Bilindiği gibi Bandırma 1. Derece deprem kuşağı içinde yer alıyor.
Daha yakında İzmir’de 6.9 büyüklüğünde bir deprem olmuştu ve beşik gibi sallanmıştık…
İzmir’in Seferihisar ilçesinde, 23 km mesafede bulunan, yerin 16.5 km. altında Seferihisar nerede Bandırma nerede?. Kuş uçuşu yaklaşık 226 kilometre…
2003 yılında Bandırma merkez 5.1 ile sallandı…
2006 yılında ise merkez Kuş Cenneti 5.2 ile sallanırken Doğruca Köyü’nün minaresinin külahı yıkılmıştı…
Sığırcı tren istasyonunun bacası ise çökmüş, çatı adeta ikiye ayrılmıştı. Cep telefonları kitlenmiş berberde tıraş olanlar köpüklü sakallarıyla dışarıya panikle kaçmışlardı.
1964 Manyas 7.0 büyüklüğünde deprem Susurluk, Karacabey ve M. Kemalpaşa’da hasar ve ölümlere neden olmuştu.
Bandırma ile Gönen, Susurluk, M. Kemalpaşa ve Karacabey ortalama 40-50 km. mesafede..
18 Mart 1953 Gönen - Yenice depremi 7.2 265 kişi öldü 6750 bina hasar gördü veya yıkıldı. Ki 2-3 katlı binadan daha yüksek katlı binaların olmamasına rağmen…
Allah korusun, ayni deprem Bandırma’da meydana gelse…
Yani 6 veya 7 büyüklükte… Gelmeyecek diye bir şey de yok…
Caddelerimiz dar, başka yerlerde sokak diye geçiyor.
Ancak son 40 yılda yapıların boyları giderek yukarıya doğru tırmanışa geçti.
4-5 kat derken 8 kata kadar yükseldik… Derken 10 kat Atatürk Caddesi’nde boy gösterdi!
Kent hem çirkinleşiyor, hem havası kirleniyor hem de deprem kapıda!...
2 YIL ÖNCEKİ DEPREM PANELİ
2 yıl önce Barış Manço Kültür Merkezi’ndeki “DEPREM” konulu toplantıda sinevizyonda gösterilen Türkiye fay haritası hala gözlerimin önünde…
O gün yazdıklarım bugünde geçerliliğini aynen koruyor.
Barış Manço Kültür Merkezi’ndeki toplantıda Balıkesir Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Türkmen sinevizyon gösterisinde Türkiye fay haritasında kıpkırmızı bir hat gösterdi ki, salon adeta nefesini kesmiş “çıt” çıkmıyordu.
O kırmızı kuşak 1939 büyük Erzincan depreminin yaşandığı Doğu Anadolu’dan başlıyor Karadeniz’e paralel uzandıktan sonra Ege Bölgesi’nin neredeyse tamamıyla birlikte Güney Marmara’yı da içine alıyor.
Bunun içinde Bandırma’da var; yani Bandırma 1. derece deprem bölgesi içinde yer alıyor. Bu gerçek çok iyi biliniyor da Bandırma tedbirini buna göre alıyor mu?
Mesela kent imar edilirken bu gerçek nereye kadar kendisini gösteriyor.
Prof. Dr. İbrahim Türkmen de yerel yönetimlerin deprem konusunda hassas davranması gerektiğini vurgulamıştı.
Yerel yönetimlere, yani belediyelere “DİKKAT EDİN” diyordu.
O zaman Bandırma’ya bir bakalım, Bandırma yerel yönetimleri deprem konusuna ne kadar ‘DİKKAT’ etmişler!
Mesela; daha önce 2-3 kat olan 5 metrelik sokaklara 7-8 kat imar izni verilirken deprem gerçeğini yok mu farz etmişler?
Tabi konu sadece bugünün meselesi değildi. 1922 Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci Yunan kaçarken Bandırma’yı ateşe vermişti.
Özellikle enkaz yığınına dönen Hacı Yusuf Mahallesi adeta dümdüz olmuştu. Bu güzelim mahallede yapılaşma başlayınca Hükümet Konağı, Tekel İdaresi, karakol gibi resmi binaların yanında 2 katlı bahçeli villa tipi evler de yapılmıştı.
1968 yılından sonra sanki deprem gerçeği yokmuş gibi çok katçılık moda oldu.
Kaldı mı bugün 2 katlı bahçeli bir yapı?
Bunları deprem değil; belki de mimarlar, mühendisler, belediye imar komisyonları ve çoğunluk partisinin meclis üyeleri yıktı!
Yerlerine çirkin mi çirkin, bir karışlık sokaklara, heyelan bölgesi dâhil 7-8 katlı binalar yapıldı. Bunlar yapılırken Bandırma 1. derece deprem kuşağı içinde değil miydi?
Yıkım bugün hala devam ediyor.
2 katlı 600 Evler Mahallesi’nin hepsi de bahçeli olan evler 4-5 kata çıktı. Hava Üssü izin verse 8 kat işten bile değil.
Hacı Yusuf Mahallesi’nde 1955’li yıllarında yapılan 2 katlı villa tipi 2 katlı bahçeli evleri deprem yıkmadı ki!
Bandırma 1. derece deprem kuşağından çıktı da haberimiz mi olmadı 2 katlı yerlere son 10-15 yılda 4-5 kat imar izni çıktı?
Kent merkezinde 4-5 metrelik Saatçiler Sokağı’na 8 kat imar izni verilirken deprem gerçeği yok muydu?
Dolayısıyla bu arada nüfus yoğunluğu da gerçekleşiyor ama alt yapıda bir gelişme yok…
Son kırk yılda hangi belediye iş başına gelse, binaların boyu hep yukarıya doğru uzadı.
Yani, belediye meclislerinde, imar komisyonlarında; mimarlar, mühendisler ve müteahhitler oldukça deprem gerçeği zor anlaşılır. Haber Erdem ÖZCAN
