Ayvalık’ın Karaayıt Köyünde il mera komisyonu tarafından pandemi yasaklarının başladığı ilk gün alınan karar ile mera alanlarının Bilfer Madencilik’e devredilmesinin tepkileri dinmek bilmiyor. Karara direnen, köylüler, sivil toplum ve çevre örgütleri, Ayvalık Belediyesi’nin de katılımıyla Karaayıt Köyü’nde “Meralar Köylünündür Şirketlere Devredilemez” sloganıyla basın açıklaması yapıldı.
Ayvalık Belediyesi meclis üyeleri, Karaayıt Muhtarı Bayram Kaçar, Karaayıt halkı, başkan yardımcıları, birim müdürleri, Ayvalık Kent Konseyi, Ayvalık Tabiat Platformu, Gömeç Çevre Platformu, Bursa Su Platformu ve Atatürkçü Düşünce Derneği temsilcilerini de destek verdiği basın açıklaması Karaayıt Köy Meydanı’nda gerçekleştirildi.
"Dünya çevre gününü ağız tadıyla kutlayalım"
Konuşması sık sık sloganlar ile kesilen Ayvalık Belediye Başkan Mesut Ergin, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü artık ağız tadıyla kutlanacağı günleri görmek istediklerini söyledi. Başkan Ergin, “Şenlikler düzenleyerek fidan dikeceğimiz, çiçek ve tohum dağıtacağımız etkinliklerin yaşanacağı bu özel günlerde, ya Ayvalık Adaları Tabiat Parkı sınırları içinde yapılacak olan günübirlik tesisleriyle ilgili ihalenin iptali için yollara dökülüyoruz, ya Karakoç Deresinin sulak alan statüsünde kalması için mücadele ediyoruz, ya kentin üstüne bir kâbus gibi çöken pirina kokusu yayan fabrikanın önünde eylem yapıyoruz ya da bugün burada bulunmamızın nedeni olan mera alanlarının madencilere teslim edilmesini protesto etmek için buluşuyoruz” dedi.
"Ayvalık artık felaketlerle anılmasın"
Konuşmasını, “Tüm bunlar yetmiyormuş gibi: son bir yılda, patlayan pirina havuzları, yıkılan demir madeni duvarları, orman yangınları, hortumlar, fırtınalar, afetler, batan yüzlerce tekne, mağdur olan emekçiler, gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında ve sosyal medyada artık bu haberlerle anılmak istemiyoruz.” diyerek sürdüren Başkan Ergin, “22 adası tabiat parkları doğal güzellikleri pırlanta kumsalları birbirinden güzel koyları, mezeleriyle ünlü mutfağı papalinası, zeytini, zeytinyağı, sabunu, kırmızı mercanlar gibi sualtı zenginlikleri, tarihi kent dokusuyla gündemde kalmak istiyoruz. Ayvalık, demir madenleriyle, kötü pirina kokularıyla anılmasın” dedi.
"Kentimize uzanan eller çekilsin, başka Ayvalık yok."
Karaayıt Meydanı’nda, mera konusunda on gün içinde alınan iki ayrı karara tepkileri dile getirmek için bir araya gelindiğini hatırlatan Başkan Ergin, “Karaayıt’ta hayvancılıkla geçimini sürdüren vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim. Pandemi yasaklarının başladığı ilk gün alınan bu son kararı, belli güç odaklarının dayatmasıyla her türlü izahtan uzak ve tamamen keyfi bir uygulama olduğu inancıyla kınıyor, alınan karardan hızlı bir şekilde geri dönülmesini istiyoruz” diye konuştu.
"Maden şirketine hizmet edildiği apaçık ortada"
Mevcut duruma ve gereksinimlere aykırı olan, bölge insanına değil de maden şirketine hizmet ettiği apaçık ortada olan bu karara karşı hukuksal zeminde mücadelenin sürdürüldüğüne değinen Başkan Ergin şöyle devam etti:
“Yakın zamanda yine bu madenciliğe ait atık/pasa depolama sahasında meydana gelen göçük nedeniyle tonlarca atık hemen yanı başındaki dereye taşmış, derenin taşıdığı bu zehirli atık Madra Barajı’na kadar taşınmıştır. Sulama amaçlı olarak kullanılan bu barajdan da tarımsal ürünlere karışması ve bu ürünleri kullananların sağlığı için risk oluşturması söz konusudur. Madende cevherin işlenmesi için kullanılan kimyevi maddeler ile bunların atıklarının tesisin yanındaki Karaayıt Mahallesi’nde yaşayan köylülerimizi zehirlediği, atıkların kaynak suyuna karıştığı, bu mahallemizde kanser vakalarının büyük bir artış gösterdiği sıklıkla dile getirilen sonuçlar. Bu karara karşı da Belediyemiz tarafından ÇED raporunun iptali istemli olarak İdare Mahkemesi’nde davası açılmış olup bu dava halen sürmektedir. Bu dava ile ÇED raporunun iptali istemi için öne sürdüğümüz belli başlı gerekçelerden biri de atık sahası yapılmak istenen bölgenin Karaayıt Köyü’nün mera alanı içinde kalıyor olması ve bu bölgede hayvancılık yapan köylülerimizin tarımsal faaliyetlerini sürdürebilmeleri için bu meranın elzem oluşuydu. Nitekim Mera Komisyonu tarafında bölgede yapılan incelemelere bağlı olarak yine bölgede yaşayan köylüler ve bunların yetiştirdiği büyük/küçükbaş hayvan sayısı gözetilerek maden şirketi tarafından atık sahası olarak kullanılmak istenen alanın mera vasfını sürdürmesinin gerekli olduğu Nisan 2021 tarihinde kararı verilmişti.”
"On günde ne değişti"
Alınan karara maden şirketi tarafından itiraz edilmesi üzerine 10 gün sonra alelacele toplanan mera komisyonunun bu kez her nasılsa maden şirketinin talebi gibi anılan sahanın mera vasfından çıkartılması kararını verdiğini ifade eden Belediye Başkanı Mesut Ergin, “10 gün içinde ne değişti ki?” diye sorduğu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bölgede yaşayan insan ve bunların yetiştiricilik yaptığı hayvan sayısı eksilmemişken mera gereksinimi ortadan kalkabilmiştir. Alınan kararın izahı yoktur. Nitekim bölge kırsal mahalle muhtarlarımız duruma şiddetle karşı çıkmış, Komisyon üyesi sıfatıyla Balıkesir Ziraat Oda Başkanı muhalefet şerhi koymuştur. Bugün 5 Haziran dünya çevre günü doğaya duyulan derin sevginin dile getirildiği Birleşmiş Milletlerin çevre alanında dünya çapındaki farkındalığı ve faaliyetleri destekleme için kullandığı temel amaçlarından biridir. 1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde Birleşmiş Milletler çevre komisyonunda alınan bir kararla 5 Haziran dünya çevre günü olarak kabul edildi. ‘’sadece bir dünya var’’ sloganı temel alınmıştı. Biz de geleceğe sahip çıkmak adına bugün ayvalık köylüsünün yanındayız. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın değeri bir kilogram demirle biçilemez. Meralar hayvan otlatma alanıdır. Maden şirketi tarafından verilmek istenen otlama bedeli kabul edilemez. Bu alanlar yaşam alanlarıdır, hayatın ana damarlarını kesemezsiniz.”
"Mera alanları azalıyor."
Cumhuriyetin ilk yıllarında 44 milyon hektar olan mera ve çayır alanlarının 12 milyon 495 bin hektara kadar düştüğünü vurgulayan Başkan Ergin, “Mera komisyonları bu alanların azalmasına neden olacak adımları atarak önünü açılmıştır.2008 yılında il mera komisyonunca tahsis değişikliği yapılan maden şirketine tahsisle devredilen 124.618.75 metrekare alan bölgeyi yaşanmaz hale getirmiştir. Bilfer madencilik şirketinin 26 Nisan 2021 tarihli itiraz dilekçesi sokağa çıkma yasağının ilk günü 29.04.2021 mera il komisyonu toplanmış tahsis değişikliği kararı alınmıştır. Karaayıt köyüne ait 89.698 metrekare Bulutçeşme köyüne ait 28.957 metrekare alan talana açılmıştır. İl mera komisyonunun aldığı karar mera kanunu hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle 29 Mayıs 2021 tarihinde Ayvalık Belediyesi olarak davamızı açmış bulunmaktayız. BİLFER madencilik şirketinin faaliyetini sürdürdüğü alan su havzalarının bulunduğu alandır. Tarımsal sulamanın yapıldığı Madra baraj sahası içerisindedir, orman alanı içerisindedir, yaşam alanı içerisindedir. Bu nedenlerle BİLFER madencilik bölgeyi terk etmediği sürece yaşam tehdit altındadır. Yaşama ve geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
"Bilfer köyümüzden elini çek"
Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Halil Coşkun da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“5 Haziran Çevre günü için buradayız. Daha güzel yaşam için toplanmış bulunuyoruz. Her geçen gün Karaayıt köyü yaşanmaz hale geliyor. Soluk alamıyoruz evlerimizde oturamıyoruz. 2008’den bu zamana kadar içtiğimiz su, soluduğumuz hava, ektiğimiz ürün, hayvanlarımız günden güne kötüye gidiyor. Çocuklarımız yaşlılarımız maden ocağından zarar görmektedir. Tozundan sesinden havasından köyde duramaz olduk. Maden sahasının çöplüğü haline geldik. Bizler feryat ettikçe üzerimize maden atığı ile bizleri görmek isterler en son mera yerimizi aldılar. Köyü terk etmeye zorluyorlar. Bizler burada doğduk burada yaşayacağız, burada gömüleceğiz. BİLFER köyümüzden elini çek! Burayı terk et.” Bayram muhtar yanımızda olduğunuz için çok teşekkür ediyoruz daha güzel bir yaşam için toplanmış bulunuyoruz. Karaayıt yaşanmaz hale gelişiyor soluk alamıyoruz evlerimde oturamıyoruz içtiğimiz su soluduğumuz hava günden güne kötüye gidiyor çocuklarımız tozundan havasından zarar görüyor köyümüz çöplüm haline getirildi.”
Ayvalık Tabiat Platformu Başkanı Nebahat Dinler de şöyle konuştu:
"Atalardan kalan kadim toprakların, meraların Bilfer madenciliğe feda edilmesini kabul etmiyoruz. Komisyonun görevi Bilfer’e yer bulmak değildir?
Bilfer Madencilik Mera Komisyonu’nun ilk kararına itiraz ederken Ayvalık Bilfer Düzenli Atık Depolama Tesisi için ÇED Olumlu kararı alındığını öne sürmüş. Oysaki ÇED izninin iptali için Balıkesir İdare Mahkemesinde açmış olduğumuz dava devam etmektedir.
Ayvalık Tabiat Platformu olarak süreci takip etmeye, yaşam alanımızı savunmaya, doğanın talanına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Karaayıt köylüsü yalnız değildir."