Tarih: 08.10.2013 17:44

Atatürk`ün Bandırma`ya gelişi

Facebook Twitter Linked-in

Atatürk’ün Bandırma’ya gelişinin 88. Yıldönümü, Bandırma İskelesi ve Cumhuriyet Meydanında düzenlenen çeşitli etkinliklerle coşkuyla kutlandı.

İlk olarak Bandırma İskelesinde başlayan törende Atatürk’ün Bandırma’ya gelişi temisili olarak gerçekleştirildi. Ardından saat 13.15’de Cumhuriyet Meydanındaki Atatürk Anıtına çelenk konulmasıyla devam eden törende İstiklal Marşı ve saygı duruşu yapıldı.

Etkinliklerde son olarak Belediye Başkanı Sedat Pekel tarafından günün anlam ve önemini belirten bir konuşma gerçekleştirildi.

Pekel konuşmasında şunları söyledi;

 

Sevgisiyle tüm gönüllerimizi kaplayan, hiçbir zaman unutmayacağımız ve unutturmayacağımız çok özel bir konuğu büyük önder ATATÜRK’ü kentlerinde konuk etme gururunu yeniden yaşan sevgili Bandırmalılar, çok değerli hemşehrilerim.

 

Bugün özel bir gün. 8 Ekimleri biz Bandırmalılar için özel yapan duygu, bir ulusun kurtarıcısına olan sonsuz sevgi, minnet ve özlemidir.

 

Atatürk demek onurlu bir yaşam demektir. Atatürk demek tam bağımsız güçlü bir devlet demektir. Atatürk demek esarete ölümüne bir direniştir. Kendi topraklarında tutsak yaşamaktansa “Ya istiklal ya ölüm” parolası ile bu vatan için kendini feda etme kararlığıdır Atatürk.

 

Atatürk çağdaşlıktır, akıldır, bilimdir. İlericilik, bugünü değil çağların ötesini hedefleyen bir ileri görüşlülük demektir Atatürk.

 

İşte biz böylesi çok özel bir öndere sahibiz. ATATÜRK gibi, sadece ulusumuz için değil tüm dünya tarihinde unutulmaz izler bırakmış bir lidere sahip olmanın gururunu ne kadar yaşasak azdır. O büyük önder; kuvvay-ı milliye ruhuyla Kurtuluş Savaşı destanını yazmış, çöken bir imparatorluğun küllerinden pırıl pırıl bir Cumhuriyet ortaya çıkarmıştır. Yine O büyük önder, yeni kurduğu Cumhuriyetin çağdaş dünyadaki onurlu yerini almasını sağlayacak devrimleri bir bir uygulamaya geçirmiştir.

 

Aydın ve ileri görüşlülüğüne hayran olmamak mümkün değil. Cumhuriyetin kuruluşundan 90 yıl sonra, o günün koşullarında gerçekleştirdiği devrimlerin değerini ve anlamını çok daha iyi anlıyoruz.

 

Bugünlerimizi ve yarınlarımızı biz O’na ve devrimlerine borçluyuz. Bugün sokaklarında huzur içinde gezebildiğimiz, çocuklarımız için mutlu bir gelecek hayal edebildiğimiz bu ülke bize O’nun armağanı. Çocuklarımızın gülüşünde, gençlerimizin umudunda, yaşlılarımızın gururunda hep O’nun izleri var.

 

8 Ekim’de kentimize ilk gelişinin yeni bir yıldönümünde, O’nu içimizdeki sonsuz sevgisiyle bir kez daha anıyoruz. Bu anma ve kutlamalar, resmi törenlerin çok ötesinde O’nun içimizdeki varlığını daha da güçlendirme konusunda bir fırsat olarak görülmeli. O’nu sonsuz saygı ve minnetle anarken, düşüncelerini ve yapmak istediklerini anlama çabamıza yepyeni bir anlam katabilmeli.

 

Bu konuda özellikle sevgili gençlerimize önemli görevler düşüyor. “Umudum Gençliktedir” sözüyle sizlere olan güvenini ortaya koyan ATATÜRK’ün  bu güvenine layık olacaksınız. Sevgisini kalbinizde yaşatırken, O’nun ilerici, çağdaş, laik, demokratik yaşam idealini kendinize rehber edineceksiniz. O’nun izinden ve yolundan ayrılmadan, gösterilen hedeflere yürüyeceksiniz.

 

88 yıl önce de Bandırma’da sizler gibi gençlerin coşku ve sevinç çığlıklarıyla karşılandı ATATÜRK. O’nun Bandırma’ya geleceği duyulduğunda tüm kentte inanılmaz bir sevinç ve heyecan başlamıştı. Bandırma Atasını karşılamaya hazırlanıyordu.

 

O yıllarda küçük bir çocuk olan İlhan GEÇER o günle ilgili gözlemlerini şöyle anlatıyor:

 

Yediden yetmişe herkes sokaklara döküldü. Gazi Paşa’yı getirecek gemi uzaktan görününce heyecan ve sabırsızlık son haddini bulmuştu. Az sonra Mustafa Kemal Paşa rıhtıma indi. Kendisini karşılamaya gelenlerin hatırını soruyor, ağır adımlarla şehre yürüyordu. Biz öğrenciler iskele dışında yer almıştık.”

 

8 Ekim 1925 tarihinde Mudanya’dan Ertuğrul yatı ile hareket eden Atatürk, saat 13;00’de Bandırma’ya gelmiştir. Henüz inşa halinde olan eski iskeleden karaya çıkarak, sahilde coşkuyla kendisini bekleyen Bandırmalılarla kucaklaşmıştır.

 

Atatürk bir yandan Bandırma’lılarla sohbet ederken bir yandan da şehri dikkatle inceliyordu. Kurtuluş Savaşı’nda iki yılı aşkın bir süre işgal altında kalan Bandırma’nın,  yangın sonrasından izler taşıyan halini gördükten sonra, Bandırma’lılara şöyle seslenmiştir:

 

“Milletimiz çalışkandır. Bu fazileti taşıyan Bandırma’lıların şehirlerini imar edeceklerinden, halen barut ve is kokan bu beldeyi mamur hale getireceklerinden asla şüphe etmiyorum.”

 

Evet Yüce ATATÜRK ulusuna güvenmekte yine haklıydı. Kurtuluş Savaşını da yine bu güvenle kazanmıştı. Devrimleri ve kurduğu Cumhuriyetle ulusumuzu aydınlık bir gelecek bekliyordu.

 

Bandırma da bu aydınlık gelecekte bugün gururla yer alıyor. ATATÜRK’ün kendine gösterdiği güveni boşa çıkarmayan Bandırma, karanlık günleri aşarak bugünün çağdaş kent kimliğine ulaşmıştır. Bu kimliğe katkı sunan eski-yeni tüm yöneticilerimize şükran ve minnetlerimi sunuyorum.

 

Bizler de, bu güzel kentin gelişimi ve siz saygıdeğer hemşehrilerimizin mutluluğu için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu kentin son beş yılına yeni atılımlarla önemli hizmetler sığdırmanın gururunu yaşıyoruz. Bandırma’yı çok daha ilerilere taşıyacak proje ve yatırımlarla, bu süreci daha da hızlandırmaya kararlıyız. Bu çabalarımızla Bandırma’nın tarihinde unutulmaz izler bırakacağımıza inanıyorum.

 

Bu güzel kent, her şeyin en güzelini hak ediyor. Geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de Bandırma yeni güzelliklerle tanışacaktır.

 

Bu duygu ve düşüncelerle yüce ATATÜRK’ü, biz Bandırmalılar için özel bir anlam taşıyan böyle özel bir günde sevgi, minnet ve şükranla anıyor, O’nun ilkelerine ve Cumhuriyete bağlılığımızı bir kez daha haykırıyor, hepinize en içten saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

 

 





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —