortalama %45’inin, HIV(+) TB hastalarının hemen hemen tamamının hayatını kaybedeceği bildirilmiştir. DSÖ tahminlerine göre, dünya genelinde 2000-2018 yılları arasında TB tanı ve tedavisi ile 58 milyon hayat kurtarılmıştır. 2018 yılında yaklaşık 484.000 yeni vaka Rifampisin dirençlidir; bunların %78’i çok ilaca dirençli tüberküloz (ÇİD-TB) hastasıdır. Dirençli olguların yaklaşık yarısı Hindistan (%27), Çin (%14) ve Rusya Federasyonundadır (%9). ÇİD-TB olgularında Dünya genelinde tedavi başarısı oranları düşüktür (%56). Dünya Sağlık Örgütü tarafından tüm ülkeler için tahmini tüberküloz insidans (estimated incidence) ve mortalite hızları hesaplanmaktadır. Türkiye’nin 2018 yılı tahmini TB insidans hızı yüz binde 16, TB mortalite hızı yüz binde 0,51’dir (Tablo 1).
Evrakın elektronik imzalı suretine http://e-belge.saglik.gov.tr adresinden 0a9184ef-957c-47b3-ba4c-44d953ae1f74 kodu ile erişebilirsiniz. Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanuna göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıstır.
Tablo 1. DSÖ Bölgelerine Göre Tahmini TB İnsidans ve Mortalite Hızları, 2018
(DSÖ Küresel Tüberküloz 2019 Raporu)
BÖLGE İnsidans (100.000'de)
Mortalite (100.000'de) Afrika Bölgesi 231 57 Güney Doğu Asya Bölgesi 220 33 Doğu Akdeniz Bölgesi 115 11 Batı Pasifik Bölgesi 96 5 Avrupa Bölgesi 28 3 * TÜRKİYE 16 0,51 Amerika Bölgesi 29 2,3 DÜNYA GENELİ 132 20 *Türkiye 53 ülkeden oluşan DSÖ Avrupa Bölgesinde yer almaktadır.
TÜRKİYE’DE TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ DURUMU
Türkiye’de tüberküloz görülme sıklığı (insidans) her yıl yaklaşık %3-4 oranında azalmaktadır.
Tablo 2. Yıllara Göre Toplam TB Olgu Sayısı ve İnsidans Hızları, 2005-2018 Yıllar Nüfus* Toplam olgu sayısı İnsidans** (100.000'de) 2005 68.860.540 20.535 29,4 2006 69.729.970 20.526 28,8 2007 70.586.256 19.694 27,3 2008 71.517.100 18.452 25,3 2009 72.561.312 17.402 23,6 2010 73.722.988 16.551 22,0 2011 74.724.269 15.679 20,6 2012 75.627.384 14.691 19,0 2013 76.667.864 13.409 17,2 2014 77.695.904 13.378 16,9 2015 78.741.053 12.772 15,9 2016 79.814.871 12.417 15,3 2017 80.810.525 12.046 14,6 2018 82.003.882 11.786 14,1
*2005 ve 2006 yıllarında TÜİK’in nüfus projeksiyonları, 2007 yılından itibaren adrese dayalı nüfuslar kullanılmıştır.
**İnsidans: Yeni+Nüks Olgu Sayısı / Nüfus x 100.000
Evrakın elektronik imzalı suretine http://e-belge.saglik.gov.tr adresinden 0a9184ef-957c-47b3-ba4c-44d953ae1f74 kodu ile erişebilirsiniz. Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanuna göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıstır.
Şekil 1. Türkiye’de Yıllara Göre Tüberküloz İnsidansı, 2005-2018
Ülkemizde 2018 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam TB vaka sayısı 11.786’dır. 2018 yılı TB hastaların %92,9’u (10.948 kişi) yeni TB olgusu, %7,1’i (838 kişi) önceden tedavi görmüş olgulardır. Toplam 11.786 hastanın 6.778’i (%57,5) erkek, 5.008 (%42,5) kadındır. Hastaların 7.738’inde (%65,7) akciğer tüberkülozu varken, 4.048’inde (%34,3) akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin vb.) tutulmuştur. 2018 yılı hastalarının %10,8’i (1.278 hasta) yabancı ülke doğumlu hastadır. Yabancı ülke doğumlu TB hastalarında 595 kişi ile (%46,6) Suriye doğumlular birinci sırada gelmektedir. Suriye’den sonra; Afganistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Irak, Pakistan doğumlular sıktır.
YILLARA GÖRE TB İNSİDANSI, 2005-2018
35 30 25 20 15 10 5 0
29,4 28,8 27,3
25,3 23,6
22,0 20,6
19,0
17,2 16,9 15,9 15,3 14,6 14,1
2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 Yıl
Evrakın elektronik imzalı suretine http://e-belge.saglik.gov.tr adresinden 0a9184ef-957c-47b3-ba4c-44d953ae1f74 kodu ile erişebilirsiniz. Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanuna göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıstır.
BANDIRMA VEREM SAVAŞ DİSPANSERİ BÖLGESİNDE VEREM DURUMU
01.01.2019-19.12.2019 tarihleri arasında toplam 64 tüberküloz hastası dispanserimiz kaydına alınmış olup 19.12.2019 tarihi itibariyle bunlardan 35 tanesinin tedavisi halen devam etmektedir. Tüberküloz hastalarının bölgelere göre dağılımı ve konu ile ilgili istatistiki veriler aşağıdadır.
01.01.2019-19.12.2019 TEDAVİYE ALINAN TBC HASTALARININ DGT DURUMLARI
İ l ç e l e r Toplam Tbc Hst Sağ.Personeli DGT’si Ev DGT’si DGT Uygulanamayan
Bandırma 35 35 0 0 Erdek 7 7 0 0 Manyas 2 2 0 0 Marmara İlçesi 0 1 0 0 Gönen 20 20 0 0 __________________________________________________________________________________ TOPLAM 64 64 0 0
19.12.2019 İTİBARİYLE HASTALIĞIN YERİ VE İLÇELERE GÖRE DAĞILIM İLÇELER Akciğer Tbc Akciğer Dışı Tbc Akciğer + Akciğer Dışı Tbc ÇİD Tbc TOPLAM Bandırma 21 13 1 0 35 Gönen 10 9 1 0 20 Erdek 6 1 0 0 7 Manyas 2 0 0 0 2 Marmara 0 0 0 0 0 TOPLAM 39 23 2 0 64
19.12.2019 İTİBARİYLE TEDAVİSİ DEVAM EDEN TBC HASTALARININ DGT DURUMLARI
İ l ç e l e r Toplam Tbc Hst Sağ.Personeli DGT’si Ev DGT’si DGT Uygulanamayan Bandırma 14 14 0 0 Erdek 5 5 0 0 Manyas 1 1 0 0 Marmara İlçesi 0 0 0 0 Gönen 15 15 0 0 ________________________________________________________________________________ TOPLAM 35 35 0 0
19.12.2019 İTİBARİYLE 2019 YILI TBC HASTALARININ DAĞILIMI Akciğer Tbc----------------------------------------39 Akciğer Dışı Tbc----------------------------23 Hem Akciğer + Hem de Akciğer Dışı Tbc------2 ÇİD (Çok İlaca Dirençli Akciğer Tbc)-----0
BANDIRMA VSD 01.01.2019-19.12.2019 TARİHLERİ ARASINA AİT İSTATİSTİKİ VERİLER
Yapılan Muayene Sayısı 3084 Sevk Edilen Hasta Sayısı 6 Çekilen Film Sayısı 200 Verilen Sağlık Raporu Sayısı 914 Direkt Yöntemle İncelenen Balgam Sayısı 17 Kültür İçin Bölge Laboratuvarına Gönderilen Balgam Numunesi Sayısı 22 Yapılan PPD Sayısı 550 Tüberküloz Tedavisine Alınan Hasta Sayısı 64 Koruma Tedavisine Alınan Hasta Sayısı-80