Tarih: 22.12.2012 17:12

KUBİLAY'I ANARKEN

Facebook Twitter Linked-in





ADD yaptığı basın açıklaması ile Kubilat`ı andı. ADD`den yapılan yazılı açıklamada şöyle dendi;

23 Aralık 1930 Türk siyasi tarihinin en acı, en kara günlerinden biridir.


Bazen Nesimi'nin sözlerine uyup gökyüzüne çıkıyor ve alemi seyre dalıyorum. Uzam ve zaman içinde neler görmüyorum ki …

Seksen iki yıl önce 23 Aralık'ta sabah namazında Itri'nin muhteşem mistik eseri Tekbir, ilkel canilerin elinde nasıl vahşete çağrıya dönüşüyor. Silahsız bir yedek subay nasıl katledilip başı bağ bıçağı ile kesiliyor ve yeşil sancağa takılıyor. Salyaları akan kudurmuş köpekler nasıl aydınlığa kurşun sıkıyor.

Gökyüzünden seyrederken insanın kanı donuyor. Yaratıkların en şereflisi olan insan” bu mu diye?

Gözüm daha sonra Enel – Hak” dediği için derisi yüzülen Hallac-ı Mansur'a takılıyor. Öte yandan Pir Sultan Abdal, Kuyucu Murad'ın katliamı, Maraş'ta gözleri tornavida ile oyulan seksenlik nene, Sivas'ta Madımak' tan tüten yanık insan kokuları… Uzaktan birisi el sallıyor, önce tanımıyorum, sonra bakıyorum ki engizisyonun ölüme mahkum ettiği Bruno. Çok uzaktan mahşeri andıran bir kalabalık. San Bartolomeo'da katledilen onbinler. Daha yakınımda ise domuzbağı ile bağlanıp diri diri toprağa gömülenler.

Aman Allah'ım bu mu Eşref-i mahlukat” ?

Dehşet içinde kıvranırken çok çok uzaklarda bir çiftlikte oturup ağlama hezeyanları içindeki birisi müridlerine Aman ha adil olmayın, tutuklananlar serbest kalırsa intikamları kötü olur” dedirtiyor. Acaba neden?

Etrafımız  kan gölü. Farklı mezhepleri yok etmek için emperyalizme hizmet veriliyor.

Bana öğretilen din bu değildi. Bana öğretilen dinde sevgi vardı, iyilik – güzellik vardı, yardımlaşma, hoşgörü vardı.

Bir milyon insanın katli yoktu. Yüzbinlerce kadını kirletmek yoktu. Böyle yapanlara duacı olmak yoktu.

İçim daralıyor. Ey Nesimi senin sözüne uyup niye gökyüzüne çıktım derken, birde bakıyorum Ankara'nın bir tepesinden ışık saçılıyor. Ve bir ses yükseliyor Beni görmek demek behemahal yüzümü görmek değil, benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” diyor.

Zaten senin fikirlerin ve düşüncelerin, yaptıkların, yarattıkların sayesinde ayakta değil miyiz?

Tekrar içime bir umut doluyor, gökyüzünden sessizce süzülüp kalabalığın içine karışıyor, günlük meşgalelerin içinde kaybolup gidiyorum.


Melih ÇINAR

ADD Bandırma Şube Başkanı


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —