ÇevreDanışmanı ve Edincik beldesinin belediye meclis üyesi Hüseyin Ata, ülkemiz topraklarının, yabancılara satılmasının, toprak altındaki cevherlerimiz açısından son derece sakıncalı olduğuna işaret etti.
Toprak satışının gerçekleşmesiyle birlikte yerin mülkiyetinin, yabancılara geçtiğine dikkati çeken Ata, şu değerlendirmede bulundu:
Buna paralel şekilde, ülkemizin önemli maden alanları da, yabancıların eline geçiyor. Yabancılar, ülkemizdeki maden rezervlerinin bulunduğu bölgeleri uydudan belirleyerek, satın alıyorlar. Böylece o yerin işletme hakkını da elde ediyorlar. Ancak, yabancılar, bu topraklarda altın, gümüş başta olmak üzere maden arayışlarını tamamen ticari amaçlı şekilde sürdürüyorlar. Normalde, toprağın alınıp, kırılarak ve elenerek cevherin çıkarılması gerekirken, mâliyeti yüksek olduğu için bu yola başvurmayarak, toprağı başta siyanür olmak üzere asitle çürüterek, cevhere ulaşma yolunu tercih ediyorlar. Bunun en tipik örneği, zamanında Fransızların işlettiği Balya ve İvrindi yöresindeki maden alanlarının durumudur. Bu topraklarda, hâlen yağmurlardan sonra bölgedeki su kaynaklarına, hatta Manyas Gölü'ne dek toprak içinden ağır metaller süzülerek akıyor.
Devletin, bu satışlardan sonra bu toprakları çok iyi denetlemesinin zor olduğunu vurgulayan Ata, Kaldı ki, herhangi bir suç belirlense bile toprak sahibi, kesilen cezanın bedelini ödeyen yabancılar, aynı tutumlarını sürdürüyorlar diye konuştu.
Ata, bu nedenlerle yabancılara toprak satışını son derece sakıncalı gördüğünü sözlerine ekledi.
Sn. Hüseyin Atanın tespiti son derece doğru bir tespittir.Yetkili kurumların bu tespitleri çok ciddiye almalı ve gereğini yapmalıdır. Teşekkrler Sn. Hüseyin Ata