18 EYLÜL EDİNCİK`in KURTULUŞ BAYRAMI paylaşan: zeki-karadeniz
Belde kimliği kaldırılarak Bandırma’nın mahallesine dönüştürülen Edincik 91. Yıllık Kurtuluş coşkusunu yaşayıp yaşamayacağı, geleneğin hazırlanan görkemli törenle cevabını buldu.
Edincik ’teki tören anıta çelenklerin sunumu ile başladı. Kaymakam Ali Mantı, Garnizon Komutan vekili Hv. P. Albay Bülent Çokgenç ve Belediye Başkanı Dursun Mirza’nın anıta çelenkleri sunmanın ardından saygı duruşu ve istiklal marşı okundu.
Ardından Milis Kuvvetleri kimliğine bürünen, Edincik Avcılar kulübü avcıları temsili esir kızı kurtardı ve aynı anda Ulu Camii imamı Ramazan Eraydın, Sela vererek bu etkinliğe katkıda bulundu.
Daha sonra Belediye Başkanı Dursun Mirza, Edincik ’in bölge işgalinden kurtuluşunu o günleri yaşayıp, anılarını anlatan efsane Milis güçleri Pıtırcık Hüseyin, Bacak Hasan’ın anılarını anlatarak esaret zincirlerinin nasıl kırılarak özgürlüğe kavuşulduğunu anlattı.
Mirza;``Edincik’in her yıl unutulmaz bir coşkuyla kutladığı Kurtuluş Bayramı’na, bu yıl tüm Bandırma olarak yürekten katılıyor ve 92. Yıl Kurtuluş Bayramını farklı bir heyecanla kutluyoruz. Çünkü artık Edincik bizim bir mahallemiz. Edincik’in dertleri bizim de derdimiz. Edincik’in sevinci bizim de sevincimiz. İşte bugün bu sevinçlerin en anlamlısını coşkuyla yaşıyoruz.
Kurtuluş Bayramımız kutlu olsun,
Saygıdeğer hemşerilerim,
Edincik, tarihin derinliklerinden izler taşıyan özel bir kent. Bu tarihi kentimiz, geçmişte önemli pek çok sevinçler ve üzüntüler yaşadı. Ama işgal acısı çok başkaydı. Kurtuluş Savaşı yıllarında, Anadolu’nun pek çok yeri gibi Edincik de bu kara günleri yaşamak zorunda kaldı.
Vatan topraklarındaki yabancı bayraklar, Edincikliler için de anlatılmaz büyük bir acıydı. İşgal yıllarında halkımızın uğradığı işkence ve zulümler de, bu acıyı katlıyordu.
Ama, Anadolu insanı bu durumu kabullenemezdi. Çünkü özgürlüğüne aşık bir ulustu Türk ulusu. İçinde bulunduğu durum ne kadar kötü olsa da, özgürlüğünü geri kazanmak, vatan topraklarını işgalden kurtarmak için yıkılmaz bir kararlılığı vardı.
Bu kararlılığı bir halk kalkışmasına dönüştürecek nice kahramanlar çıkardı bu ulus. Hasan Tahsinler, Sütçü İmamlar, Kara Fatmalar ve daha niceleri. Edincik’ten de çıktı böyle yiğitler. Edincik’li Bacak Hasan ve Pıtır Hüseyin, Gönen ve tüm bölgemizde işgale karşı çok önemli hizmetler yaptılar.
Pıtır Hüseyin anılarında Edincik’in işgal yıllarını şöyle anlatıyor:
“Edincik nahiyesinde Yunanlılar kuvvetli bir garnizon kurdular. Erdek önünde demirli bulunan Averof zırhlısı top atışı ile onları himaye ediyordu. Bunlara bizim de cevap vermemiz lâzım geldi ve bu iş için arkadaşlarımız tarafından o havaliyi çok iyi bilen Bacak Hasan ile ben (Pıtır Hüseyin) seçildik, harekete geçtik.
Edincik`e gizli olarak sokulduk. Aradan bir hafta geçmişti ki, hareketlerimize başladık. Türklere işkencelerin her çeşidini yapmakla tanınmış olan üç Rum`u yakaladık ve kendilerini Felek değirmeninde öldürdük. İntikam hareketlerimize şiddetli halde devam ediyorduk. Hadiseler birbirlerini takip ettiği için bütün Yunan garnizonları korku ve heyecan içinde kaldı. Beni diri olarak tutup Yunan kumandanına teslim edene 500 lira vereceklerini ilan ediyorlardı.”
Sevgili Edincikliler,
Bacak Hasan ve Pıtır Hüseyin’in öncülüğündeki Kuvvayı Milliyeciler, işgal yıllarında düşmana aman vermediler. Belki çok fazla silahları, topları yoktu. Belki çoğu zaman yiyecek bir şey bile bulamıyorlardı. Ama onların vatan ve bayrak aşkı, özgürlük tutkusu tüm yoklukları yok saymaya yetiyordu. Bu uğurda hiçbir şeyin önemi yoktu. Yapılması gereken tek şey, yurdumun üstünde tüten en son ocak sönene kadar kurtuluş için savaşmaktı.
Mustafa Kemal’in önderliğinde işte bunun savaşını verdi nice kahramanlar. Kemal Paşa’nın ardına düştü bütün bir ulus. O’na inandı, O’na güvendi.
Erzurum’da, Sivas’ta bağımsızlığa kenetlendi yürekler. Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi Cumhuriyetin müjdecisi gibiydi. Mustafa Kemal komutasında oluşturulan ordumuz düşmanların karşısında zaferden zafere koşuyordu. İnönü, Dumlupınar, Sakarya zaferleri kurtuluş inancımızı daha da güçlendirmişti.
30 Ağustos’ta başlayan büyük taarruz ile vatan toprakları birer birer işgalden kurtarılıyordu. Edincik de bu mutluluğu en son yaşayan yerlerimizden biriydi.
Pıtır Hüseyin anılarında Edincik’in kurtuluşu ile ilgili şunları anlatıyor.
“Edincik’e yöneldik ve düşman kuvvetlerine hücuma başladık. Oradaki Yunanlılar da 3.000 kişi kadar vardı. Onların topları ve her cins silahları olduğu gibi, denizde de donanmaları bulunuyordu. Biz şiddetle hücum ediyorduk. Kuvvetimiz de 1.000 kişi kadar olmuştu. Orada 16 arkadaşımızı şehit vermiştik, düşmanın zayiâtı ise çok fazla idi.
Sâlim Bey kumandasındaki süvari fırkası da Edinciğin Çarık köyünde iltihak etti ve harbe onlar da katıldı. Arkadan Kocaeli Grup Kumandanı Halit Paşa da yetişti. Edincik, Bandırma ve Kapıdağı`nda bulunan düşman kuvvetlerine hep beraber hücum ediyorduk. Sağ kalan düşmanı denize döküyorduk. Her iş bitmiş, Yunanlılar da akıbetlerini bulmuşlardı. Karalarımız, denizlerimiz Yunan lâşeleriyle doluyordu. Hülya peşinde koşmanın ne demek olduğunu onlar da görmüşler, bütün dünya da anlamıştı.”
Evet bundan tam 92 yıl önce yine böyle bir 18 Eylül günü Edincik’imiz en büyük bayramı kutluyordu. Esaret günleri sona ermiş, Edincik kurtulmuştu.
Bu uğurda canını seve seve veren aziz şehitlerimizi sonsuz minnet, saygı ve rahmetle anıyorum. Onları hiçbir zaman unutmayacağız.
Vatanımızın kurtarılması ve Cumhuriyete kavuşmamızı borçlu olduğumuz, başta Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, onun silah arkadaşları, kahraman ordumuz ve aziz şehitlerimize en içten saygılarımı sunuyor, Kurtuluş Bayramınızı kutluyorum.`` dedi.
Başkan Mirza’nın konuşması ardından Öğrenciler çeşitli yarışmalar yaptı. Bandırma Belediyesi Halk Oyunları ekibi gösterisi, Belediye Bandosu’nun konseri ardından Ulu Camii bahçesindeki şehitliğe gidilerek burada saygı duruşu ve istiklal okunması ardından protokol tarafından mozoleye çelenkler bırakıldı.
Temsili milis güçlerinin saygı atışını, Ulu Camii imamı Ramazan Eraydın’ın okuduğu kuran takip etti.
Edincik’teki programın son halkasında ise Bandırma Müftüsü Süleyman Küçük dua yaptırarak töreni noktaladı.
