Bandırma Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü (BANDAK), “Mutlu Dağ Günleri” mesaj yayınladı.
BANDAK, 11 Aralık “Dünya Dağlar Günü” dolayısıyla yayınladığı mesajında şu düşünceleri aktardı:
“2020 Uluslararası Dağlar Günü, dağlardaki zengin biyolojik çeşitliliği kutlamanın yanı sıra karşılaştığı tehditleri de ele almak için önemli bir gündür. Türkiye’mizdeki dağlar, dünya üzerinde eşsiz bir konuma ve kendi içinde de eşsiz bir topografik, iklimsel, biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Dağlarımızda biyolojik çeşitliliğin korunduğu, sürdürülebilir şekilde dağcılık yapıldığı mutlu doğa günleri diliyoruz.
Son yıllarda gerek dünya, gerekse ülkemiz coğrafyasında önemli yer tutan dağlar tehdit altında bulunuyor. Altın arama başta olmak üzere maden arama çalışmalarının yüksek boyutlara taşınması nedeniyle hem doğal bitki örtüsünün tahribatı, hem de yer altı dekapaj çalışmaları ile içilebilir kaynak su rezervlerinin yok edilmesi, gelecek kuşaklara riskler de taşıyor.”
DÜNYANIN AKCİĞERLERİ ARTIK NEFES DARLIĞI ÇEKİYOR
Bir yandan orman yangınları, bir yandan rüzgar santralleri için alanlar açılması, bir yandan orman arazisi niteliğini kaybetmiş alanları imara açılması nedeniyle dünyanın akciğerleri olan dağlar adeta can çekişiyor. Buna paralel şekilde ekolojik dengenin bozulması nedeniyle gelecekte dünyamızı büyük tehlikeler bekliyor.
Yeryüzü ile gökyüzünü birbirine bağlayan, doğanın kaynaklarına can veren ve binlerce canlıya yuva olan dağlar, gezegenimizin omurgası gibidir. Milyonlarca yılda oluşan bu görkemli yapılar, yağmur ve kar sularını nehirlere aktararak su kaynaklarımızı besliyor, sahip olduğu yer altı kaynakları ile en yararlı mineralleri saklıyor. Zengin ve eşsiz flora ve faunasıyla yaban hayatına ev sahipliği yapıyor ve yaşam alanlarımızı doğal afetlere dirençli duruma getiriyor. Pek çok endemik türü barındıran dağlara, doğal hayatın engin yuvası ve sessiz koruyucuları da diyebiliriz.
Kaz Dağları, Toroslar, Kaçkarlar ve pek çok dağ ekosistemimiz, iklim krizi, yapılaşma, madencilik yatırımları gibi birçok tehditle karşı karşıya. Bulunduğu coğrafyaya zenginlik katan dağ ekosistemlerindeki hassas dengenin sürdürülebilirliği, hem yaban hayatı, hem de insan için çok kritik bir öneme sahip bulunuyor. Ülkemizde 144 önemli bitki alanının çoğu dağlarda yer alıyor. Bu eşsiz ve bereketli doğal alanlar, yapılaşma ve madencilik ruhsatları nedeniyle daha fazla zarar görmeden ve çok geç olmadan koruma altına alınmalıdır.” ÖNDER BALIKÇI