Cumhuriyet Alanı’ndaki ilk törene, İlçe Kaymakamı Günhan Yazar, 6. Ana Jet Üssü ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Oğuz Okuyucu, Belediye Başkanı Tolga Tosun, Milletvekili Ahmet Akın, Cumhuriyet Başsavcısı Cüneyt Demirdaş, Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Süleyman Özdemir, daire amirleri, siyasi parti ve STK temsilcileri, gaziler ile vatandaşlar katıldı.
Atatürk Anıtı’na çelenklerin bırakılmasının ardından saygı duruşunda bulunulup kutlamalara konuk olarak katılan Balıkesir Bakım Mühimmat Okulu ve Eğitim Merkezi Bölge Bandosu tarafından İstiklal Marşımız seslendirildi.
Törende konuşan Belediye Başkanı Tolga Tosun, Bandırma’nın Kurtuluş Savaşı’nda çok önemli bir yeri olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Ayyıldızlı Bayrağımızın Bandırma semalarıyla bir daha inmemek üzere yeniden buluştuğu bu onurlu ve gururlu günün sabahında yine hep beraberiz. Bizler bugünün heyecanını ve coşkusunu tam 98 yıldır yaşıyoruz ve her yıl bu duygularımız bir önce ki yıla göre artarak sürüp gidiyor…
Biliyorsunuz ki tüm Dünya’da etkisini gösteren bir pandemi sürecinden geçiyoruz. Karşı karşıya kaldığımız bu virüs illeti bizleri birbirimizden ayrı bıraksa da, kutlu günlerimizi eskisi gibi bir arada yaşamamıza engel olsa da, bu özel ve anlamlı günde de yüreğimiz bir, coşkumuz bir, heyecanımız bir…
17 Eylül, kanımızın son damlası akmadan vatanın bir karış toprağından bile vazgeçmeyeceğimizin kanıtıdır. 17 Eylül Bandırma’yı, işgalin kasvetine boğan kara bulutların, toprağımıza, aşımıza göz koyan emperyalistler ve onların uşaklarının derslerini alarak buralardan çekilip gittikleri gündür. 17 Eylül Bandırma’mızın bayramıdır.
İşte bu yüzdendir ki her 17 Eylül’de göğsümüz kabarıyor, yüreklerimiz çarpıyor, gözlerimiz yaşarıyor.
Sevgili Hemşehrilerim;
"Vatan topraklarının dört bir yanında yaşanan işgaller, yıllarca süren savaşlardan yorgun düşmüş bir millet, yoksulluk ve çaresizlik kıskacında umutların kırıldığı karanlık günler… İşte bu karanlık günler 2 Temmuz 1920’de Bandırma’yı da acı ve zorlu günlerle baş başa bıraktı.
Evet Bandırma işgal yıllarının acılarını ve sancılarını en derinden yaşayan yerlerden biridir.
Türk Milletinin bağımsızlığına, özgürlüğüne ve toprak bütünlüğüne yapılan bu işgalden kurtulmak gerekiyordu.
Emperyalist güçler vatan toprağını bölüşme planı yaparken Türk ulusunun özgürlüğü, bağımsızlığı ve vatan toprağı için ölümü göze alacaklarını bilemediler. Zorlukların ve hatta imkansızlıkların bizim için hiçbir anlamı olamayacağını düşünemediler. Vatan toprağı ve tam bağımsızlığı için ayağa kalkan Türk Milleti, bir çift mavi gözün ışığında büyük bir kurtuluş mücadelesine başladı.
Sırasıyla İnönü’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da destanlar yazdık. Başkomutan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk “Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz… İleri…!” emriyle başlayan Büyük Taarruzla zafere ulaştık. 17 Eylül sabahı Kurtuluş Güneşi Bandırma’da doğdu.
Gelin Bandırma’nın işgalden kurtulup, özgürlüğe kavuştuğu günde yaşananları kısaca hatırlayalım.
Bandırma’nın kurtuluşunda çarpışmalarda bizzat bulunan Mehmet Ali Oğuz, o gün yaşananları şöyle anlatıyor:
“17 Eylül 1922 tarihinde şafak vakti Bandırma’ya vardık. Bandırma baştan aşağı yanmıştı. Halen de yanıyordu. İki arkadaş iskeleye doğru indik Yunan askerleri bağrışıp kaçışıyorlardı. Koşa koşa Ay yıldız tepe’ye geldik. Alay harbe başlamıştı. Biz de katıldık. Ay yıldız tepe’de bir tümsek vardı. Yunanlılar tepede biz aşağıda idik. Çarpışma iki saat kadar devam etti. Alay Komutanı Hasan Vecihibey adında bir kurmay Kaymakam’dı. Alay komutanı benim yanımda bir kayayı siper almıştı. Biz ayakta idik. Çarpışmalar sırasında Alay komutanı başına bir kurşun yedi ve orada şehit oldu. Bandırma körfezinden Kelheş, Erdek Körfezi’nden Avarof zırhlısı bize ateş ediyordu. Yunanlıları kovaladık. Gemilerle kaçtılar. Bandırma kurtulmuştu.”
Evet Bandırma kurtulmuştu. Yurdumuzun her karış toprağı gibi şehit kanlarıyla sulanarak kurtulmuştu. Bandırma’nın kurtuluşu aynı zamanda, işgal kuvvetlerine karşı son kurşunların atıldığı gün olması bakımından da ayrı bir önem taşımaktadır. Hasan Tahsin’in ilk kurşunuyla başlayan ulusumuzun özgürlük kavgası, 17 Eylül 1922’de Ay yıldız tepe’de yapılan savaşta düşmana sıkılan son kurşunla zafere ulaşmıştır."
Kıymetli Bandırmalılar;
Sessiz bir akşamda kurtuluşumuzun simgesi olan Ay yıldız tepe’ye çıkın ve gözlerinizi ufka dikin, düşünün. Anadolu’nun dört bir yanından gelen, çıplak ayaklarıyla, aç, susuz bir şekilde çakır dikenler üzerinden yürüyerek kurtuluş savaşımızın son kurşununu atmak üzere Ay yıldız tepe sırtlarına tırmanan kahraman askerlerimizi düşünün.
O kahramanları ve nicelerini unutmamak zorundayız.
Yüreklerimizin kıpır kıpır olduğu, her sene heyecan ve coşkuyla kutladığımız kurtuluş günümüzde, başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, Yarbay Vecihi beyi, Binbaşı Süleyman beyi ve geçmişten bugüne kadar vatan toprağı için canını veren tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve sevgiyle anıyorum.
Kuruluşun ve Kurtuluşun kenti güzel Bandırma’mızın düşman işgalinden kurtuluşunun 98. Yıl dönümü hepimize kutlu olsun…!”
Program, Bandırma’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 98. Yıldönümü nedeniyle Barış Manço Kültür Merkezi Melih Çınar Sergi Salonu’nda “Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinden Milli Mücadelede Bandırma” konulu belge ve fotoğraf sergisi açılışı ile devam etti. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kent Arşivi Müdürlüğü tarafından hazırlanan sergi 17-28 Eylül 2020 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek."
Son Kurşun Anıtı'ndaki ikinci törende ise anıta çelengin bırakılmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Kur'an-ı Kerim tilaveti ve dua edildi. Ahmet PESEN
