İstanbul´da yaşanan çocuk tacizi ülke çapında büyük tepki ile karşılık bulurken, Bandırma ADD şubesi Gençlik kolları´da konuya duyarsız kalmayarak yayımladığı yazılı açıklama ile Çocuk tacizini kınadı.
Şimdi sokağa çıkıp sorsak herkes çocukları çok sevdiğini, onlara çok değer verdiğini, onların bizim için ne kadar önemli olduklarını söyler.
Evet! Çocuklar bizim için çok önemli. Onların masum dünyaları ve hayal güçleri bu kirli dünyada bir umut ışığı Peki, biz çocuklar için ne yapıyoruz?
Elbette bir şey yaptığımız yok demiyorum. Fakat yeterli değil diyorum. Çünkü biz yeteri kadarını yapsaydık eğer çocuklar ölmezdi!
23 Nisan günü İstanbul Küçükçekmece´de 5 yaşındaki bir kız çocuğunun istismara uğrayarak kapılarının önünde kanlar içinde bulunduğunu ve sorumlusunun bilinmediğini öğrendik. Bu vahşet değil de nedir? Bu nasıl olabilir diye donup kaldık. Her çocuk istismarı haberinde olduğu gibi
Özellikle de böyle bir günde. Çünkü bu normal bir şey değil, normalleşemez de. Bu tür olaylar bizde her zaman aynı etkiyi bırakıyor. Hatta bunlar çoğaldıkça bıraktığı etki de çoğalıyor.
BUNU NASIL YAPABİLİRLER?
Aklınız alabiliyor mu? Bizim almıyor çünkü. Peki, bunun için ne yapılmalı? Bu pedofili hastaları tespit edilip bir an önce tedavi altına alınması gerekli. Yoksa biz daha çok duyarız bu tarz haberleri. Üstelik bunların üstü örtülmemeli. Göz yumulmamalı! Temelden başlanmalı çözüm üretmeye. Rıza indirimi diye bir şey olmamalı. 5 yaşındaki bir çocuğun rızası söz konusu bile olamaz çünkü.
Ceza mı ceza! Tedavi mi Tedavi! Ne gerekiyorsa o! Ve bir an önce!
Bu çocukların canı yanmamalı. Ailelerinin canı yanmamalı. Avukat, polis, milletvekili, iş adamı, esnaf, ev hanımı, öğretmen, savcı Kimse buna sessiz kalmamalı.
Küçücük bedenlere kimse kötülük edememeli. Herkes kendine şunları sormalı: Türkiye neden çocuk istismarında dünyada üçüncü sırada ve son 10 yılda çocuk istismarı Türkiye´de neden üç kat arttı? Davaların neredeyse yarısı neden cezasızlıkla sonuçlandı?
" Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır." M. Kemal ATATÜRK