CHP Balıkesir Milletvekili ve Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Namık Havutça, dershaneleri kapatan kanun olarak bilinen 6528 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle görevleri sona erecek olan okul müdürleri ve yardımcılarına AKP hükümetine yakınlığı ile bilinen Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir Sen)’e üye olmaları yönünde baskı yapıldığı iddialarını Meclis gündemine taşıdı.
Havutça, 14 Martta kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bugüne kadar hiç bir sendikaya üye olmamış veya başka sendikalara üye olan okul ve kurum müdürü, müdür başyardımcısı ve yardımcısı olarak görev yapanlara Eğitim-Bir Sen’e üye olmaları için baskı yapıldığı, üye olmaları durumunda görevde kalabilecekleri ya da adı geçen sendikaya üye olanların bu görevlere atanabilecekleri iddiası kamuoyuna yansıdığını belirtti. “Eğitim Bir Sen üyesi olmayan kaç okul ve kurum müdürü, müdür başyardımcısı ve yardımcısına böyle bir baskı yapılmıştır?” diye soran Havutça, Eğitim Bir Sen’in 15 Mayıs 2013 tarihi itibariyle 251 bin 110 olan üye sayısı bu güne kadar aylar itibariyle nasıl bir seyir gösterdiğinin yanıtlanmasını istedi. Havutça, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “6528 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 14 Mart 2014 tarihinden bu yana Eğitim Bir Sen’in üye sayısı nasıl bir seyir izlemiştir? Eğitim Bir Sen’in dışında eğitim, öğretim ve bilim kolunda örgütlenen sendikaların 6528 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih sonrasında üye sayılarında nasıl bir değişim gözlenmiştir?” sorularını yanıtlamasını istedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nda Güvencesiz Çalıştırılanlar Meclis Gündeminde
CHP Balıkesir Milletvekili ve Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Namık Havutça, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul öncesi eğitim kurumları ile öğretmen evlerinde güvencesiz, kuralsız, esnek yöntemlerle çalıştırılan personelleri Meclis gündemine taşıdı.
Havutça, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergesinde, anaokullarında, memur, tabip, psikolog, aşçı, kaloriferci, şoför, teknisyen, hizmetli ve bekçi bulunması gerektiğini, ancak öğretmenin bile zor bulunurken bu personelin nasıl istihdam edildiğini, çalışma barışını bozan, çalışma hak ve adaletini hiçe sayan, eğitimde taşeronlaştırma ve ticarileştirme mantığı ile çözme yoluna gidildiğini vurguladı. Havutça, anaokullarında, ana sınıflarında, uygulama sınıflarında “aidat toplanarak yardımcı personel, sınıf personeli vb. adlarda çalıştırılan toplam kaç personel bulunmaktadır? Bu personel hangi mevzuata göre çalıştırılmaktadır?” diye sordu. Havutça önergesiyle Milli Eğitim Bakanına, vekil öğretmenlik, usta öğreticilik, sözleşmeli personel ile öğretmen evlerinde sözleşmeli olarak çalıştırılanlarla ilgili sorular yöneltti.