Bandırma Demokrasi Platformu: “Birleşen halkın karşısında hiçbir güç duramaz”

Bandırma Demokrasi Platformu:  “Birleşen halkın karşısında hiçbir güç duramaz”

“Bandırma Demokrasi Platformu”, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına bir açık hava toplantısıyla tepki gösterdi.

Belediye Başkan Yardımcısı Niyazi Yeloğlu’nun yanı sıra “Bandırma Demokrasi Platformu” ve bileşenlerinin katıldığı eylem sırasında, cumhuriyet alanında basın açıklaması yapıldı.

Burada , “Gündoğdu Marşı”nın seslendirilmesinin ardından ilk konuşmayı “Bandırma Demokrasi Platformu” Sözcüsü Recep Gökdeniz yaptı. 

İmamoğlu’nun, katıldığı seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan’ı dört kez yendiğine işaret eden Gökdeniz, “Tayyip Erdoğan, kendi geleceğinden başka hiçbir şey düşünmüyor. O kadar çok hata yaptılar ki, bunların hesabının sorulacağından korkuyorlar” dedi.

Ardından, “Bandırma Demokrasi Platformu” Yürütme Kurulu üyesi Erdal Erdoğan, basın açıklamasını okudu.

“Darbeye karşı demokrasiyi savunuyoruz” başlıklı açıklama şöyle:

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, 35 yıllık diplomasının iptal kararının ardından aralarında Ekrem İmamoğlu’nun da olduğu, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve çalışanları, gazeteciler, sanatçılar ve çok sayıda yurttaşımızın çeşitli gerekçelerle gözaltına alınması, siyasi iktidarın genişleyerek artan baskılarının son halkasıdır. Bu baskılar, ezilen ve sömürülen sınıfların yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmek, sömürüyü sınırlamak için yürüttükleri mücadele ve örgütlenme girişimlerini ezmek, toplumsal muhalefeti, siyasi partileri kendi hedefleri doğrultusunda dizayn etmek ve ‘tek adam’ düzenini sürdürebilmek için yıllardır çeşitli biçimlerde uygulanıyor. Ekrem İmamoğlu’na yapılan bu operasyonu, ana muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayının belirleneceği ön seçim sürecine denk getirilmesini de yargı ve hukuk çerçevesinde açıklamak mümkün değildir.

Tek adam yönetimi, kendi iktidarını zorlayıcı etkenler biriktikçe, sömürülen ve ezilen halk kesimlerinin taleplerine ilişkin tavizler vermek yerine, faşist bir rejim inşa etmek için daha çok hukuksuzluğa daha çok adaletsizliğe başvuruyor.

Gelirde ve vergide adaletsizlik hızla büyürken, bir avuç ayrıcalıklı kesim dışında herkesin çalışma ve yaşam koşulları kötüye giderken ülkeyi yönetenler halk desteğini kaybetmekte, halk desteği olmadan iktidarda kalabilmek için de ‘En akıl dışı, en adaletsiz olanı’ yapma konusunda kendi sınırlarını aşmakla meşguller. Tek bir kişinin iktidarı ve bir avuç ayrıcalıklı kesimin zenginleşmesi için her çeşit hakkımız ortadan kaldırılmaktadır. 

Her desteğini yitirerek ikinci parti konumuna düşmüş bir parti, siyasi rakiplerine yönelik, hukuk dışı bir operasyon süreci işletmektedir. Sadece siyasi rakipler değil, gazeteciler, sendikacılar, sanatçılar hedef alınarak tüm ülke susturulmak istenmektedir. Türkiye’de serbest seçimler dönemine son vererek, tek bir kişinin onaylanmasına dayalı göstermelik bir seçim için düğmeye basılmıştır.

Anayasal düzene fiilen son verilmesi anlamına gelen bu gelişmeler, 85 milyonun hakkını, hukukunu, işini, aşını, ekmeğini tehdit etmektedir.

Amaç bellidir. Türkiye2yi asgari ücretliler ülkesi, çalışmak zorunda olan emekliler ülkesi, şiddet mağduru kadınlar ülkesi, hapisteki gazeteciler, sendikacılar, sanatçılar ve siyasetçiler ülkesi, okula aç giden çocuklar ülkesi, patronundan yüksek oranda vergi veren işçiler ülkesi durumuna getirenler, hepimizin bu tablo karşısında susmamızı, emeğimize, yaşamımıza, ülkemize ve geleceğimize sahip çıkmamızı, verilenle yetinmememizi, sandığa giderek tek bir kişiye oy vermemizi istemektedir.

Her zaman söylediğimiz gibi demokrasi, ezilen halkların ekmeğidir. Sandıkta yenildiği rakiplerini yargı ve idaredeki hukuksuz uygulamalar ile bertaraf etmeye çalışan bir anlayış, başta işçi sınıfı olmak üzere 85 milyonun her çeşit hakkına, hukukuna büyük bir tehdit durumuna gelmiştir. İşçiler, emekçiler bu durumun farkındadır. Her beraber, omuz omuza vererek bu tehdidi savuşturup, adaleti, demokrasiyi ve ülkemizi savunmak hepimizin görevidir.

Tek adam iktidarını yenmek, faşizme geçit vermemek, demokratik hak ve özgürlükleri kazanmak, çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve halkın gerçek egemenliğini inşa etmek için birlik, mücadele ve dayanışmayı güçlendirmeliyiz. Dayanışmayı büyütmek için yarın saat 12.00’de, Barış Manço Kültür Merkezi’nde, ‘Demokrasi Platformu’ bileşenlerimizi dayanışma oyu kullanmaya davet ediyoruz.

Birleşen halkın karşısında hiçbir güç duramaz.

Kurtuluş yok tek başına, ye hep beraber, ya hiçbirimiz!”

SLOGANLAR

Eylem sırasında “Direne direne kazanacağız”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Hükümet istifa”, “Halkız, haklıyız, kazanacağız”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.