Altıntaş: Siyasetin ihtiyaç duyduğu finansman, açık ve legal olmalıdır.”

Altıntaş:  Siyasetin ihtiyaç duyduğu finansman, açık ve legal olmalıdır.”

Demokrat Parti (DP) Teşkilat Başkanı Haydar Altıntaş, Siyasal Partilerin sadece gelirlerinin değil giderlerinin de denetlenmesini istedi..





Demokrat Parti
(DP) Teşkilat Başkanı Haydar Altıntaş, Siyasal Partilerin sadece gelirlerinin değil giderlerinin de denetlenmesini istedi..


Altıntaş: Siyasetin ihtiyaç duyduğu finansman, açık ve legal olmalıdır.”

İnsanımız pula, kula ve ekmeğe muhtaç hale getirilmiştir.”

Bugün siyasal partilerin her hafta yaptığı gurup toplantılarında ortaya konan dil ile insanların kaynaşıp anlaşması mümkün değildir. Fikir ortaya koyan siyasal partiler ve siyasetçiler bağırmazlar. Kıymetli malı olan bağırmaz. Sarraf, antikacı bağırmaz. Zerzevatçı bağırır…”

Başarılı bir parlamento için iyi hazırlanmış anayasa gibi, iyi organize edilmiş siyasal partilere de ihtiyaç vardır.”

İnsanımız pula, kula ve ekmeğe muhtaç hale getirilmiştir. Sosyal yardımlarla desteklenerek insanların cebine hitap ediliyor. Üretmeden yaşamasını sağlamak için çaba sarf ediliyor. Bu yetmez ..İnsanların üretip kazanarak geçinebilmesi için cebine değil beynine ulaşılmalı.”

Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Haydar Altıntaş, yaptığı yazılı açıklamada, Siyasal Partilerin sadece gelirlerinin değil giderlerinin de denetlenmesini istedi ve Dinin de devletin de siyasetin de temeli ahlaktır. Vatandaşın siyasetten erdemlilik talebi vardır. Siyasetçi erdemli olmalı. Siyasal partilerin gelirlerinin denetimi yetmez. Siyasal partilerin giderleri de denetlenmeli. Siyasetin ihtiyaç duyduğu finansman, açık ve legal olmalıdır.” diye konuştu.

Fikir ortaya koyan siyasetçiler bağırmazlar.”

DP Teşkilat Başkanı Haydar Altıntaş yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi:

Bugün dünya insanlarına Haklı mısınız?” diye sorulmuyor, Güçlü müsünüz?” diye soruluyor. Eğer haklının, güçlü olması sağlanamaz ise huzur olmaz. Siyasetçi, ağzından çıkan sözü vicdanının sesi olarak kabul ederek parti içi ve dışında diline dikkat etmeli. Bugün siyasal partilerin her hafta yaptığı gurup toplantılarında ortaya konan dil ile insanların kaynaşıp anlaşması mümkün değildir. Fikir ortaya koyan siyasal partiler ve siyasetçiler bağırmazlar. Kıymetli malı olan bağırmaz. Sarraf, antikacı bağırmaz. Zerzevatçı  bağırır.

İnsanımız pula, kula ve ekmeğe muhtaç hale getirilmiştir.”

Ülke birliğinin sağlanması için manevi unsurların yanında insanlarımızın karnı tok, sırtı pek olmalıdır. 1970'de nüfusumuz 40 milyon idi. Bir milyon civarında gelir vergisi mükellefi vardı. Şimdi ise nüfusumuz 75 milyon ve 1,2 milyon gelir vergisi mükellefi var. Bu da insanların teşebbüsten, emekleri ile çalışıp, üretimden uzaklaştığını gösteriyor. İnsanlar ya emekli aylığı ya da asgari ücret gibi küçük maaşlarla geçinmeyi tercih eder duruma getirilmiştir. İnsanımız pula, kula ve ekmeğe muhtaç hale getirilmiştir. Sosyal yardımlarla desteklenerek insanların cebine hitap ediliyor. Üretmeden yaşamasını sağlamak için çaba sarf ediliyor. Bu yetmez ..İnsanların üretip kazanarak geçinebilmesi için cebine değil beynine ulaşılmalı.

Ekmeğe muhtaç hale getirilen insanların yönetimi ve siyaseti sorgulaması, yönetime katılması mümkün değildir. Ekmek gayesi ile vesayet altına girmiş insanlardan, işsiz gençlerden demokrasiye katılarak vesayetten kurtulması beklenemez. Vesayetten kurtulması için insanların iş ve aş derdi olmamalı.

Demokrat Parti, icat edilmemiş, keşfedilmiştir”

Başarılı bir parlamento için iyi hazırlanmış anayasa gibi, iyi organize edilmiş siyasal partilere de ihtiyaç vardır. Demokrat Parti, vatan yaptığımız bu coğrafya ve bu milletin bağrından çıkmıştır. Demokrat Parti, icat edilmemiş, keşfedilmiştir. Biz kökü mazi olan atiyiz. Dikkat edilirse, bugün parlamento dışındaki en önemli iki parti; Demokrat Parti ve Saadet Partisi varlığını devam ettirebiliyor. Diğer partiler ise 66 yıldır sürdürülen demokrasi hareketi içinde bizim partimizden ayrılan kollar şeklinde hayatını sürdürmektedirler.

Ülkenin huzur bulması için; din ve vicdan hürriyeti, fikir ve vicdan hürriyeti, teşebbüs hürriyeti tam olarak sağlanmalıdır. Bunları alt yapıya koyan demokrasinin, temeli atılmış olur. İnsanların bu hürriyetleri yaşaması için hukukun vazgeçilmezliğini kabul etmek gerekir.”