Bandırma'nın geçmişini en iyi bilen isimlerin başında gelen, Bandırma'nın yerli ailelerinden Kocaman'ların çocuğu Avni Kocaman, spor ve kentin eski dönemleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bandırmaspor'un kurulmadığı dönemlerde Bandırma'nın köklü iki eski amatör takımı olan Marmara ve Gençlik takımları arasında çok tatlı bir rekâbet yaşandığına dikkat çeken Kocaman, şunları söyledi:
O yıllarda ben de, Marmaraspor çatısı altında bulunuyordum. Başta Şoti Remzi(Remzi Başak) olmak üzere takımımızda çok iyi oyuncular vardı. O yıllarda, Marmaraspor'un antrenmanlarını düzenli yapması için antrenmanlara gelen futbolculara prim vermeyi başlattım. Tabii, kazandığımız önemli maçlardan sonra da prim veriyordum. 1948 yılında, Londra Olimpiyatları'na giden arkadaşlarımdan, futbol topu istemiştim. Gelen futbol topu öylesine güzeldi ki, Gençlik takımında forma giyen Çetin Zeybek bile zaman zaman, bu topun hatırına, bizim takımla antrenmanlara çıkardı.
Bandırmaspor'un, Marmara ve Gençlik takımlarının birleşmesiyle kurulduğunun altını çizen Kocaman, kuruluş yıllarında Bandırma'da çok sevilen Teknik Direktör Erdoğan Tokol'u da, takımın başına İstanbul'dan kendisinin getirdiğini vurgularken, şunları söyledi:
O dönemde, Erdoğan Tokol ile ticari ilişkilerimiz vardı. Tokol, İstanbul'da balık komisyonculuğu yapıyordu ve İstanbulspor takımının başındaydı. Bandırmaspor'un başına gelmesini istediğimde beni kırmadı. Ayrıca, o yıllarda İstanbulspor formasını giyen Soner ve Salih'i de Bandırmaspor'a getirdi. Bu iki futbolcuya 12.500 lira transfer bedeli ödemiştik. Erdoğan Tokol, o döneme göre çok bilimsel sayılabilecek antrenmanlarına bağlı olarak, takımın başarısını sağladı ve Bandırma'da çok sevildi.
Bandırma'nın kültür ve sanat alanlarında gelişmesi amacıyla da büyük çabalar harcayan Avni Kocaman, Bandırma'yı Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği'ni kurarak, Bandırma'ya önce özel statüde bir lise kazandırıp, daha sonra bu liseyi resmî duruma dönüştürdüklerine işaret ederken, Böylece, ortaokuldan sonra lise bulunmaması nedeniyle Bandırma'da okuma olanağı bulamayan gençlerimize lise öğreniminin yolunu açtık. Bandırma'ya sonradan Şehit Mehmet Gönenç Lisesi ismi verilen bu lisenin, şu anda yaşayan tek kurucusu ben kaldım diye konuştu.
